Tepebaşı Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Atilay Dalgıç şu ifadeleri kullandı:

"Sayıştay raporunu detaylı incelemedik. Bilseydik incelerdik, çalışırdık. Bir dahaki meclise kadar çalışırız. Şimdi arkadaşlarımın hayal kırıklığını anlıyorum. Dağ fare doğurdu. Buradan çok umutları vardı.

Yok efendim Tepebaşı Belediyesi başkanı görevden alacakmış, kayyım olacakmış vesaire. Çoğu usul eksikliği. 52 tane eleştiri var. Otopark geliri harcanmışsa bu Tepebaşı halkına harcanmıştır, belediyeye harcanmıştır. Cihan Ertok bana dedi ki: 'Rahat uyuyacak mısın.' Biz uzun süredir rahat uyuyamıyoruz bu memlekette. İşte sabah 6 gazeteci gözaltına alındı. Dün Ekrem İmamoğlu'nu bıraktılar, anne babasını götürdüler. Bugün mahkeme dedi ki: 'Ben Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum.' İşte bu yani böyle bir memlekette biz AK Partililer, Cumhur İttifakı mensupları huzurlu uyuyabilir. Onlar ne yapsa çünkü yargı görmez. Yargılanmaz. Yani Melih Gökçek hakkında 100 tane dosya verirsiniz, bir tane işlem yapılmaz. Bizim 4 yılla yargılanan belediye başkanımız içeride olur. O yüzden Cihan Bey, bu memlekette AK Parti olduğu sürece çok huzurlu uyuyamayacağız. Ama şey yüzünden, belediyecilik işlerinden değil, siyaset yüzünden. Şimdi dedi ki: 'Doğrudan teminle istediğine iş vermiş.' Doğrudan temin de ihale kanununda yazılan yöntemlerden biridir. Şöyle kafana göre iş verilmez. Teklifler toplanır. En uygun teklif neyse o da ihale kanununa dahildir. Doğrudan temin, doğrudan temin kafaya göre iş verme değildir, onu siz bir ihale kanununda bakın.

Gündüzler halkı buraya geldi, dediler ki: 'Bizim tarlalarımızı bize ek, yabancılar yemesin.' Çünkü belediye geçen yerden. Orada biz yıllardır çiftçilik yaptık. Bizim bölge halkı eksin. Mantıklıydı söyledikleri. O ihale şartnamesine yazılmış ki son 5 yıl içinde Gündüzlerde veya civar köylerde oturanlar ihaleye girsin. O dışarıdan, şehrin dışından oradan buradan insanlar gelmesin diye. Sayıştay onu eleştirmiş. Siz rekabeti önlediniz demiş.

Gökkuşağı kafe meselesi. Orada Down sendromlu çocuklar çalışıyor. İşletmecisinin de onları anlayabilecek birisi olması istenmiş. O yüzden denilmiş ki: 'Orayı işletecek kişi ihalede ya 1. derece yakınları, en az 20 derece yakınına kadar birisinin %50 engelli olsun.' Böyle bir şart ihaleye yazmış. Bunun tek sebebi yerel orada çalışanları anlayabilsin. Yani çünkü kendi bölgesi olacak. Sayıştay demiş ki "bu yanlış, rekabeti önlediniz."

Takvimler meselesi. Biz Tepebaşı Belediyesi olarak Türkiye'nin en güzel takvimlerini yaparız. Herkes gelir bizim takvimlerimizi ister. Ben geçen gün biliyorsunuz Belçika'ya gittik. Bir tane kafede, bir tane kafede Tepebaşı'nın takvimleri asılıydı. Fotoğrafını da çektim. Bu sosyal belediyeciliğe gelince, New York'ta Hindistan'dan bir Müslüman bizim CHP'li belediyelerin yaptıklarını vaat ederek belediye başkanı oldu. Yani uyguladığımız yöntem doğru bir yöntemdir. Onlardan da bizim belediyelerimiz hele bu ekonomik şartlar devam ettiği sürece hiç vazgeçmeye niyetimiz yok."