Eskişehir Lokantacılar ve Kasaplar Esnaf Odası Başkanı Bahar Bilen şu ifadeleri kullandı;

"2025 yılı yiyecek içecek sektörümüz açısından çok iç açıcı geçtiğini söyleyemeyeceğim. Yani pandemiden bu tarafa artan ekonomik kriz, bunun üzerine asrın felaketi etkileri, enerji ve akaryakıt fiyatlarına gelen zamlar tabii emtia fiyatlarımızı da yükseltmiştir. Emtia fiyatlarının yükselişi tabii menülerimize de yansıdı. Vatandaşımızın düşük alım gücünü de önüne koyarsak tabii 2025 yılında portföy anlamında işlerimizi bir türlü oturtamadık.

Bunun akabinde sanayi sektöründe de daralmalar söz konusu biliyorsunuz. Bu bakımdan işte vatandaş bir şekilde yer, bir şekilde tüketir mantığıyla günlük sıcak para dönüyor mantığıyla sektörümüze epey eğilimler oluşmaya başladı son zamanlarda. Kontrolsüz bir çoğalma, bir büyüme oluşmaya başladı. Yani sektörümüzle ilgili hiçbir liyakati olmayan dışarıdan gelen bir sürü insan var, bir sürü işletme var. Yani açma kapatmalarla ilgili yıl başından bu tarafa 240 işletme kapatmış ama buna karşı 420 tane işletme yeni açılmış. Yani burada neredeyse %100 bir büyüme var. Dolayısıyla pasta aynı pasta ama rızık küçülmektedir. Rızık küçülürse kavgalar başlar. Dolayısıyla bu kontrolsüz çoğalmalar hizmet kalitesini düşürmeye başladı.

Yani sektörümüzde çok büyük bir kavga var şu anda. Haksız rekabetler tetiklenmeye başladı. Haksız rekabetler hizmet kalitesini de düşürüyor. Dolayısıyla büyük bir sıkıntı var yani bu gidişat iyi bir gidişat değil. Dolayısıyla bu gidişat bizi önümüzdeki süreçte tekelleşmiş küresel sermayenin eline itmektedir ve önümüzdeki yıllarda sektörümüzün sonu gelir bu şekilde devam edersek. Dolayısıyla devlet bu işe bir an evvel el atmalı. Sektörümüze bir disiplin gelmeli. Bu kontrolsüz büyümelerin önüne geçilmeli. Aynı cinsten işletmeler arasında nüfusa oranla, bazı sektörlerde olduğu gibi nüfusa oranla mesafeler getirmeli. Dolayısıyla bu şekilde giderse iyi bir gidişat değil yani sonumuzu getiriyor.

Buna mukabil son günlerde bu gıda zehirlenmeleri de eklendi biliyorsunuz. Bazı sosyal medya sayfalarında bazı denetçi kuruluşlar diyeceğim, denetçi kuruluşlar adeta şov yaparak aynı kareleri böyle birkaç tane münferit olay yakalamışlar. Sabahtan akşama kadar bunları çevirmektedirler, şov yapmaktadırlar. Bu bizi çok yaraladı ve çok zor duruma soktu. Sanki bütün sektör bu şekildeymiş gibi... Bunu esefle izliyoruz ve katılmıyoruz, kınıyoruz bunları. Şimdi bugüne kadar bu duruma gelene kadar bu işletme neredeydi? Bu denetçi firma hangi gölgede oturuyorlardı ki bu işletmeler bu noktaya geldiler? Neden denetlemediler bunları? Yani şimdi bunları çevirip çevirip sanki bütün sektör böyle bu şekildeymiş gibi yanlış bir algı var, yanlış bir girişim var. Bu sektöre binlerce işletme milyonlarca lira yatırım yapmışlar. Milyonlarca insan çalışmaktadır bu sektörde. Evine ekmek götürmektedirler.

Bu haberlerden sonra son günlerde siftah yapmadan kapatan esnaf arkadaşlarımız var. Ayıptır günahtır yani bunu yapmaya hiç kimsenin hakkı yok. Buradan vatandaşlarımıza da seslenmek istiyorum; girsinler işletmelerimizin mutfaklarını denetlesinler, görsünler, baksınlar. Eğer içlerine yatmıyorsa yemesinler. Usulsüz bir şey, yanlış bir şey gördülerse şayet bizim son zamanlarda Tarım Bakanlığından aldığımız gıda güvenliği karekodlarımız var. Karekodlar işletmelerinin görünür bir yerine mutlaka asılıdır. Orada telefonlarını okutsunlar. Varsa bir usulsüzlük Tarım ve Orman Bakanlığına bildirsinler, şikayet etsinler. Yani bu şekilde de işte vatandaş-işletme otokontrollü bir şekilde varsa ayıplı işletmeler tabii ki bunları tasvip etmiyoruz. Bunlara katılmıyoruz. Bunlar en ağır cezalarla cezalandırılsınlar, kapatılsınlar yani. Bunlar bizim hayatımızdan çıksınlar. Bu tarz işletmeler varsa merdiven altı işletmeler hakeza izliyoruz. Sanki bütün sektör bu şekilde çalışıyormuş gibi bir izlenim yaratıldı son zamanlarda. Buna katılmıyoruz. Bununla ilgili de haber yaparken sizler değerli basın mensuplarımız dikkat etmemiz lazım. Çünkü milyonlarca insan çalışıyor bu sektörde. Yani bu insanlara da ayıptır günahtır. Çok zor durumda işletmeci arkadaşlarımız siftah yapmadan kapatan dükkanlarımız var yani çok üzgünüz, üzülüyoruz.

Son zamanlarda işte İstanbul'daki olayda gördünüz. Dönerden işte 4 tane dükkan işte gıdadan zehirlendiler derken farklı bir sebeple, sebepten hayatını kaybetmiş arkadaşlarımız ve o 4 tane işletmeye de ayıp oldu günah yazık yani adamların hiçbir günahı yok bir şey yok. Karnı ağrıyan hastaneye gidiyor 'gıdadan zehirlendim' diyor. Bu da son zamanlarda insanlarda bir algı oluşmaya başladı. Dolayısıyla bunun da önüne geçmemiz lazım hep birlikte. Bizler de evimize ekmek götürebilmeliyiz."