Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce şu ifadeleri kullandı;
"16 Eylül’de, biliyorsunuz, Tepebaşı’yla beraber süreç başlamıştı.
Bugün de Odunpazarı’yla birlikte ilçe kongrelerimizi tamamlıyoruz.
Ardından il başkanımızı, il yöneticilerimizi, kurultay delegelerimizi ve disiplin kurulunu seçerek kurullarımızı oluşturup yolumuza devam edeceğiz.
Bu programda bulunan herkese hoş geldiniz diyorum. Başta şehrimize, Eskişehir’imize ve elbette ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
Burada yeni seçilen ilçe başkanlarını da görüyorum. Hepsine hayırlı olsun diyorum.
Geçmişte emek veren, bu dönemde aday olmayan, görev almak istemeyen arkadaşlarımıza da bugüne kadar sundukları tüm katkılar için teşekkür ediyorum.
Yeni seçilen ve önümüzdeki dönemde birlikte çalışacağımız arkadaşlarımıza da başarılar diliyorum.
Evet, geriye yalnızca ilk kongremiz kaldı. Ekim ayında da ilk kongremizi yaparak yolumuza devam edeceğiz.
Şunu demek istiyorum:
Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu dönemde çok fazla iç sorunlara gömüldük. Bu aslında bizim için istenen bir şey değildi belki ama gözaltılar, tutuklamalar, partimizin üzerindeki kayyum baskıları bizi buna sürükledi diyebiliriz.
Ama elbette bunun içinden çıkmayı yine bizler bileceğiz.
İçe dönük siyaset yapmak Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışmıyor.
Halkımızın sorunlarını ne kadar iyi hisseder, dile getirir ve toplumla paylaşırsak işte o zaman başarılı olacağız.
O yüzden kongrelerimizi tamamlayıp, bir silkelenip, artık CHP’nin iç meselelerini konuşmaktan kurtulmamız ve bir an önce yolumuza devam etmemiz lazım.
Çünkü 31 Mart’ta halkımızın bize verdiği umudun sorumluluğunu fazlasıyla hissediyoruz.
Ne yaparlarsa yapsınlar, içeriden ve dışarıdan yaşadığımız sorunlar var. Bunları yok sayamayız.
Pembe gözlükler takacak halimiz yok.
Ama 102 yıllık bir çınardan bahsediyoruz. O çınarı asla yıkamayacaklar. Dimdik ayaktayız, birlikte başarıyoruz.
Genel Başkanımız Özgür Özel, son olağanüstü kurultayda hem delegelerin içeriden ve dışarıdan gelen baskılara karşı verdiği cevabı gösterdi hem de “Ayağa kalkın, ayaktayız, dimdik ayaktayız” sözleriyle hepimize o ruhu hissettirdi.
Sizler ekran başında, bizler salonda hakikaten tüylerimiz diken diken, o inançla ayağa kalkıp yolculuğa devam etme kararlılığını yaşadık.
Arkadaşlar, kongrede mutlaka canımızı sıkan şeyler olmuştur. Aramızda kırılanlar da olmuştur.
Bunlar dışarıya fazla yansımamış olsaydı iyiydi, ama olan oldu.
Artık bunların üzerinde çok durmayalım.
Ne olursa olsun halkımızın 31 Mart’ta bize verdiği güvenle hareket edelim. Hep o inançla ilerleyelim.
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin o ulu çınarının neferleri olarak umuda duyulan inançtan asla bir adım geri durmayacağız.
Asla korkmayacağız.
Asla boyun eğmeyeceğiz.
Asla pes etmeyeceğiz.
Dışarıdan gelen baskılara direneceğiz. Ve biliyorsunuz Eskişehir direnişin şehridir.
Dün güzel bir toplantımız vardı, söyleşimiz vardı.
Buradan Eskişehirspor’a da bir alkış istiyorum.
Eskişehir, İzmir işgalinin yaşandığı günlerde, işgalden sadece iki gün sonra Odunpazarı Meydanı’nda çok büyük bir miting düzenleyerek direnişe ilk destek veren şehirlerden biriydi.
Eskişehirspor’un hikâyesi, Eskişehir’in direniş ruhunun bir sembolüdür.
Bugün de direnmeye devam ediyoruz.
Evet, ülkede biz muhalefet olabiliriz ama Eskişehir’de uzun yıllardır iktidarız.
Bu da Eskişehir’in direncini gösteriyor.
Direnmeye devam edeceğiz.
Bu yolculuk ve bu inanç bizi iktidara götürecek.
Kongreler geçiyor, başkanlarımız seçiliyor, yönetimlerimiz oluşuyor, kurullarımız seçiliyor.
Artık bize düşen şey; omuz omuza, birlik ve beraberlik içinde hareket etmektir.
Bütün kırgınlıkları unutup, mümkünse yaşanan kırgınlıkları içimizde tutarak, topluma güzel mesajlar vererek, birlik ve beraberliği yalnızca sözde bırakmayıp gerçekten hayata geçirerek büyük yolculuğumuzu başlatalım.
Hepimiz heyecanlıyız, istekliyiz, inançlıyız ve ülkemize, şehrimize güveniyoruz.
Bu inançla iktidara giden yolculukta, başkanlarımızla birlikte ilerleyeceğiz.
Biraz önce il başkanımız da söyledi:
“Başkanlar karışır mı, karışmaz mı?”
Bu ayrı bir tartışma konusu.
Ben bir televizyon programında söylemiştim:
“Karışmakla karıştırmayı birbirine karıştırmasınlar” diye.
Evet, biz elbette sürecin içindeydik. Elbette tüm kongrelerimizle ilgilendik. Çünkü iktidara giden yolculuğun kongrelerini yapıyoruz. İlçe başkanları sürecin özü açısından çok önemliydi.
Ama antidemokratik müdahalelerin içinde asla olmadık.
Sizlerle birlikte bu güçlü yolculukta hep beraber hareket edeceğiz.
Bütün kızgınlıkları bir kenara bırakalım.
Halk bize inanıyor, bize güveniyor. Biz ne diyoruz? Var bu işin çaresi. Bu çare Cumhuriyet Halk Partisi."