Eskişehir’in Tepebaşı ilçesine bağlı Kızılinler Mahallesi’nde her yıl düzenlenen Bal Kabağı Panayırı bu yıl üçüncü kez yapılacak. Kendi tarlalarında ata tohumuyla bal kabağı yetiştiren köylüler, hem hasat sevincini yaşıyor hem de ürünlerinin coğrafi işaret almasının gururunu paylaşıyor.
25 Ekim Cumartesi günü 12.00-16.00 saatleri arasında düzenlenecek 3. Kızılinler Bal Kabağı Panayırına herkes davetli.
Eskişehir Aşçılar Derneği Başkanı Kemal Kaya şu ifadeleri kullandı;
“Bugün burada, az önce açılış konuşmasını yapan arkadaşımızın da belirttiği gibi, Eskişehir’imizin topraktan yetişen çok önemli bir ürününün coğrafi işaretinin, mahreç işaretinin alınmasının ardından, biz de Eskişehir’deki profesyonel şefler olarak, Eskişehir Aşçılar Derneği ve Türk Aşçılar Federasyonu olarak bu serüvene bir katkıda bulunmak istiyoruz.
Şöyle katkıda bulunmak istiyoruz: “Topraktan Tabağa Bal Kabağı” serüveninin, yol hikayesinin Sayın Başkanımızın öncülüğünde zaten başlığı atıldı. Mahreç işareti alınması sebebiyle biz de bunun altını doldurmak, markalaşma yönündeki ilerlemesine ve endüstriyel boyuta taşınmasına katkı sunmak istiyoruz. Bu çalışmaların içinde bizlerin de karınca misali yer aldığımızı ve almaya devam edeceğimizi buradan belirtmek istiyorum.
Tüm paydaşlarımızla birlikte, tüm sektör bileşenlerimizle, özellikle Eskişehir’de turizm alanında faaliyet gösteren otellerimiz ve lokantalarımızla, kısacası gastronomi anlamında bu hikayeyi güçlendirmek için elimizden geleni yapacağımızı burada beyan ediyorum.
Çalışmalarımızdan dolayı ailemize, ekibimize ve şahsım adına teşekkür ediyorum efendim.”
Eskişehir Aşçılar Derneği adına konuşan Burcu Yılmaz şu ifadeleri kullandı;
“Üretimden tanıtıma kadar emeğiyle katkı veren değerli üreticilerimiz, kıymetli misafirlerimiz; hepiniz hoş geldiniz.
Bugün burada sizlerle paylaşmak istediğimiz hikâye, bir bal kabağı hikâyesidir. Ancak bu, yalnızca bir ürünün hikâyesi değildir; topraktan tabağa uzanan bir markalaşma yolculuğudur.
Bu yolculuk, bereketli tarlalarımıza ekilen coğrafi işaretli bal kabağımızla başladı. Bu süreçte bizlere her adımda destek olan Tepebaşı Belediyesi’ne gönülden teşekkür ediyoruz. Tepebaşı Belediyesi’nin sunduğu imkânlar ve öncülüğüyle; üretici kadınlarımızın alın teri, şeflerimizin yaratıcı dokunuşlarıyla birleşti ve bugün geldiğimiz aşamaya ulaştık.
Bal kabağının coğrafi işaretinin alınması konusunda katkılarını ve desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen, şu anda aramızda bulunan Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Sayın Ömer Zeydan’a ve değerli eşine de ayrıca teşekkür ediyoruz.
Bu süreçte “Bal Kabağından Neler Yapabiliriz?” temalı bir atölye gerçekleştirdik. Bugün ise bu buluşmanın sonucunda ortaya çıkan yepyeni lezzetleri sizlere sunmanın gururunu yaşıyoruz.
Biz bu çalışmayla yalnızca bir tarım ürününü değil, aynı zamanda bir kültürel değeri ve yerel kimliği markalaştırıyoruz. Tepebaşı Belediyesi’nin öncülüğünde yürüttüğümüz bu süreç, coğrafi işaretli bal kabağının topraktan tabağa markalaşma hikayesinin başladığı gün olarak tarihe geçecektir.
