Eskişehir Yeşil Sakarya Sebze Üreticileri Birliği Başkanı Süleyman Buluşan şu ifadeleri kullandı;
"Maalesef 2025 yılı üretim sezonunuzun çok kötü geçti. Burada tabii iklimin çok önemi var. Hiç yağış alamadık, kuraklık çok fazlaydı. Yeraltı sularımız tamamen çekildi.
Bu konuda bütün üreticilerimiz, sebze üreticisi olsun, hububat üreticisi olsun, tamamı etkilendi. Bu nedenle istediğimiz verimi alamadık. Verimlerimiz bu sene çok düşük. Ama her şeye rağmen sebzede bir sıkıntı yaşanmadı. Yaşanmadı derken, üretilen mal pazara gitti, satıldı.
Üreticiyle tüketici arasındaki uçurum yıllardır var. Biz bunu bir şekilde çözemedik, çözülemiyor da. Ama bunun tek bir çözümü var: planlı üretim, planlı pazar. Biz bunu her zaman söylüyoruz. Şu anda Yeşilsakar Üreticiler Birliği'nin mevcut olan yerindeyiz. Tepebaşı Belediyesi ile ortaklaşa çalıştığımız soğuk hava depolarında biz bunu bir nevi uyguluyoruz.
Pazara çıkan üreticilerimiz, ürettikleri ürünün fazlasını depoya koyuyor. Pazarda satabileceği kadar satıyor. Satamadığını da gerisin geri depoya koyuyor. Bu ne demek oluyor? Planlanmış bir şekle giriyor, depolanmış oluyor.
Bir ay evvel, 15-20 gün önce, bir ay evvel 80-100 lira olan karnabahar şu anda hallerde 15 lira, 10 lira. Bu, üreticiye yansıyor otomatikman. Çünkü bir üreticinin maliyeti zaten 10 lira 15 lira. Ve bu nedenle sezonun başından beri biz maliyetlerimizi karşılayamadık. Hangi üründe olursa olsun; domatesi, patatesi, soğanı, bütün ürünlerde aynı sıkıntı yaşandı. Bu nedenle üretici bu sene, bırakın para kazanmayı, işçisinin, fidesinin parasını ödeyemedi, ödeyemiyor da.
Bu noktada yapılması gereken önemli konulardan bir tanesi de 2026 yılında bizim üreticimizin daha rahat çalışabilmesi için önce borcunu ödemesi gerekiyor. Kasım ayı üreticinin üretici kartı ödeme günleridir. Bu aylarda biz bu kartları ödeyemediğimiz takdirde temerrüde giriyor. Biz bu kartımızı mazotta, gübrede, ilaçta kullanıyoruz. Bir yıllık ödeme olduğu için yüklü miktarda geliyor. Her sene yaşadığımız ürün fiyat yükseklikleri, yani ticari girdilerin fiyat yükseklikleri nedeniyle bu sene 10 liraya aldığımız bir ürünü bir dahaki sene 15 liraya almak zorundayız, 20 liraya almak zorundayız. Ama maalesef 2025 yılında bizim hiçbir ürünümüz beklediği fiyatı bırakın, maliyetini karşılamadı.
Bu nedenle üreticimizin bu üretici kartlarına bir destek olması lazım. Yani yapılandırma gibi, erteleme gibi ve bunun yanı başında da tekrar 2026'da üretim yapabilmesi için kredi açılması gerekir.
Maalesef sebzeye devlet desteği yok. Çok doğru söylüyorsunuz. Şundan dolayı: destekler çok yanlış. Yani ülkemizde verilen destek yerini bulmuyor, gerçek üreticiyi bulmuyor.
Bugün hububat üreticimiz olsun, diğer destek alabilen üreticilerimizin %50'si bile yoktur. Çünkü neden? Hâlen yıllardır olan bir sorun var: Devletin desteğini tarla sahibi alıyor. Burada olması gereken ilacı kullanan, gübreyi kullanan, mazotu kullanan üreticinin alması gerekirken, tarla sahibinin üstünde yapmış olduğu ÇKS ile kesmiş olduğu fatura ile desteği alabiliyor. Bu, yanlış bir politika, yanlış bir sisteme gidiyor. Bu nedenle gerçekten alnının teriyle çalışan üretici, kullandığı mazotunun devlet desteğini alabilmesi lazım.
Biz burada her zaman söylediğimiz bir şey daha var: Biz destek istemiyoruz. Biz, bize destek verileceğine değil, bize pazar imkânı verilsin [istiyoruz]. Sadaka verir gibi desteklerle bu iş yürümez, olmaz, böyle bir tarım olamaz. Bizim yapmamız gereken, ürettiğimiz ürünü pazarlayabilmemiz. Benim sahada ürettiğim bir ürünü ben 10 liraya satamazken, vatandaş bunu markette 40 liraya tüketiyorsa, o zaman benim üretmemin anlamı kalmıyor.
Ve öyle bir ortam var ki ÇKS sisteminde şu anda yaş ortalaması 60'a dayandı. Yani bu, bizim bundan sonraki önümüzdeki senelerde, hayvanları gütmek için çoban aradığımız gibi, Afgan çobanları getirdiğimiz gibi üretici de getirmemiz gerekecek anlamına geliyor. Çünkü genç nesil kesinlikle yönünü toprağa çevirmiyor. Ve haklılar da. Neden? Bugün alıp satan, 5 liraya aldığı bir ürünü 15'e satabiliyor, 10 liraya aldığı bir malı 30 liraya satabiliyor, bir günde kazanıyor. Ama üretici bunun 150 gün mücadelesini veriyor. E tarlanın suyu, ilacı, işçisi, maliyeti hepsi bu üreticinin 10 lirasının içinde."