2026 Mali Yılı Bütçesi ile ilgili konuşan Odunpazarı Belediyesi CHP Meclis Üyesi Uğur Yıldız şu ifadeleri kullandı;

"2026 yılı mali bütçesi, 28 harcama birimi tarafından yapılan talepler doğrultusunda hazırlanmış, gider bütçesi bir önceki yıla göre %23,53 artışla 5 milyar 250 milyon TL, gelir bütçesi de yine bir önceki yıla göre %28,37 artışla 4 milyar 750 milyon TL tahmin edilmiş ve 500 milyon TL borçlanma öngörülerek denk bütçe hazırlanmıştır.

Belediyemizin bütçesi; her mali dönemde genellik, birlik, açıklık, doğruluk ve denklik ilkelerine uyularak yerel amaçlara hizmet etmek için, belediyemizin stratejik planına ve performans programına uygun olarak hazırlanmakta, mali yıl ve izleyen iki yıl içindeki gelir ve giderleri tahmin etmektedir. Bütçe; gelirlerin toplanmasına ve harcamaların yapılmasına önceden izin vermek için kullanılan bir araçtır.

Tabii ki hazırlanan 2026 mali yılı bütçesi tahmini bir bütçedir. Odunpazarı Belediyesinin ilgili birim çalışanları bütçeyi hazırlarken birçok kaynaktan yararlanmakta ve gelir-gider bütçelerini bu kaynakların verilerine göre yapmaktadır.

İl özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, bütçe tahminlerini Kalkınma Planı, Orta Vadeli Program ve idarelerin kendi Stratejik Plan ve Performans Programlarında yer alan esaslara göre hazırlamakta; gider tahminlerinde merkezi idarenin ekonomik verileri ve gelecek yıllara ilişkin öngörülerinden de faydalanmaktadır.

Faydalanılan ve faydalanılması gereken mevzuatta da açıkça belirtilen Orta Vadeli Program (OVP); kalkınma planları, stratejik planlar ve genel ekonomik koşulların gerekleri doğrultusunda makro politikaları, ilkeleri, hedef ve gösterge niteliğindeki temel ekonomik büyüklükleri, gelecek 3 yıla ilişkin toplam gelir ve gider tahminlerini, bütçe dengesi ve borçlanma durumlarını içermekte ve 3 yıllık perspektifle hazırlanmaktadır.

2021 yılından itibaren Türkiye ekonomi yönetimi, Sayın Cumhurbaşkanı tarafından sık sık dile getirilen “faiz sebep, enflasyon netice” şeklinde özetlenen görüşe uygun olarak politikasını değiştirmiş ve ilk defa ülkemizde uygulanan yeni bir modele geçmiştir. Bu politika sonucunda gelir dağılımı bozulmuş, büyüme oranı düşmüş, devalüasyona bağımlı hale gelinmiş, bütçede faiz yükü artmış ve fiyat artışları kronikleşmiştir. Türkiye’de yükselen bir fiyatın düşmesi, fiyat yapışkanlığı nedeniyle mümkün olmamaktadır.

Esnaf, tüccar ve sanayicilerin yüksek enflasyonun olduğu bir ortamda sattıkları malların yerine yenisini koyabilmek için fiyatları normalin üstünde yükseltmeleri, alım gücünü artırıp hedeflenen enflasyon yerine gerçekleşen enflasyon üzerinden ücret zamlarının yapılması, ülkemizde enflasyonu kronikleştirmiştir.

Bu nedenlerle bütçe hazırlanırken dikkate alınması gereken Orta Vadeli Programlar doğru verileri verememiş ve yol gösterici olamamıştır. 2023 yılı OVP’ye göre 2025 yılı enflasyon beklentisi %9,9 olarak tek haneli hedeflenmiş, geçen yıl %15,2’ye, yıl başında hedef %24’e, ağustos ayında %27’ye ve son Orta Vadeli Programda ise %28,5’e çıkarılmıştır.

Geçmiş yılların Orta Vadeli Programlarında da durum bundan farklı değildi.
2022 yılı hedeflenen enflasyon oranı %6 iken gerçekleşen %65,
2023 yılı hedeflenen enflasyon oranı %8 iken gerçekleşen %64,
2024 yılı hedeflenen oran %7,6 iken gerçekleşme %44,4 olmuştur.
2025 yılı için hedeflenen enflasyon oranı %9,9 iken %30 ve üzerinde gerçekleşmesi beklenmektedir.

Bu belirsiz ekonomik verilere rağmen, hedeflenen ve gerçekleşen enflasyon oranlarında büyük değişkenliklerin olduğu yıllarda dahi belediyemizin gider bütçeleri %90’a yakın gerçekleşme hedefini tutturmuş, gelir bütçeleri ise %100’e varan oranlarda gerçekleşmiştir.

Yeni modelde fiyat artışlarının geçici olabileceği, koşullar değiştiğinde ya da döviz kurları düştüğünde fiyatların da düşeceği savunulmuştur. Devalüasyona bağımlı hale gelen ekonomimizde yükselen fiyatlar düşmediği gibi artışlar sürekli bir hâl almıştır. Belediyemizin gider bütçesinde önemli yer tutan mal ve hizmet alımları kalemi de sürekli artış göstermiştir. Belediyemiz; akaryakıt, araç bakım onarım malzemeleri, yapı malzemeleri gibi temel kalemlerde meydana gelen artışların ne olacağını, fiyatların nereye yükseleceğini dahi bilmeden, bugün alınan bir malın yarın fiyat değiştirmesi karşısında bile bütçesine bağlı kalarak hizmet etmiştir.

