ESKİŞEHİR HABER

Mücahit Ateş: "Siz bu yeni anayasayı niçin istiyorsunuz"

Mücahit Ateş, hükümetin yeni anayasa ve ekonomi politikalarını eleştirdi. Ateş, bütçedeki ceza artışına dikkat çekti.

Abone Ol

Saadet Partisi Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Mücahit Ateş şu ifadeleri kullandı;

Eskişehir halkına sesimizi duyuracak siz değerli basın mensubu arkadaşlar; basın toplantımıza gösterdiğiniz ilgi için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
Gündem çok hızlı değişiyor ancak ben burada bazılarına değineceğim.

“Yeni Anayasa” yine gündemde. Çok net şu soruları sormak istiyoruz: Siz bu “Yeni Anayasa”yı niçin istiyorsunuz? Demokratik bir Türkiye için mi, yoksa kendi otokratik rejiminize zemin hazırlamak için mi?

Biz; sivil, dili ve içeriğiyle bugünü ve yarını kucaklayan, en önemlisi 86 milyonun tamamının “İşte benim anayasam” diyerek sahipleneceği, baş tacı edeceği bir anayasanın en büyük destekçisi oluruz.
Ancak önce, mevcut anayasaya uyulmasını; bunun neticesinde ortaya çıkan eksiklerin tartışılmasını bekleriz.

Eski anayasa, hukuka uymamak için bir bahane;
Yeni anayasa da iç politikayı dizayn edecek bir malzeme olmamalıdır!

Bu yeni anayasa ve demokratikleşme konusunda epey bir açıklama yapan ve Cumhurbaşkanı danışmanı olduğunu bildiğimiz bir zat, her pazar günü Meclis’e ve Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na rol biçip yön vermeye kalkıyor.
Bu arkadaş, komisyonun başına atanmış bir “kayyum” gibi davranıyor.
Süreçte ne konuşulacak, ne konuşulmayacak; bununla ilgili kendini yetki sahibi sanıyor.

Arkadaşlar, şunu bir netleştirelim: Kimse meclis iradesinin üzerinde değildir. Kimse meclise yön veremez, çerçeve çizemez, ne yapacağını söyleyemez.

Yeni Anayasa’dan bahsedenler, önce bu kayyum zihniyetinden bir çıksınlar!
Bakın, biz en başından beri şunu söyledik:
İhtiyacımız olanı “Terörsüz Türkiye” tabiri ifade etmeye yetmiyor. Bizim ihtiyacımız olan “Yaşanabilir Türkiye” ifadesidir, dedik.
Toplumsal barış ve huzuru “bir örgütün silah bırakmasına” indirgemek çıkmaz bir yoldur, dedik.

Ancak gördüğümüz o ki;
kendini kayyum sanan arkadaş, toplumun farklı kesimlerinin hak ve özgürlüklere dair taleplerini dile getirmesini istemiyor.
Komisyonun bu konulara giremeyeceğini iddia ediyor.
İşte tam da bu anlayış, bu ülkeyi yaşanabilir olmaktan çıkarıyor.

Kalıcı ve kapsayıcı bir çözüm:
Tutuklu başkanlardan, kayyum atanmış belediyelere;
tutuklu gazetecilerden, adalet arayışında olan KHK’lılara;
Ev kirasını ödeyemeyen asgari ücretlilerden, atama bekleyen öğretmenlere;
AVM’lerin kuşatması altında can çekişen esnaftan, her sezonu daha büyük zararla kapatan çiftçilere; engelsiz şehirler isteyen engelli vatandaşlarımızdan, şiddet görme endişesi taşıyan kadınlara adalet arayışında olan herkesi sürecin dışında değil, tam merkezinde konumlandırmakla mümkündür.

Örgütün silah bırakması konusunda kimsenin itirazı olmaz, olamaz da!
Bununla birlikte hiç kimse bizden keyfiliğin, kayırmacılığın ve hukuksuzluğun dayatılmasına da rıza göstermemizi beklemesin.

Türkiye’de, sosyal medya kahramanlarının ve televizyon yorumcularının “gündem budur” dediği şeylerin dışında bir gerçeklik var.

Bizler için gerçeklik; tüm kaynaklarımızı yok eden ekonomik buhrandır. Vergi, enflasyon ve faiz ile yönetilmeye çalışılan ekonomidir.

Bakınız bu milletten bu yıl sonuna kadar 12 trilyon 651 milyar TL vergi toplanacak. Bu verginin de yüzde 85’ini dar gelirliler ödeyecek. Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanımız vergi konusunda çıktı: “Az kazanandan az, çok kazanandan çok alacağız.” dedi.

Üzülerek söylüyorum, bu açıklama bugüne kadar “az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alındığının” itirafıdır.

Geçtiğimiz hafta sonu, evini kiraya verenlere yüzde 20 stopaj uygulanacağına dair bir düzenleme gündeme geldi.
Sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı hemen yalanladı.
Biz aynı senaryoyu yurt dışı çıkış harcında da yaşamıştık.
Sonra birden harçların yükseldiğini gördük.
Umarız, bu konuda da bir benzeri yaşanmaz.
Çünkü evini kiraya verenlerden yüzde 20 stopaj demek, doğrudan kiraların yüzde 20 artması demektir.

Ev sahibine getirilen her yeni verginin, konut ve kira fiyatlarını yükselteceğini bilmek için takdir edersiniz ki ekonomi bakanı olmaya gerek yok!
İsrafla, yandaşla, faizle delinen bütçe; vergiyle, yeni vergiyle, cezayla, yeni cezayla doldurulmaya çalışılıyor.

Bakınız, çarpıcı bir rakamı sizinle paylaşmak istiyorum:
2025 bütçesinde vatandaşa kesilecek cezalardan elde edilmesi öngörülen toplam gelir 245 milyar 413 milyon lira olarak belirlenmişti.
Peki, yılın ilk 6 ayında kesilen para cezalarının toplam tutarı ne kadar biliyor musunuz?

921 milyar lira!

Öngörülenin yaklaşık 4 katı (3,75).

İki yıldır enflasyon hedefini tutturamayan iktidar, iki yıldır faizi düşüremeyen iktidar, iş vatandaşa kesilecek cezaya gelince hedefi 6 ayda tutturmakla kalmıyor, 4 katına çıkarıyor."