TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder şu ifadeleri kullandı;
"Eskişehir’imizde iki önemli ilçemiz var. O bölge Akdeniz iklimi özelliği gösteren bir bölge. Oraya gidenler de bilir; ne ekerseniz, ne dikerseniz orada yetişir ve verim verir.
En önemlisi, yaprağı yenen yeşil sebzelerde Türkiye’de yaklaşık yüzde 75 oranında Eskişehir’in ihtiyacı zaten karşılanıyor; bunun yanında Türkiye’nin de ihtiyacını karşılıyor. Roka da tere de öyle. Doğru mu? İstanbul’un yeşil sebze ihtiyacının hemen hemen yarısını bizim vadimiz karşılıyor. Ankara’yı da karşılıyor. Özellikle İstanbul’u söylüyorum çünkü İstanbul’a giden ürün, Ankara’nın katbekat üstünde.
Sonra semizotu, taze soğan, tere, maydanoz, pırasa, bakla, taze fasulye... Bunların hepsi Eskişehir’den gidiyor, başka yerden gitmiyor. Domatesten bibere kadar akla gelebilecek bütün ürünler orada yetişiyor.
Böyle bir durum varken sebzeden meyveye geçelim. Meyvede de Trabzon hurmasından tutun nara, yaş incire kadar; hatta Antep fıstığına kadar nadide ürünler dahi orada yetişmekte. Böyle kıymetli bir ilçeden ve onun mahallelerinden bahsediyoruz.
Durum böyle olunca “iklim krizi”, “kuraklık”, “susuzluk” diyoruz. E, böyle bir gerçek de var. Bunu ilgili bakanlıklar, kurumlar ve kuruluşlar da söylüyor. Fakat geldiğimiz noktada ÇED olumlu kararı neden veriliyor? Yani burada ilgili kurumlar da kendileriyle çelişiyor aslında.
Bu toprak var. 1 santimetre toprak tabakası 100 ila 1000 yılda oluşuyor. Verimli bir tarım yapılabilmesi için de en az 45-50 santimetrelik bir toprak tabakası gerekirken, bu da 25-30 milyon yılda oluşuyor. Bu çelişkiler nicedir!
Ve Eskişehir Mihalgazi, Alpu, Atalan’da yapılacak bu proje sadece Eskişehir’i değil, bir havzayı etkileyecek. Bu havzaya bağlı 10 il var; hepsi etkilenecek. Sakarya Nehri, Türkiye’nin üçüncü büyük nehri, tamamen etkilenecek.
Yani bütünsellik dedik ya, hepimiz etkileneceğiz. O bölgedeki ekosistem, arılar, hayvanlar artık seralara girmeye başlamış. Buyurun, etkilenmeyecek bir şey yok. Doğanın matematiğiyle oynamayın; çünkü bunun geri dönüşü yok."