Mehmet Ektaş: “Aziz Türk Milletinin hiç bir evladı bu dayatmayı kabul etmez"

Adaletin Hukuku, Parlamenter Demokrasi İdeali Derneği Başkanı Mehmet Ektaş şu ifadeleri kullandı;

"Daha önce kamuoyunda “Öcalan komisyonu” olarak isimlendirilen komisyonun, Emperyalist ABD ve ortaklarının talimatıyla, teröristbaşı tarafından seslendiirlen taleple kurulduğunu, Anayasa ve TBMM İçtüzüğünden işaret ettiğimiz referanslarla komisyonun “korsan komisyon” olduğunu, yasal altyapısnın olmadığını, hukuksuz olarak çalıştığını beyan etmiştik.

Hatırlarsak, sürecin başında “Terörsüz Türkiye” başlığıyla sunulan çalışmaların, koşulsuz ve şartsız olarak KCK’nın tüm bileşenleriyle birlikte fesh edilmesinden ibaret olduğu, hiç bir konunun müzakere ve pazarlık edilmeyeceği belirtilmişti. Evet, süreç içinde hiç bir konu da müzakere ve pazarlık dahi yapılmadığını gördük. Aradan geçen bir yıl içinde, Türk Milletine Körfez harekatından sonra Irak’ta ABD’nin ileri karakolu haline gelmiş “etnik” bölgesel bir yapının dyatılıp kabul ettirildiği gibi, bu sefer de Suriye Devletinin yıkılmasından sonra Suriye’de Irak’takine kardeş bir etnik özerk yapının dayatıldığı ve ayrıca ileri de topraklarımız üzerinde de 3. bir etnik özerk yapının kurulmasının zemini oluşturacak etnisiyetçi bir Anayasa düzenlemesinin dayatıldığı ortaya çıktı. Bütün bu dayatmaların ise TBMM üzerinde bir vesayet kuvveti haline getirilen “korsan komisyon” üzerinden yapılmaya çalışıldığı görüldü.

Aylardır, konuyla ilgili yaptığımız tartışmalar, Komisyonun teröristbaşına gidip dinlemesi dayatmasının ortaya atılmasıyla yeni bir boyut kazandı.

Şimdi de Terösitbaşı, komisyonun ayağına gelmesini ve kendisinden talimat almasını istiyor.

İçeride kitaplar makaleler yazan, basına mülakatlar veren, her istediğiyle görüşen, tüm düşüncelerini, taleplerini acvukatları, DEMPKK temsilcileri, ailesinin üyeleri ve hatta devlet görevlileri aracılığıyla iletebilen, mektupları meydanlarda, mitinglerde okunan teröristbaşı; sanki iletişim sorunu varmış, ne dediği, ne istediği bilinmiyormuş gibi komisyonu ayağına istiyor, birileri de ayağına gitmesi için kamuoyu oluştuıruyor.

Saygıdeğer yurttaşlarımız, hemşerilerimiz; biz biliyoruz ki, teröristbaşının ayağına istediği İstediği aslında komisyon değil Türk Milleti.

Günlerdir, gazetelerde, televizyon ekranlarında izan sahibi olmayan etki ajanları, teröristbaşının ayağına komisyon gitmesi gerektiği düşüncesine bizleri alıştırmaya çalışıyorlar.

Değerli yurttaşarımız, hemşerilerimiz; “Komisyon” diye adlandırdıkları, kendi nam ve hesaplarına bir araya gelmiş kişiler değil, TBMM üyesi milletvekilleri. Yani Türk Milletinin vekilleri.

Anayasanın 6, 80 ve 81’inci maddeleri gereği Milletvekillerinin her biri Türk Milleti adına egemenliği kullanıyorlar, her biri Türk Milletinin kayıtsız şartsız egemenliğini koruyacaklarına dair yemin etmiş kişiler. Yani, Anayasamıza göre Milletvekillerinin her biri Türk Milletini temsil etmektedirler.

Komisyonda görev yapan Miletvekillerinin Türk Milletini temsil ettiğini bilen Teröristbaşı da bu nedenle ısrarcı komisyonun ayağına gelmesine.

