ESKİŞEHİR HABER

TES-İŞ Eskişehir Şubesi: "Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz"

TES-İŞ Eskişehir Şube Başkanı Haluk Doğan, kamu işçilerinin maaşlarıyla bir haftayı bile çıkaramadığını söyleyerek hükümetin teklifine sert çıktı. “Geçinemiyoruz, susmuyoruz” dedi.

Abone Ol

TES-İŞ Sendikası Eskişehir Şube Başkanı Haluk Doğan şu ifadeleri kullandı;

“Bugün burada kamuda çalışan işçiler olarak, 2025-2026 yılını kapsayan Toplu İş Sözleşme sürecimizde, hükümet tarafından verilen kabul edilemez teklife karşı, tepkimizi hep birlikte dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz.

Burada, iş yerlerimizin önünden hükümete açık ve net çağrımızdır;

Kamu toplu sözleşme sürecinde biz işçiler, sosyal diyaloğa dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, işçinin sabrını sınadınız.

Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz.

Uyardık: “Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor” dedik, görmezden geldiniz.

Sabırla çözüm bekledik.

En sonunda ise zar zor, lütufmuş gibi bir teklif sundunuz. Bu teklifiniz, bırakın kabul etmeyi, emeğimizi yok saymaktır!

Bu nedenle, verdiğiniz rakamları burada dile bile getirmeyeceğiz…

Ne siz o teklifi vermiş olun, ne de biz duymuş olalım!

Maaşlarımızla bir ayı değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken ellerimiz titriyor. Uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir.

Zordayız, geçinemiyoruz!

Hazine ve Maliye Bakanı kulaklarını tıkamış, halktan, emekçiden kopmuş, bildiğini okuyor. Geçinemiyoruz dedik, zordayız dedik, defalarca uyardık, yine uyarıyoruz.

Biz bu ülkenin üretim gücüyüz, binlerce çalışan kamu işçisiyiz, görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır. Gece gündüz demeden her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksatılmadan sürmektedir.

Şu gerçek çok iyi bilinmelidir, bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değil, herkesin meselesidir.

Kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağı bilinmelidir.

Emekçiyi oyalamak, belirsizlik içinde bekletmek, sosyal barışa zarar verecektir.

Biz işçilerin beklemeye, oyalanmaya, belirsizliğe tahammülü kalmamıştır.

Emekçi üstüne düşen görevi yapmıştır, yapmaya devam etmektedir! Alın terini dökerek ülkesine, milletine değer katmaktadır.

Bizi yönetenler de sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir.

Hükümet en kısa zamanda, süreci daha fazla uzatmadan, işçinin, emekçinin hakkını vermeli; adil ve kabul edilebilir bir çözümle sonlandırmalıdır.

Artık yeter! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz.

Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz.

Bugün buradayız, iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuyoruz.

Yarın alanlarda olacağız!

Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz.

Emekten gelen gücümüzü kullanır, gereğini yaparız.”