CHP Odunpazarı İlçe Başkan Adayı Şenol Beycan şu ifadeleri kullandı;
“Dün Sayın Belediye Başkanımız Kazım Kurt’un açıklamalarından sonra sizlerle birlikte olmayı, gerçek durumu sizlere anlatmayı bir görev bildim. Bizim yarışmamız eşit koşullarda olmuyor. Bu da neden Sayın Belediye Başkanımız Kazım Kurt’un “Benim adayım Rahmi Çınar’dır.” dedikten sonra başlayan ve Rahmi Çınar’ın da “Biz mavi listeyiz.” diye açıklamasından sonra bizim de kendi adaylığımızı açıklamamızdır.
Şimdi burada Sayın Belediye Başkanının açıklamasıyla birlikte, ki bu en doğal hakkıdır, ben hep onu savundum belediyede çalışanlar, belediye başkan yardımcılarından işçilere kadar bu işin içine dahil olmuşlardır. Şimdi bu olayın üç tarafı var.
Birincisi belediye tarafı, ikincisi parti tarafı, üçüncüsü de siyasi tarafı.
Belediye tarafı nasıl oluyor? Belediyedeki herkes Kazım Kurt’u kırmamak adına bu işi kendine görev ediniyor. Belediye başkan yardımcısından belediye çalışanlarına kadar. Bu da doğal olarak adayın zayıflığıyla alakalı. Esas gerginliğin sebebi bu.
Rahmi Çınar parti içinde bence bu seçimi kazanacak güçlü bir aday değil. Aday zayıf olunca ve kazanma hırsı da ortaya çıkınca doğal olarak herkes hem Kazım Kurt’a hizmet etme hem de Kazım Kurt’un dediğini hayata geçirme adına telefonlarla üyeleri arıyor.
Belediyede çalışan birçok işçi arkadaşımız var, emekçi arkadaşımız var. Bunların aileleri de CHP üyesi. Bu insanlar arada derede kalıyor. Gönlü bizden yana olan Cumhuriyet Halk Partililer bile eğer belediyede herhangi bir yakını çalışıyorsa oturup düşünüyor.
İşin ikinci kısmı parti tarafı. İl Kadın Kolları, ilçe kadın kolları, il gençlik kolları şu anda Rahmi Çınar için çalışıyor. Mahallelerde geziyorlar. İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Hanım ev ev geziyor.
Şimdi bize deniyor ki “Koşullar eşit.” Koşullar eşit değil. Bizim sadece kendi gücümüz var. Düne kadar parti içinde birbiriyle çalışamayan insanlar Kazım Kurt’un mavi liste isteğiyle yan yana gelmişlerdir.
Çalışan arkadaşlar bile durumun farkında. Ev ev gezen, mavi listeye oy isteyen arkadaşlar bile durumun farkında.
Seçimler nasıl yapılıyor, anlatayım size. Alaaddin Parkı’ndaki olaylara kadar seçimler benim dediğim gibi yapılıyordu. Olaylardan sonra seçimlerin yapılış şekli değişti.
Seçim mahallinde tüm belediye çalışanları, meclis üyeleri, başkan yardımcıları… En az 40 kişi sandıkların içinde. Beceriksiz bir ilçe yönetimi var. O güne kadar seçim güvenliği konusunda sıkıntı var.
Alaaddin Parkı’ndaki, Alİ Haydar Çelik ve eşinin darp edilmesiyle sonuçlanan arbedede ben bir açıklama yaptım. “Burayı boşaltın kardeşim, içeride sadece sandık görevlileri kalsın.” dedim. Bağıra bağıra ilçe başkanına da söyledim.
Ama insanlar öyle gergin geliyor ki bir belediye çalışanı bana “Sen ne diyorsun lan?” dedi. Dedim ki “Sen beni tanıyor musun?” Tanıyor. Ben de onu tanıyorum. Dedim “Ben başkan adayıyım, çözüm önerisi getiriyorum. Daha fazla insan birbirini kırmasın.” Ama arkadaş anlamıyor, sadece benim bağırmamın kitleyi galeyana getirecek bir şey olduğunu düşünüyor. Ben dedim. “Biz kırmak, dökmek için değil, bu partiyi büyütmek için yola çıktık.”
Cumhuriyet Halk Partisi, emekçilerin, işçilerin, halkın yanında olursa iktidar olur. Parti kendi içinde bu siyasi süreçlerle uğraşarak vakit kaybetmemelidir.
Buradaki gerginliğin esas sebebi, Rahmi Çınar’ın zayıf bir aday olması ama Kazım Kurt’un onun kazanmasını istemesidir.
Herkes bakın. Tepebaşı’nda da bir seçim var. Adam adını yazıyor, “Umut benim.” diyor. Eyvallah. Bizde ise “Mavi umuttur.” deniyor. Ama aday üstünden gidin, “Rahmi umuttur.” deyin.
Evleri Rahmi Çınar için arayın, Rahmi için gezin. “Rahmi başkan adaydır, bu arkadaşa oy verin.” deyin.
Ama öyle bir şey yok. “Kazım Başkan’ın selamı var, bizim listemiz mavi liste.” deniyor. Biz Kazım Kurt’la yarışmıyoruz arkadaşlar. Kazım Kurt Odunpazarı Belediye Başkanıdır. Biz ilçe başkanlığı için Rahmi Çınar’la yarışıyoruz.
Kazım Kurt başkana düşen bence, bu tür olaylarda mağdur olan, darp gören insanları, il başkanıyla beraber yan yana getirmektir. Herkese düşen görev tarafsız olmaktır.
Benim CHP’li üyelerden tek ricam var. Bu partiyi kim yönetecekse, 7 senedir mahallelere gitmeyen, üye toplantısı yapmayan, üyelere dokunmayan Rahmi Çınar başkan olmamalıdır. Bu iş belediye başkanının selamıyla da olmaz.
Özellikle kadınların mağdur edilmesi, darp raporu alması kabul edilemez. Kim olursa olsun, bütün parti mağdurun yanında olmalıdır.
Ben Kırmızı Yelekliler grubunda çalışan, yıllarca sendikal mücadele içinde kalmış bir emekçiyim. Kazım Kurt aday oldu, 8 sene boyunca onun için çalıştım. Yarın parti Ayşe Ünlüce'yi aday gösterirse yine çalışırım. Çünkü benim için parti önemlidir.
CHP varsa milletvekili vardır, belediye başkanı vardır, çözüm vardır, alternatif vardır. Parti içi muhalefet partiyi bölen değil, besleyen bir şeydir. Öneriler dikkate alınırsa parti güçlenir.
Ben sakin bir adayım. İnancım var. İlçe başkanı olmak istiyorum. Bunun önünde belediye engeli olmamalı, parti engeli olmamalı. Sonuçta CHP üyeleri doğru kararı verecektir. Biz beyaz liste olarak kazanacağımıza inanıyoruz.”