Eskişehir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi Nihat Çuhadar şu ifadeleri kullandı:
"2026 bütçe programı hakkında görüşlerimi belirtmek istiyorum. Bütçenin gelir ve gider tablolarında değerli komisyon başkanımız gereken bilgileri verdi. O konulara girmeden sadece bu gelir ve giderler üzerinde bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bütçe giderlerimiz detaylı bir şekilde incelendiğinde en büyük giderlerimizin mal ve hizmet alımı olduğunu görüyoruz. Çünkü belediyede yaşayan halkımızın sıkıntıları, ekonomik çıkmazları, belediyeleri bir yardım şeyine dönüştürmüş vaziyette olduğu için, belediyeler halka daha iyi hizmet ve halka yeme içme konusunda daha değerli hizmet verdiği için, belediyelerin bu anlamda mal ve hizmet giderlerinin arttığını görüyoruz.
En büyük giderlerimizin yine giderleri incelediğimiz zaman personel giderleri olduğunu görüyoruz. Bundaki neden de hükümetin belirlediği asgari ücretin neredeyse insanların yoksulluk ve sefalet içinde yaşamasına eşdeğer bir gider değerlendirdiği için, belediyelerimiz insanların yaşayabileceği derecede ücretleri de ücret artışı yaptığı için personel giderlerinde de böyle büyük bir artış olmuştur. Bütün bunlar arasında belediyemizin en büyük gelirinin de vergi gelirlerinden olduğu anlaşılmaktadır.
Bütün bunlar arasında belediyemiz misyon olarak Eskişehir'de yaşayan nesillerin daha iyi yetişmesini ve hemşehrilerimizin yaşam kalitesini artırarak geleceğe umutla bakmasını sağlamayı hedeflemektedir. Vizyon olarak dengeli kalkınan, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir Eskişehir olmayı hedeflemektedir. Temel değerleri ise yenilikçilik ve değişim, açık olma, etkililik ve verimlilik, sürdürülebilirlik, uzun dönemde yönetim ve açıklık, şeffaflık ve yetkinlik ile kapasite, canlıya ve çevreye duyarlılık, hukukun üstünlüğü, erişilebilirlik, hesap verebilirlik, kadın erkek eşitliğine duyarlılık felsefesi şeklinde hizmetlerini göstermektedir.
Ben belediyelerimizin sadece sosyal amaçlı yaptığı şeyleri değerlendiriyorum. Belediyelerimiz yine bütçesine göre normal hizmetlerinde yol, su, elektrik, bütün belediyenin temel ihtiyaçlarını bütçesi ölçüsünde ben layıkıyla yerine getirdiğine inanıyorum. Bu tabii bütçelerdeki önemli olan, bütçelerdeki tutarlılıktır, dengedir. Ben belediyemizin hazırladığı bütçelerde geçen dönemde bu dönemde, hazırladığı bütçelerde %85-90 oranında tutarlılık ve denge olduğunu görüyorum.
Oysa hükümetimizin 2026 yılında tahmini bütçesi bugün herhalde görmüşsünüzdür, 15 trilyon 500 milyar civarında hükümetin yaptığı bir bütçe var. 2026'da tahmini bütçe var. Bu tahmini bütçenin 8 trilyon 600 milyarını KDV'den ve ÖTV'den tahsil edeceğini sağlıyor. Şimdi sadece bu tahmini bütçede şunu söylemek istiyorum, ben yine sosyal anlamda konuştuğum için: Şimdi 2026 yılında aşağı yukarı 17 milyona yakın emekli var. Devlet bütçesinden emekliye ayrılan rakam 1 trilyon 800 milyon TL. Oysa bu hazırladığı bütçede 2026 yılındaki bütçede faize ayrılan para 2 trilyon 700 milyar TL. Demek ki ne oluyor? Hayırdır, bütçe yine tutmayacak, yine dış borçlanma yapacak. Yaptığı dış borçlanmayla işte yine emeklilerimiz, işçilerimiz, memurlarımız perişan olacak. Ancak bu tahmini bütçe her yıl olduğu gibi yeni yıl ortasında da karşılığını bulmayacak.
Ben yaşadığımız 2025 yılıyla ilgili 11 aylık bir sadece bir aylık bir şey de vermek istiyorum. Neden bu hükümetin insanlara sosyal anlamda en ufak bir destek vermediğini ve tamamen topladığı vergileri yandaşlara ve çıkar amaçlı yerlere aktardığını söylemek istiyorum. Yaşadığımız 2025 yılında 11 aylık döneme bakar isek, Maliye Bakanlığının bu verdiği verilere göre konuşuyorum: Günde iyi toplanan, insanlardan ekmeğinden aşından artırarak topladığımız vergi 19 milyar 752 milyon. Bunun topladığımız bir günlük vergi. Bunun bir günlüğü 3 milyar 578 milyonunu yurt içi ve yurt dışı faizlere ödüyoruz. Bunun 621 milyonunu kamu binaları yapımına harcıyoruz. 135 milyonu yiyecek içecek alımı olduğunu, 28 milyonu akaryakıt olduğunu, devletin kira giderlerinin 7 milyar 700 milyon olduğunu, göçmenlere, mültecilere günde 61 milyon TL para verdiğimizi, yandaş müteahhitlere 1 milyar 861 milyon TL para verdiğimizi görüyoruz.
Oysa saraya 11 ayda ödenen toplanan vergilerden 11 ayda 11 trilyon 300 milyar ödeme yapıldığını, bu yoksul vatandaşların yemeden içmeden devlete verdiği vergiden yapılan harcamalardan kesilenlerdir. Özellikle gündemimizde emekli maaşları gündemdedir. Çalıştığı sürede bunu hep söylüyorum insanlar bilsin diye, brüt ücretinden emeklilik, sağlık ve sosyal yardım kesintisi olarak dünyanın hiçbir tarafında yok, brüt maaşının ayda %35'i kesilmektedir. Bu hükümet programında yapılacak emeklilik ödeneği asgari ücret ve üzeri olarak kesilen prime göre esas alınmaktadır. Oysa bu ücret emeklilere maaş bağlanacaksa en az asgari ücret düzeyinde olması gerekmektedir, ama öyle bir bağlanma var mı? Bunlar tamamen göz ardı edilerek emeklileri devlet kapısında, sokaklarda açlığa mahkum etmektedir. Bu hükümetin emekliye verdiği değer de budur.
Ülkemizde üniversite mezunları işsizler ordusu oldu. Son dönemde ülkemizde eczanelerde ilaç bulamıyoruz. İlaç yokluğu yaşama hakkına yönelik bir tehdit ve tehdittir, hukuk devletinde yaşamaz. Cumhurbaşkanımız ülkeyi güllük gülistanlık gibi gösteriyor, "İş 3 çocuk, yerine 5 çocuk" diyor. Oysa bakıyorsun ülkemizde milyonlarca yoksul insan var. Yoksul insanlara ayırdığı, ilkokul çağındakilere 3 lira, ortaokuldakilere 4 lira yardım öneriliyor. Ekonomik ne kadar sıkıntı olduğunu da dönem, dönem tasarruf genelgesi deyip, hükümetin çılgınca harcamalar yaptığı bir ortamdayız. Bu ortamda da belediyemizin birçok tasarruf genelgesinin baskının altında olmasına rağmen, ülkemizde, belediyemizde savunulabilir bir bütçe hazırlamıştır. Bu bütçeyi hazırlayan, emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum."