Türkiye Sağlık İş Sendikası Eskişehir İl Temsilcisi Uğur Özatak şu ifadeleri kullandı;
“Bugün burada aylardır beklediğimiz, süreçten kaynaklı 7 aylık geriye dönük ücret farkımızın oluştuğu fakat taslağını dahi görmediğimiz malum sendikanın kozmik odasında saklanan, imzalanıp imzalanmadığını dahi bilmediğimiz toplu iş sözleşmesinin geriye dönük ücretlerimizin daha cebimize girmeden elimizden alınmasına bir tepki olarak toplandık.
Sağlık ve sosyal hizmet işçileri olarak 89 yılından beri imzalanan ama ilk kez yasal çoğunluğun malum sendikaya geçtiği ve sadece biz yetkiliyiz dedikleri Kamu Çerçeve Protokolünü aylarca bekledik. Nihayet imzalandı ve bazı kesimlerin işçiyi düşman gösterir tavırda iddialarına rağmen kamu işçisi sefalet ücrete mahkum edildi.
Buyrun bu benim bordrom ve net ödenen 31900 lira bunun üstüne kçp den gelen hangi zammı koydunuzda, 80 bin lirayı buldunuz. Biz bu işlemin cevabını bulamadık.
Kçp sürecinin hemen ardından yasal en büyük hakkımız ve güvencemiz olan toplu iş sözleşmesi sürecini bekledik. Daha sözleşme ortada yokken, işçi ne aldi ne alacak bilmezken, olmayan sözleşmenin geriye dönük hesapları yapılmış, nasıl ödeneceği aşamasına gelinmiş, konuşulmuş, açıklanmış ve taksitlendirme kararı verilmiş.
Bu farklar emeğimizin ve alın terimizin karşılığıdır.
Ancak ifade edildiğine göre hem maliye bakanlığı, döner sermayeli kurumlara gönderdiği yazı ile bu farkların ilk anda ödenmesi yerine yıl sonuna kadar, 4 taksitte bölünerek ödenmesini istemektedir. Biz sağlık ve sosyal hizmet işçileri olarak aylarıdır hatta senelerdir sermayeden maaş alan işçilerin ücretini ve enflasyonu beklerken, bizlerin ücretinin bölük pörçük ödenmesi insafsızlıktır.
Ayrıca emekçiler arasında ayrımcılığa neden olacaktır. Rektörlük tarafı tek seferde alırken hastane işçisi üvey evlat olsa görmeyeceği bir muamele ile dört taksitte alacaktır.
Daha ortada sözleşme yokken bu neyin hesabıdır. Biz taksitlemi çalıştık ki emeğimizin karşılığı taksitle ödenecek.
Toplu iş sözleşmesinden doğan haklarımız taksitlendirilerek gasp edilemez.!
Biz işçiler enflasyonun altında ezilirken, aylarca geriye dönük farklarımızı beklerken hakkımız olan ücretleri parça parça ödenmesi asla kabul edilemez. Hakkımız geciktirilerek ödeniyorsa aslında, asıl eksik ödeniyor demektir. Taksit halinde geriye dönük ödemek işçinin sırtına zaten bir kambur olan vergi yükünü her ödemeyle tekrar tekrar yüklemek demektir.
Biliyorsunuz zam oranında mahsuben zamlı alacak. İşçi çocuğunu okula gönderecek, okul malzemelerinin ücretleri ortada el yakıyor. İşçinin bir umut beklediği ücret elinden alınıyor. Aslında işçinin elinden ücretini değil, kopyala yapıştır sözleşmeler ile ödemekten kaçtığınız geriye dönük ücretleri ile işçinin çocuğunun elinden kalemini, silgisini hatta geleceğini alıyorsunuz. Bunun da hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur.
Buradan açıkça ifade ediyoruz;
Toplu iş sözleşmesiyle kazanılan geriye dönük ücret farkları tek seferde ve eksiksiz ödenmelidir. İşçinin alın terini taksitlendirmek emeğe saygısızlıktır.
Biz buna sessiz kalmayacağız. Türkiye sağlık işçileri sendikası olarak işçi kardeşlerimizle birlikte haklarımızı sonuna kadar savunacağız. Eğer bu uygulamadan geri dönülmezse, her türlü hukuki ve demokratik mücadeleyi sürdüreceğiz. İnanıyoruz ki bu süreçte rektörlüğümüz ve hastane yönetimimiz işçinin yanında duracak ve mağduriyetin giderilmesi adına üstlerine düşeni yapacaklardır.
Emeğimizin karşılığı pazarlık konusu yapılamaz, taksitlere bölünemez.”