Eskişehir Çifteler Belediye Başkanı Zehra Konakcı şu ifadeleri kullandı;
“Çifteler’in en önemli doğal güzelliği ama aynı zamanda yalnızca Eskişehir’in değil, bölgenin de en önemli su kaynaklarından biri olan Sakaryabaşı’nın gittikçe kötüleşen durumu biz Çiftelerlileri oldukça endişelendirmektedir.
Çifteler halkı hem doğal bir güzelliği hem de önemli bir su kaynağını kaybetmenin korkusunu derinden yaşamaktadır. Sakaryabaşı’nın bu hali yalnızca biz Çiftelerlileri değil hepimizi endişelendirmelidir. Elimizden gelen tüm gayret ile Sakaryabaşı’nın kaderini değiştirmek, bu amaçla farkındalık oluşturmak için mücadele ediyoruz.
Fakat şehir kamuoyunda bu konu zaman zaman ciddi yer bulsa da Sakaryabaşı’nda yaşananlar yeterince gündeme getirilmiyor, bu olayın sorumlularının harekete geçmesi için ciddi bir hamle ortaya koyulamıyor.
Oysa ki Sakaryabaşı meselesi de en az Alpagut-Atalan bölgesini zehirleyecek, Eskişehir’in akciğerlerini söndürecek siyanürlü altın madeni projesi kadar ciddi bir meseledir. Alpu’daki termik santral, Kaymaz’daki maden kadar ciddi bir meseledir. Eskişehir’de, şehir merkezinde yaşanması muhtemel su krizinin alternatif çözümü olarak görünen hatta su taşınması adına projelendirilen bir yer olan Sakaryabaşı bu denli göz ardı edilmemeli diye düşünmekteyiz. Su götürülmesi planlanan Sakaryabaşı’nın kendisine yetecek suyu kalmama noktasına gelmiştir.
Pek çoğunuzun bildiği üzere Sakaryabaşı’nda yer alan turistik rekreasyon havuzlarının ve Sakaryabaşı’ndaki tüm suyun yönetim yetkisi DSİ’dedir. DSİ 3. Bölge Müdürlüğü maalesef siyaset yapmak uğruna Sakaryabaşı’nı cezalandırmakta, bu çok önemli su kaynağına ve turizm bölgesine açık açık ihanet etmektedir.
Rekrasyon havuzlarındaki çatlak ve kaçakların tamiri için asla bir adım atmamakta, Çifteler Belediyesi’nin sözlü ve yazılı şekildeki resmi taleplerine, ricalarına rağmen asla uzlaşı yoluna gitmemekte, aksine Sakaryabaşı’ndaki su krizini henüz 1 yılını yeni dolduran Cumhuriyet Halk Partili Çifteler Belediyesi’ne yıkmaya çalışmaktadır.
Yani özetle DSİ alenen siyaset yapmakta ve Sakaryabaşı’nı kirli bir siyasete alet etmektedir. Oysa bizim gayemiz bu konuda siyaset yapmak değil gerçekleri ortaya koymak ve Sakaryabaşı’nı iş işten geçmeden kurtarmaktır.
Bunu nasıl yapabiliriz? Öncelikle Sakaryabaşı konusunda kamu kurumlarının, belediyelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve ilgili odaların ortak akıl geliştireceği, birlikte hareket edeceği bir platform kurulmalıdır.
Bölgedeki sorumlu DSİ siyaseti bırakıp, olumlu adımlar atmaya ikna edilmeli ve Sakaryabaşı konusunda parti fark etmeksizin şehrin tüm seçilmiş ve atanmışları ortak mücadele ortaya koymalıdır. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bölgedeki tarımsal ürün deseninin değiştirmesi gerekliliği açıkça vurgulanmalı, bölge çiftçilerinin gelir kaybını önleyecek destekleme modeline geçilmeli ve bununla ilgili somut adımlar atılmalıdır.
Konunun uzmanları, bilim insanları incelemeler yapmalı, Sakaryabaşı hayata nasıl geri döndürülür diye ciddi mesai harcanmalıdır.
Sakaryabaşı eğer bir gün yok olma durumuyla karşı karşıya kalırsa bu yalnızca bugün de olmadığı gibi Çifteler’in bir problemi olmayacaktır. Bölgedeki habitat bozulacak bitki türleri, hayvan türleri ve farklı canlı organizmalar doğal yaşam alanlarını kaybedecek, birçok tür yok olacaktır. Bölgedeki kuraklık neticesinde tarım ve hayvancılık bitme noktasına gelecek, ilçedeki ve civardaki yaşam olumsuz etkilenecek, insanlar bölgeyi terk etme noktasına gelecektir. Önemli bir sit alanı ve turizm bölgesi kaybolacak, Eskişehir’in alternatif içme suyu kaynağı yok olacaktır.
Bu noktaya gelindiğinde ise maalesef geri dönüşü olmayacaktır. Bu konuda hepinizden ricam siyaseti bir kenara bırakarak Sakaryabaşı için bir an önce bir şeyler yapılmasını sağlayalım. Başka bir Sakaryabaşı yok, bu su, bu doğal cennet hepimizin. Lütfen Sakaryabaşını kaderine terk etmeyelim.”