Teröristbaşı İstiyor ki, komisyon adı altında Türk Milleti ayağına gelsin, Türk Milletinin egemenliği ayağına gelsin ve sözde zaferini bir kez daha ilan etsin Türk Milletinin gözüne baka baka.

Değerli Eskişehirliler, bu ziyaret henüz gerçekleşmemişse, tek nedeni AKP Genel Başkanı sıfatıyla Recep Tayyip ERDOĞAN’ın ziyarete ilişkin onayını ağırdan alması, ayak sürümesi, kamuoyunun hazır olmasını beklemesindendir.

Bu nedenle İmralı ziyareti hakkında karar alınması için geçtiğimiz hafta içinde yapılması gereken komisyon toplantısı önümüzdeki hafta içine ertelenmiştir,

Görüyoruz ki, MHP ve kardeşi DEM Yöneticileri Türk Milletinin teröristbaşının ayağına götürülmesini hararetle savunmaktadırlar, CHP’nin “Atatürk’ün evi” olduğunu sık sık iddia eden Özgür Özel’de bu ziyarete destek vermektedir.

Ziyaretin kaderi, Türk Milletinin onuru, AKP Genel Başkanı sıfatıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın vereceği karara kalmış. O, tamam derse, Türk Milletini temsilen teröristbaşının ayağına götürecekler. Oylarına zarar geleceğini düşünürse hayır diyecek, komisyon İmralı’ya gitmeyecek.

Aziz Türk Milletinin hiç bir evladı, bu dayatmayı kabul etmez, yaşanacak travmayı kaldıramaz.

Hangi nedenle olursa olsun, hiç ama hiç kimsenin Türk Milletinin onurunu ayaklar altına aldırmaya hakkı yoktur. Bu yapılanlar, gaflet ve delalet kavramlarıyla açıklanabilecek seviyeyi aşmıştır.

Ülkenin sorunlarının görüşüleceği ve karara bağlanacağı tek ter TBMM’dir. Çok kıymetli Hemşerilerimiz; bu nedenle buradan üç ayrı çağrıda bulunacağız.

Birincisi Devlet Bahçeli’ye. Devlet Bey, ulak Sırrı Süreyya’nın ölümünden sonra Teröristbaşının iletişiminde bir boşluk doğduğunu düşünüyoırsanız, İmralı’ya Önderinizi ziyarete siz gidin, sonra size talimatlananları komisyonda siz anlatın. Hem hedefinize ulaşırsınız hem de CV’nize “ulak” olarak yeni bir yeterlilik eklersiniz.

İkinci çağrımız Özgür Özel’e. 2023 seçimlerinden önce DEMPKK ile hiç bir ittifakımız yok, Atatürk’e, Cumhuriyetin kurucu ilke ve değerlerine bağlıyız, savunucusuyuz dediniz. Türkiye’de milyonlarca vatansever, milliyetçi, Atatürkçü inandı ve partinize oy verdi, oy verdik. Oyumuz ve irademize sahip çıkıyoruz, sizleri sözünüzün arkasında durmaya, irademizi DEMPKK emellerine peşkeş çekmemeye davet ediyoruz. Serap Belovacıklı, Yılmaz Özdil, Özdemir İnce, Naim Babüroğlu gibi bir çok vatansever aydının çağrılarına kulak vermenizi istiyoruz. Özgür Bey, komisyondan hemen çekilin, bu emperyalizme hizmet eden hain oyuna daha fazla alet olmayın.

Üçüncü çağrımız CHP Eskişehir Milletvekillerine. 2023 seçimlerinden önce sokaklarda, televizyonlarda, kahvelerde, STK ziyaertlerinde, gittiğiniz her yerde teröre ve terör baronlarına karşı olduğunuzu beyan ettiniz. Atatürk’ten yana, Türk Milletinden yana gözüktünüz. Şimdi ise, Ülkenin en kritik günlerinde suya sabuna dokunmuyor, hangi tarafta olduğunuzu söylemiyorsunuz. Sizlerden, komisyona katılmak, Anayasa değişiklikleri ve Komisyonun teröristbaşını ziyareti konusundaki düşüncelerinizi açıkça söylemenizi, parti yönetimine bu işin yanlış olduğunu beyan etmenizi istiyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerimizi, siz değerli yurttaşlarımızla da paylaşıyor, saygılarımız sunuyoruz."