Ve biliyoruz ki bu hikâye yalnızca ulusal sınırlarımız içinde kalmayacak. Çünkü bizim ekibimiz; vizyon sahibi, misyonu net, profesyonel bilince sahip, operasyon gücü yüksek, donanımlı ve gönüllülük esasıyla çalışan, memleketini ve şehrini yürekten seven bireylerden oluşmaktadır.
Bizler Eskişehir Aşçılar Derneği olarak, elimizde yetişen ürünlerin topraktan tabağa uzanan serüvenini gönüllülük esasıyla destekliyoruz. Bu çalışmalarımızda akademi, sivil toplum örgütleri ve belediyelerin iş birliğiyle hareket etmenin önemini bir kez daha vurgulamak isteriz.
Biz, Eskişehir Aşçılar Derneği olarak bu bilinçle hareket ediyoruz. Bu güç ve ruhla, bu toprakların hikâyesini dünyaya anlatmakta kararlıyız.”
Eskişehir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Zeydan şu ifadeleri kullandı;
“Bu bal kabağı yalnızca Kızılinler yöresinde yetişebilen özel bir üründür. Şimdi, coğrafi işaret tesciliyle birlikte hem Kızılinler hem de bal kabağı koruma altına alınmıştır.
Böylece bu isim, artık herkesin rastgele kullanabileceği bir marka olmaktan çıkmıştır. Yani herhangi bir yerde yetiştirilen bir bal kabağının “Kızılinler Bal Kabağı” adıyla satılması bundan böyle kanunen yasaktır. Bu unvan yalnızca Kızılinler topraklarında ve belirli üretim koşullarında yetiştirilen ürünler için kullanılabilecektir.
Bu tescil, üreticimizin emeğini korur, ürünümüzün değerini artırır ve Eskişehir’i tarımsal markalaşma yolunda bir adım daha ileriye taşır. Nitekim Kızılinler Bal Kabağı, artık resmen coğrafi işaret tescilini almış durumdadır.”
Aynı zamanda CHP Meclis üyesi de olan Tepebaşı Belediyesi Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanı Mehmet Kızılinler şu ifadeleri kullandı;
“Sanırım 3 yıl oldu. Tepebaşı Belediyesi Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanı oldum. Tepebaşı Belediyesi Kırsal Kalkınma Kurulu, Türkiye’de kanunla kurulan ilk Kırsal Kalkınma Kurulu’dur, yani ilk kalkınma kurumudur. Bu anlamda Tepebaşı Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’a ciddi bir teşekkür borcu vardır.
Büyük bir deprem felaketinin ardından Kırsal Kalkınma Kurulu olarak projelerimizi oluşturmaya başladığımızda, aslında kabakla ilgili festivali düzenlemek çok da zor olmadı. Çünkü oradaki değeri zaten biliniyordu. Sonrasında Kabak Festivali’ni yapmaya başladık. Başlangıçta kısa sürede düzenlediğimiz festival, özellikle Burcu Hanım’ın müdür olmasıyla birlikte her yıl üzerine bir şeyler koyarak büyüdü. Aşçılar Derneği her zaman yanımızdaydı. Hep daha güzelini, Eskişehir için daha olumlusunu yapmaya gayret ettik.
İkinci yıldan sonra da coğrafi işaretle ilgili çalışmalara, fikir anlamında başladık. Sevgili muhtarım bugün burada; daha muhtar olmadan önce biz Ticaret Odası’na gittiğimizde, elinde kabakla ilgili hazır bir dosya olduğunu gördük. Bu da işimizi kolaylaştırdı. Coğrafi işaretin alınması sürecinde çok sayıda kişinin emeği geçti. Ticaret Borsası her zaman yanımızdaydı.
