CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı;
"Cumhuriyet Halk Partisi’nde kavga yoktur, kaos yoktur, kriz yoktur. Cumhuriyet Halk Partisi bir örgüt partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin örgütünde mevcut olmayan bir kriz, kaos ya da tartışma CHP’ye mal edilemez.
CHP, genel tabanı itibariyle ve yönetimleri itibariyle, genel başkanlığın ve genel merkezin arkasında, iktidar olma hedefine net olarak odaklanmış bir görüntü, birlik ve bütünlük içinde hareket etmektedir. 2 milyon üyesi olan koca CHP içinde, sürece yönelik eleştiri yapacak 3-4 kişiyi bulup bunları yandaş medyada köpürterek CHP içinde kavga, kaos ya da kriz varmış gibi bir izlenim yaratmaya çalışmak beyhude bir çabadır.
Olağanüstü kurultayımızda genel başkanımız, geçerli oyların tamamını alarak seçilmiştir. Yine illerde, ilçelerde yapılan kongrelerde taban net olarak birlik, bütünlük ve beraberlik mesajı içeren tavrını ortaya koymuştur. Bu anlamda böyle bir şey yoktur. Çok arzulamalarına rağmen CHP içinde böyle bir tablo yaratamayacaklar.
AK Parti Genel Merkez Çevre ve Şehircilik Başkanlığı Başkan Yardımcısı Talha Kös de Eskişehir'de kentsel dönüşümle ilgili eleştirilerde bulunmuş. Önce herkes kendi kapısının önünü süpürecek. Gündoğdu’da, Küçük Sanayi’de birinci derecede görevli olduğun halde bir tek çivi çakmayacaksın; bu hususta özveriyle çalışan, gecesini gündüzüne katan, sorunu çözmek adına olağanüstü çaba ortaya koyan ve adımlarını atan belediyeleri eleştireceksin. Bu samimi ve içten bir eleştiri değil.
Bakanlık bu konuda ne yapacağına dair bir açıklamada bulunmuş mudur? Hayır. Buraya gelen AKP Başkan Yardımcısı, kendi üzerine düşen yükümlülüklere dair bir açıklama yapmış mıdır? Hayır. Yani biz hiçbir şey yapmayalım. Kendi görevimize düşen şeyleri dahi yapmayalım. Eskişehir’i oy tercihinden dolayı cezalandırmaya devam edelim. Ama bütün yükümlülüğü, sorumluluğu ve faturayı belediyelere keselim. Bu samimi bir çaba değil. Önemli olan sorunu çözmektir. Önemli olan üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değildir. Burada yapılan tam olarak budur. Samimiyetsiz, içtenlikten uzak bir açıklamadır. Belediyelerimiz azim ve kararlılıkla, samimi ve içten bir çabayla bu konuda ciddi bir çalışma ortaya koyarken, asli sorumlu olan bakanlık bir çivi dahi çakmamıştır. Bu konudaki açıklamaları, eleştirileri ve paylaşımları samimiyetten uzaktır.
Eskişehirliler bunun farkındadır. Hem genel seçimlerde hem de yerel seçimlerde tepkilerini sandıkta dile getirmektedirler. Eskişehir’e üvey evlat muamelesi yapmaktan, Eskişehirlileri oy tercihleri nedeniyle cezalandırmaktan geri durmalıdırlar. Bunun yerine, Eskişehir’in iktidar kaynaklı çığ gibi büyüyen sorunlarına samimi, içten ve somut çözümler getiren açıklamalar yapmalarını bekliyoruz.
Süslü kelimelerle, kırk yılda bir gelip Eskişehirlilerin onurunu ve gururunu rencide eden, gerçekle ilgisi olmayan söylemlerle bir yere varamayacaklarını bilmeliler. Lafla peynir gemisi yürümez. Eskişehir önemli icraatları hak etmektedir. Eskişehir, Türkiye’nin 81 ilinden biridir. Konya’ya ya da başka illere yaptıkları cömert yatırımların neden Eskişehir’e yapılmadığını da açıklamaları gerekir.
Yani bu samimi ve içten bir açıklama değildir. İktidar, kendi üzerine düşen görevleri yerine getirmek yerine, her seçimde halktan icazet alan Eskişehir belediyeleri üzerinden kampanya yürütme sürecini sonlandırmalıdır."