ESKİŞEHİR HABER

Şiirin kalbi Eskişehir’de attı; Söyleşilere yoğun ilgi vardı

Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması, şiir oturumları, müzik dinletileri ve söyleşilerle ikinci gününde büyük ilgi gördü.

Abone Ol

Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’nın ikinci günü dolu dolu geçti. Belediye tarafından düzenlenen üç büyük uluslararası sanat etkinliğinden biri olan buluşma, bu yıl da birçok şairi ve sanatseveri bir araya getirdi. Türkiye’den ve farklı ülkelerden gelen 16 şairin katıldığı etkinlikte şiir, müzik ve sanatın farklı yönleri ele alındı. Gün boyunca süren oturumlara çok sayıda şiirsever katıldı.

Etkinliğin dikkat çeken bölümlerinden biri “Şiir ve Direniş” başlıklı oturum oldu. Yasemin Çargıt, Zeynep Tuğçe Karadağ ve Cenk Gündoğdu’nun konuşmacı olduğu oturumda, şiirin toplumsal olaylarla ilişkisi ve şairlerin duruşu üzerine konuşmalar yapıldı. Şair Zeynep Tuğçe Karadağ konuşmasında, “Şiiri tekrar tekrar okumak bir direniştir. Şiir bize düşünme alanı açar. Şair kelimelere yeni sesler tonlar anlamlar katar. Şair aslında sözcük arkeolojisi yapar. Tarih kronolojik olarak unutturur, şiir duygusal olarak hatırlatır. Şiir için hayatını kaybeden insanlar var. Türkiye’de şiirin rengi karadır.” dedi.

Yasemin Çargıt ise şiirin hafıza yaratma gücüne dikkat çekerek, “Hafıza yaratmak ve bunu şiirle yaratmak çok kıymetlidir.” ifadelerini kullandı. Oturumun bir diğer konuşmacısı Cenk Gündoğdu, şiir ve direniş arasındaki bağı sezgisel bir durum olarak tanımladı. Gündoğdu, “Bazı şairler duruşlarıyla politik direncin içinde yer alıyorlar. Şairlerdir dili değiştirenler. Halk şairlerinin söylediği şeyler dili buraya getiren şeylerdir. Politik olan değil de apolitik olan direnç daha anlamlı geliyor bana. İhtiyaç duyduğumuz şey şiirin varlığından güç almak.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

Oturumun ardından “Futbol ve Şiir” başlıklı söyleşide şair Haydar Ergülen konuştu. Ergülen, Eskişehirspor’un 60. yılı vesilesiyle çocukluk anılarını paylaştı. “Ben 9 yaşındaydım kurulduğunda. Ben yıllarca gazeteleri biriktirdim, Eskişehirspor haberlerini. Zaman zaman okurdum. İslam Çupi adını bilirsiniz. Futbolu anlatırken Yahya Kemal’den bahsederdi. Kişileri, adları, tarihleri birbirine bağlardı. Bunlar bana çok heyecan verirdi. Varsa yoksa Eskişehirspor, haricinde futbolla ilgim yok. Her yıl açılış maçlarına gitmeye çalışırım. Yenmek yenilmek değil önemli olan. Stada gittiğinizde Eskişehir’in bütün temsiliyetini görürsünüz.” dedi.

Ergülen konuşmasının devamında, “Es Es solcuların takımıdır. Eskişehirspor’u diğer takımlardan ayıran şey bu takımı solcuların da tutuyor olmasıdır. Ben şehrimi hiç terk etmedim, siyah kırmızı, Eskişehirspor. Eskişehirspor’un Amigo Orhan’ı sahaya inip tüm tribünleri ayağa kaldırırdı. Türk futbolunun en büyük amigolarından. Yine Eskişehir’de top oynamış efsane futbolcularımızdan Fethi Heper’i de anmamak olmaz. Onun futbola kattıkları anlatmakla bitmez. Bu şehir cumhuriyet şehri. Sosyalist olarak büyüyorsun. Eskişehirspor bir üniversite takımı olarak kuruldu. Şehre sahip çıkmak takıma sahip çıkmak gibi.” dedi. Ayrıca “ESKİ Şehir Spor” kitabından da söz etti.

Etkinliğin sonunda Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu Sanat Direktörü Prof. Bilgehan Uzuner, Şiir Buluşması Direktörü Haydar Ergülen’e kendi çizdiği Eskişehir tren garı resmini hediye etti.

Günün sonunda şairler Tozan Alkan, Nilüfer Altunkaya, Hasan Erkek, Claire Lajus, Osman Palabıyık, Abdülkarim Baderkhan, Zeynep Tuğçe Karadağ, Yasemin Çargıt, Neslihan Altun, Cenk Gündoğdu ve Umuthan Tilev sahneye çıkarak şiirlerini müzik eşliğinde seslendirdi. Etkinliğin ikinci günü yönetmenliğini Tozan Alkan ve Özge Cengiz’in yaptığı “Biraz Toprak” filminin gösterimiyle sona erdi.