Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve turizm çalışanlarının hafta tatilini farklı günlerde kullanabilmesinin önünü açan düzenleme, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. “Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” kapsamında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46’ncı maddesine yapılan eklemeyle, turizmde görevli işçiler haftalık izinlerini hak ettikleri günü takip eden dört gün içinde kullanabilecek. Ancak bu yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli konaklama tesisleri için geçerli olacak.
Yasa Meclis’te kabul edilir edilmez, sendikalar ve sektör temsilcileri karşı karşıya geldi. Otel işletmecileri ve turizm yatırımcıları, düzenlemenin fiilen uygulanamayan eski sistemi rahatlattığını savunuyor. Tüm çalışanların aynı gün izin yapmasının otellerde ceza ve operasyonel krizlere yol açtığını belirten sektör yetkilileri, bu düzenlemenin hem iş yerleri hem de çalışanlar açısından daha gerçekçi bir yapı sunduğunu söylüyor.
Ancak sendikalar aynı fikirde değil. İş güvencesi, dinlenme hakkı ve sosyal yaşam açısından düzenlemeyi eleştiren işçi temsilcileri, bu adımı “yıllardır kazanılmış bir hakkın fiilen yok sayılması” olarak yorumluyor. Özellikle yaz aylarında yoğun mesai yapan turizm çalışanlarının, bu hak kaybıyla daha zor şartlara itileceği öne sürülüyor.
Uzmanlar ise dikkatli olunması gerektiği görüşünde. Yeni uygulamanın iş sağlığı, fazla mesai ücreti ve dinlenme hakkı gibi konularda ciddi boşluklar yaratabileceği uyarısı yapılıyor. Denkleştirme sisteminde yaşanabilecek sıkıntılarla birlikte, fazla çalışmanın karşılıksız kalması riskine dikkat çekiliyor.
Sendikalar, süreci sadece izlemekle kalmayacaklarını açıkladı. Yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru hazırlığında olduklarını duyuran temsilciler, bu değişikliğin sadece turizm sektörüyle sınırlı kalmayacağı endişesini de dile getiriyor.