Zafer Partisi Eskişehir Eğitim Politikalarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı İbrahim Bal, eğitim sisteminde yaşanan sıkıntılara dair uzun ve kapsamlı bir açıklama yaptı. Bal, hem öğretmenlerin sorunlarını hem öğrencilerin ihtiyaçlarını hem de ailelerin fedakarlıklarını dile getirerek, özellikle çocukların açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle yaşadığı sıkıntıların altını çizdi.
İbrahim Bal, eğitimin bir ülkenin geleceği açısından taşıdığı öneme vurgu yaptı. “Çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımız, bütün hayatımız çocuklarımıza odaklıdır. Yaşadığımız yer seçtiğimiz mahalle, seçtiğimiz okul hatta öğretmen hep çocuklarımız içindir” sözleriyle konuya giriş yaptı. Kendi yaşamından örnekler vererek, ailesinin daha iyi bir eğitim için köyden şehre taşındığını, bugün birçok ailenin de aynı fedakarlığı yaptığını dile getirdi.
EĞİTİM SİSTEMİNDE DERİN PROBLEMLER
Bal, son yıllarda eğitimde yaşanan yapısal sorunların çocukların akademik, sosyal ve psikolojik gelişimini olumsuz etkilediğini söyledi. Sürekli değişen müfredat, öğretmen atamalarındaki belirsizlikler ve sınav odaklı sistemin öğrencilere faydadan çok zarar verdiğini belirtti. Okullar arasındaki imkan farklarının büyüdüğünü, özellikle kırsal bölgelerdeki öğrencilerin temel eğitim haklarına erişimde sıkıntı yaşadığını vurguladı.
Öğretmenlerin çalışma şartlarının ve özlük haklarının iyileştirilmediğini, maaşlarının düşük kaldığını dile getiren Bal, “Öğretmenlerimiz eski saygınlığını kaybetmiştir. Velilerin haklı ya da haksız şikayetleri sürekli dikkate alınıyor. Bu durum öğretmenlerimizi çekingen, hatta zaman zaman umursamaz hale getirdi. Öğretmenlik uzmanlık isteyen bir meslek, bu değer göz ardı edilmemelidir” dedi.
Okulların altyapı sorunlarına da değinen Bal, dijital eğitim araçlarının pandemiyle birlikte önem kazandığını, ancak birçok öğrencinin bu imkânlardan yararlanamadığını belirtti. Eskişehir’de bile bazı okullarda internet altyapısının ve teknolojik donanımın yetersiz olduğuna dikkat çekti.
ÇOCUKLAR AÇ, ÜCRETSİZ YEMEK HAYATİ
İbrahim Bal’ın açıklamalarında en dikkat çekici nokta çocukların beslenme sorunu oldu. “Yüzbinlerce çocuk açlıkla mücadele ediyor. Okula aç giden çocuklar ücretsiz yemek olmadığı için eve aç dönüyor” diyerek tabloyu özetledi. Düzenli sosyal yardım alan aile sayısının yaklaşık 4 milyon olduğunu, bu ailelerin çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılamada bile zorluk yaşadığını belirtti.
Bal, “Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu”nun bu konuda yaptığı çağrılara dikkat çekti. Dünya Gıda Örgütü ve Hacettepe Üniversitesi araştırmalarına göre, yetersiz beslenmenin çocuklarda öğrenme güçlüğü, düşük kilo, bağışıklık sistemi zayıflığı ve ilerleyen yaşlarda kronik hastalık riskini artırdığını söyledi. Ayrıca, çocuklarda ruhsal sorunlara da yol açtığını, ergenlerde kaygı ve umutsuzluk yarattığını ifade etti.
PISA verilerine göre öğrencilerin yüzde 31’inin okula kahvaltı yapmadan gittiğini, yüzde 20’sinin ise parasızlık nedeniyle en az bir gün yemek yiyemediğini hatırlattı. Öğle yemeklerinde bir grup öğrencinin karın doyurduğunu, diğerlerinin ise bahçede dolaşmak zorunda kaldığını söyledi.
Bal, ücretsiz okul yemeği için gerekli bütçenin Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin yalnızca yüzde 8’ine denk geldiğini vurgulayarak, “Devletimizin parası var. Çocuklarımıza hiç olmazsa bir öğle yemeği verilsin” sözlerini kullandı. 2024’teki kur korumalı mevduat zararı ve affedilen şirket vergilerini hatırlatarak, kaynak bulunduğunda çocuklara yatırım yapılabileceğini söyledi.
ÜNİVERSİTELERDE ÇIKMAZ VE YABANCI ÖĞRENCİLER
İbrahim Bal, üniversitelerdeki sorunlara da değindi. Devlet üniversitelerinin kontenjanlarının azaltıldığını, pahalı vakıf üniversitelerinin kontenjanlarının artırıldığını anlattı. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle özel üniversitelere gidemeyen ailelerin çocuklarının hayallerinin yarıda kaldığını söyledi.
Türkiye’de son 20 yılda üniversite sayısının hızla arttığını ama kalite sorununun çözülemediğini ifade etti. Yükseköğretimdeki plansız büyümenin, gençleri ve aileleri zor durumda bıraktığını belirtti. Ayrıca, yabancı öğrencilerin düşük ücretlerle Türkiye’de eğitim aldığını, Türk öğrencilerle eşit şartlarda yarışmadığını söyledi.
Bal, “Türkiye’nin en iyi üniversitelerinde yabancılara, anaokulundan ucuz paralara diploma dağıtılıyor. Ne Türk gençleri ne de Türkiye kazanıyor” sözleriyle dikkat çekti. Karabük gibi şehirlerin yabancı öğrenci merkezine dönüştüğünü ama bundan ülkenin fayda sağlamadığını belirtti.
VELİLERDEN PARA TALEBİ VE OKULLARDAKİ EKSİKLİKLER
Bal, yıllardır süren kayıt parası sorununa da değindi. Eskiden de okulların yeterli ödenek almadığını, bugün de durumun değişmediğini söyledi. Okulların personel eksikliği nedeniyle velilerden para talep ettiğini, bu taleplerin makul sınırlar içinde olması gerektiğini ifade etti.
Ailelerin eğitime aktif katılımının öğrencilerin başarısını doğrudan etkilediğini söyleyen Bal, okul-aile birliklerinin daha etkin hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, çevresel sorunların öğrencilerin sağlığına olumsuz etkilerinden bahsederek, Eskişehir’deki hava kirliliğinin dış mekân aktivitelerini kısıtladığını dile getirdi.
İbrahim Bal, eğitimdeki sorunların çözülmemesi halinde hem öğrencilerin hem de ülkenin geleceğinin tehlikeye girdiğini söyledi. Öğretmenlerin desteklenmesi, okullara daha fazla yatırım yapılması, dijital altyapının güçlendirilmesi ve ücretsiz okul yemeği programının hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Bal, tüm bu tabloya rağmen umutlarını kaybetmediklerini şu sözlerle özetledi: “Zafer Partisi olarak, toplumun gelişmesinin öncelikli koşulunun eğitimin gelişmesine bağlı olduğunu biliyoruz. Ümidimizi hiç kaybetmeyeceğiz.”