Artan enflasyon ve belirsiz ekonomik duruma rağmen yatırım bütçesi artmış; yatırıma ve hizmet etmeye yönelik amaçtan vazgeçilmemiştir.

Sosyal demokrat belediyeciliğin ilkelerinden vazgeçmeden; değerin adil bölüşülmesinin yanında değer yaratma konusunda da projeler üretilmiştir.

Gelirin adil harcanması konusunda titiz davranıldığı kadar, belediyemiz yaptığı yatırımlarla gelirini de artırmıştır. 100. Yıl Kültür Merkezi, hem bölge halkının sosyal ve kültürel hizmetleri için alan açmış hem de belediyemizin kira gelirlerini artırmıştır. Aynı şekilde yapımı devam eden Osmangazi Mahallesi’ndeki merkez de belediyemizin gelirlerinin artmasına katkı sağlayacaktır.

Dezavantajlı gruplara öncelik vererek halkçı belediyecilik anlayışını ilke edinen belediyemiz, Orta Vadeli Programlarda da belirtilen teknolojik gelişmeleri dikkate alarak dijital belediyeciliğe yatırım yapmıştır.

Ekonomik riskleri çok iyi okumuş, titiz davranarak bozulan ekonomi karşısında ne kendini ne de ilçe halkını ezdirmemiştir.

Üzerimize çöken enflasyon kabusu, ülkemizde sarmala dönmüş; her kesimden vatandaşımızı olumsuz etkilemiş, büyüme performansını düşürmüş, iş ahlakını zedelemiş, toplumsal dokuyu bozmuş ve can yakıcı bir hâl almıştır.

Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından da gündeme getirilen sanal bahis ve kumar sorunu da buna örnektir. Ağustos 2025 itibarıyla bireysel kredi veya kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşen kişi sayısı 1 milyon 506 bin, takipteki kredi tutarı ise 236 milyar TL’ye ulaşmış, asgari ücretin açlık sınırına oranı %70 olmuştur. Ülkemizde vatandaşlarımız enflasyon karşısında ezilmiş ve geçinmek için çareyi, gittikçe büyüyen bir sorun haline gelen, aile düzenlerini bozan ve esiri olmaktan kurtulamadıkları bu kolay para kazanma yollarında aramaya başlamışlardır.

Tüccar ve esnaf tarafında ise gelirlerini artırmak, alacaklarını tahsil etmek, borçlarını ödemek ya da iş yapmak büyük bir sıkıntı hâline gelmiştir. Ülke genelindeki sayısal verilere girmeden, şehrimiz özelinde konuşmak gerekirse; 2024 yılında protesto edilen senet tutarı 282 milyon TL iken, 2025 yılının ilk 8 ayında 478 milyon TL’ye yükselmiş, karşılıksız çek tutarı da 2025 yılının ilk 8 ayında 679 milyon TL’ye ulaşarak 2024 yılına paralel seviyede seyretmiştir.

Bu rakamlar da göstermektedir ki esnaf ve tüccar borcunu ödeyememekte ya da alacağını alamamaktadır. Bu durum hem toplumda hem de ticarette dayanışmayı ve güveni bozmaktadır. Finansmana erişimde yaşanan zorluklar, yüksek faiz ve maliyet artışlarının sebep olduğu bu tablo, adli olayları artırmakta, tahsilat çetelerini çoğaltmakta ya da yasa dışı finansman sağlayan tefecilere pazar oluşturmaktadır.

Meclisimizde ekonominin durumuyla ilgili eleştiriler yaptığımızda, “12 trilyon vergi toplanıyor, emekli, memur, asgari ücretlilerin geçim derdi çözülsün, yoksulluk vatandaşın belini bükmesin, faize, yanlış bir uygulama olan kur korumalı mevduata bu kadar para gitmesin, çocuklara okullarında hiç olmazsa 1 öğün sıcak yemek ve su verilsin” dediğimizde, bizlere depremin etkilerinden bahsedildi.

“Deprem paraları nerede?” diye sorduğumuzda ise “10 şehir yeni baştan kuruluyor, para deprem bölgesine gidiyor” denildi. Ancak son yayımlanan Orta Vadeli Program’ın kamu maliyesi kısmındaki açıklamalara baktığımızda, deprem bölgesi için yapılacak harcamaların öngörülenin altında kaldığından dolayı merkezi yönetim bütçe harcamalarında azalış yaşandığı belirtilmektedir.

Bir tarafta deprem bölgesine, işçiye, memura, öğrenciye, asgari ücretliye, emekliye para yok ama diğer tarafta hukuksuzlukların ekonomi üstünde yarattığı olumsuz etkileri gidermek için yakılan milyar dolarlar var.

Sadece ekonomik reformlar ya da tedbirlerle bu işin düzelemeyeceği, sac ayaklarından birinin eksik olması durumunda boşa kürek çekildiği, hukukun üstünlüğü, anayasal düzen, demokrasi ve güven yeniden tesis edilmeden ülkenin düzlüğe çıkamayacağı artık ülkeyi yönetenler tarafından anlaşılmalıdır.

Belirsizliklerin bu kadar yüksek olduğu, sabah uyandığımızda ülkemizde neyle karşılaşacağımızı bilemediğimiz; örneğin bir erken seçim kararı alınırsa asgari ücrete kaç kere zam yapılacağının, ÖTV ya da KDV’nin bile ne olacağının bilinmediği bu sisli ortamda, belediyemizin bütçesini büyük bir titizlikle hazırlayan ilgili birim çalışanlarına teşekkür ediyor, bütçemizin önce Odunpazarı için, sonra da şehrimiz için hayırlı olmasını diliyorum."