İlk olarak Kızılinler’de üreticiler, bir sonraki yılın kabaklarını getirdiler bize. Coğrafi işaretin alınmasında onların da büyük payı oldu. Başlangıçtan sonra iki-üç yıl süren coğrafi işaret süreci, insanların, Ticaret Borsası’nın ve Kırsal Hizmetler Müdürlüğü’nün ciddi takibiyle yaklaşık 8-9 ayda tamamlandı. Bu, Eskişehir için çok önemli bir değerdir.
Hayata nereden baktığınız çok kıymetli. Bilenler bilir, Çekoslovakya’da Karlovy Vary diye bir bölge vardır ve burada önemli bir turizm alanı bulunur. Mustafa Kemal Atatürk’ün de sağlık amaçlı gittiği bir yerdir. Karlovy Vary’nin suyu çok değerlidir; özellikle fizik tedavi ve romatizmal hastalıklar konusunda etkilidir. Çekler bununla yetinmez, bu sudan “Becherovka” adını verdikleri bir içki üretirler. Solunum sistemiyle ilgili, farenjit dâhil birçok hastalığa iyi gelir. Hatta o suyun bulunduğu yerin hikayesini bile satarlar.
Enteresandır, aynı suyun neredeyse birebir özelliği Kızılinler’de de çıkar. Yaklaşık yirmi yıldır süregelen bir proje vardır. 7-8 kapalı kuyu bulunur. Hâlâ Eskişehir’de insanlar, Kızılinler’deki projenin fizyoterapi ve sağlık boyutunu göz ardı edip Afyon’la karşılaştırma yaparlar. Oysa bu, turizmimize çok ciddi katkı sağlayacak bir potansiyele sahiptir.
Elinizdeki değere sahip çıkmak en az o değerin kendisi kadar kıymetlidir. Bu yüzden anlatıyorum. Biz; Kırsal Kalkınma Kurulu, Tepebaşı Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü, Ticaret Borsası, Kızılinler Köyü halkı, Ziraat Mühendisleri Odası ve Aşçılar Derneği olarak Kızılinler’le ilgili bu değeri Türkiye’ye kazandırmak için çabaladık. Bundan sonra da gücümüz yettiğince sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Ancak anlattığım kurumların dışında, Eskişehir’de pek çok sivil toplum kuruluşu var. Onların da bu taşın altına elini koyarak Kızılinler’le ve bu değerle ilgili çabalara katkı sunması gerekiyor. Çünkü bu sadece bir gastronomi değeri değil; sağlık açısından da çok önemli özellikler taşıyor. Az önce anlattığım gibi, Çeklerin yaptığı gibi biz de bu ürünün “etinden, suyundan” faydalanarak bir yere getirmeliyiz.
Gaziantep’in fıstığı neyse, Eskişehir’in, Tepebaşı’nın da balkabağı odur. Hepinize katkılarınız için teşekkür ederim.”
Kızılinler Mahalle Muhtarı İbrahim Can şu ifadeleri kullandı;
“Bugün gerçekten çok mutlu oldum. Kızılinler bal kabağı iyi yetiştiriliyor ama bugünden itibaren coğrafi işaretinin alınmış olmasıyla birlikte bu katma değer her yere yayılacak, her yerde tanınacak diye düşünüyorum.
Bu anlamda öncelikle Başkanımız Ömer Zeydan Bey’e çok teşekkür ediyorum. Tepebaşı Belediye Başkanı Başkanımız Ahmet Ataç’a çok teşekkür ediyorum. Bunun yanında Geçitkuşağı’ndaki hocalarıma da çok teşekkür ediyorum. Coğrafi işaretin alınmasında çok büyük katkısı oldu.
Tabii Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanı Mehmet Kızılinler Bey’in burada çok büyük emekleri var. Yine Ticaret Borsası Genel Sekreterimiz Gültekin Bey’in de emeği çok fazla. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bugün gerçekten çok mutlu oldum, çok sevindim.”