MHP Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir şu ifadeleri kullandı;

"Kentsel dönüşüm konusunda hükümet aslında en son geçen günlerde de Hatay'da yapılan şeyle sorumluluğunu yerine getiriyor. 457.000 konut teslim edildi. Tüm resmi kurumların hepsi incelemeye tabi tutuldu. Peyderpey hepsi yenileniyor. Çürük olanlar yıkılıyor, yeniden yapılıyor. Eskişehir'de de bu konuda resmi kurumlarda çok büyük bir aşama kaydettik. Tabii bardağın ne tarafından baktığınız önemli. Dolu tarafından mı bakıyorsunuz, boş tarafından mı? Bizim zaten başından beri savunduğumuz şey şu, depreme dirençli, afete dirençli yapıların olması. Eksik kalanlar da mutlaka en kısa sürede yapılacaktır. Burada daha önce de söylediğimiz gibi topu taca atmanın ya da ona buna yıkmanın bir anlamı yok. Herkes sorumluluk alanında gereğini yaparsa ileride sıkıntı yaşamayız. Söylediğimiz şey bu. Ama biz söylesek de çok da fazla fark etmiyor.

Gazi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi de yıkılıyor. O da ihalesi yapıldı. O da yıkılıyor. Yani kamu binalarının hepsi tek tek elden geçiyor. Biliyorsunuz bunlar aslında çok daha önce tamamlanacaktı. Ama Kahramanmaraş merkezli depremde 11 ildeki büyük yıkımdan dolayı bir kısmı ertelenmek zorunda kaldı. Bakıyoruz işte geçen gün de yine bir parti temsilcisi eski devlet hastanesinin olduğu yerle alakalı açıklama yaptı. Bunların hepsi yapılıyor belirli bir program dâhilinde. Şu anda Sağlık Bakanlığı orayla alakalı durumu da onayladı. Cumhurbaşkanlığında stratejik merkezde onay bekliyor. İnşallah 2026 yılında bunlar da gerçekleşmiş olacak.

Şehir hastanesi için hasta garantisi verilmesi gibi iddia nedeniyle yeni hastane yapılmayacak yorumlarına biz katılmıyoruz. Eskişehir'de biz bunu Sayın Bakan Beyle de aylar önce yaptığımız Ankara'daki toplantıda dile getirdik. O da zaten hak verdi. Biz Eskişehir olarak bölge durumundayız. Eskişehir'deki hastaneler Eskişehir'de yaşayanlara yeter ama çevre iller de Eskişehir'e geldiği için yetmiyor. Bunun da bakanımız zaten farkında. Sayın AK Parti İl Başkanımız Gürhan Albayrak da bu konuda oldukça ısrarcı davranıyor zaten. İnşallah 2026 yılında yatırıma alındığı anda orada da yapılacak. Yani bunlar programlanmış şeyler ama bugünden yarına da hemen gerçekleşecek olaylar değil.

Eskişehir'in iktidar tarafından yok sayılması derken şuna bakmak lazım. Herkes üzerine düşeni yaptı mı? Siz şimdi yerel yönetimlerde iktidarsınız. Yerel yönetimlerin Eskişehir'in problemlerini çözebilmek için siz iktidarla ne kadar iş birliğine gittiniz? Eğer Eskişehir'e iktidar tarafından gerekli yatırımlar yapılmadı diyorsanız bunun en baştaki müsebbibi yerel yöneticilerdir. Sizler ilçenizle, şehirle alakalı problemleri ilgili bakanlıklara ne kadar taşıdınız, ne kadar ısrarcı oldunuz? Önce herkes kendi söküğünü bir dikecek. Biz burada, kim ne yaparsa yapsın bu şehir için başımızın üstünde yeri var diyoruz. Ama bunlar siyasetin en kolay yolları, topu taca atma dediğimiz olaydır.

Siz yaşadığınız herhangi bir sorun, mesela Kurtuluş Kapalı pazar yerinde bir sıkıntı yaşandı; ne oldu? Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız, AK Parti İl Başkanımız ilgili bakanlıkla görüşmeyi yaptılar ve problem çözüldü. Mezbaha ile alakalı bir sorun vardı; bakanlıkla görüşüldü ve çözüldü. Ya da hayvan barınağı ile alakalı... Yani yerel yönetimler hangi problemlerini dile getirmişler de iktidar çözmek için adım atmamış? Önce kendilerine bakacaklar. Hatta içlerinde, iktidarla bu tip şehrin problemlerini çözmek için birlikte hareket eden kendi partililerini bile suçlar duruma geliyorlar. Önce ona bakmak lazım bence.

Şimdi yeteri kadar imara yer açacaksınız. Öncelikle kira fiyatlarını düşürebilmek için kentsel dönüşümün önünü açacaksınız. Kentsel dönüşüm gerektiren yerlerde eğer zemin müsaitse imar planlarında kat artışları sağlayacaksınız. Taşımada, ulaşımda gerekli kolaylıkları sağlayacaksınız. Otopark konusunda gerekli kolaylıkları sağlayacaksınız. Su fiyatlarında gerekli kolaylıkları sağlayacaksınız. Hep söylediğimiz bir şey var: Yerel yönetimler vatandaşın cebine para koyamaz, böyle bir hakları da yok, kanunen de suçtur zaten. Ama yaptığı hizmetleri en ucuza mal edip vatandaşa yansıtması gerekiyor ve ne yazık ki bizde o olmuyor. Eğer isterlerse bunu gerçekleştirebilirler. Dediğimiz gibi geçen gün yine basın toplantısında da söyledik; işte suda Türkiye'de bilmem kaçıncı... Bu övünç kaynağı değil."