Anahtar Parti İl Başkanı Çağlar Ölce şu ifadeleri kullandı;

“Yapamaz, beceremez, teşkilat kuramaz, başaramaz diyenler oldu. Kongre yapamazlar diyenler oldu. Ama gözler bu salondaki enerjiyi, bu kalabalığı, kalplere düşen bu inancı görsün. Çünkü biz geliyoruz. Anahtar parti olarak geliyoruz, hem de namusumuzla geliyoruz.

Bundan 8 ay önce il başkanı olarak atandığımda, görevi devraldığımda şöyle dua etmiştim. Rabbim, sen azı çok edensin; çoğu da az edebilensin. Bugün iktidar partisine baktığınızda nasıl eridiklerini, nasıl küçüldüklerini hepimiz görüyoruz. Bugün bu salona baktığımda duamın kabul olduğunu görüyorum. Allah’a hamdolsun. Başladığımız gün azdık, bugün çokuz. Daha da çoğalacağız. Allah’ın izniyle bu memleketin anahtarını alacağız.

Eskişehir’den memnun muyuz? Kendi adıma söyleyeyim, Eskişehir’den memnun değilim. Seçim döneminde meydanlar boş bulununca, bazı siyasiler vaatlerde bulunuyor. Zaman geçince de bu vaatlerin unutulduğunu sanıyorlar. Ama biz takipçisiyiz. Bunu daha önce de söyledik.

Şimdi buradan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye sesleniyorum. Seçim öncesinde vatandaşa “ucuza et yedireceğiz” dediniz. Halk et marketleri nerede? Kuşak yolları nerede? Mezbaha nerede? En önemlisi, Ada bazlı kentsel dönüşüm nerede?

Kentsel dönüşümde Büyükşehir Belediyesi’ni eleştiren iktidar milletvekillerine de sesleniyorum. Çevre şehirlerde kentsel dönüşüm yapıyorsunuz, kendinize yapıyorsunuz. Eskişehir bir deprem bölgesi. Peki neden bir araya gelip, sadece eleştirmek yerine bu şehirde dönüşüm başlatmıyorsunuz? Bu işi ne zaman çözeceksiniz? Biz bunun takipçisi olacağız. Size bu soruları sormaya devam edeceğiz. Köşelerden cevap vermeyin. Bizi duyduğunuzu biliyoruz. Ama çıkın, anlatın.
Eskişehir’de son zamanlarda gündemde olan bir konuya değinmek istiyorum.

Yola çıktığım, bindiğim otobüs değiştirmem diyenler, stat ismini değiştirmeye çalışıyorlar. 9 yıldır muallakta kalan bir konuyu, şimdi Fethi Heper Stadyumu olarak değiştireceklerini söylüyorlar. Siz ancak kağıt üzerinde ismini değiştirirsiniz. Ama gönüllerden o stadyumun ismini, yani Atatürk Stadyumu'nu silemezsiniz. Eskişehir halkına sesleniyorum. Atatürk Stadyumu ismini hafızalardan silmeye çalışabilirler. Ama biz her zaman yeni yapılan stadyumu “Atatürk Stadyumu” olarak anacağız.

Ziyaretlerimiz oluyor, esnafı geziyoruz. Çarşı pazarda dolaşıyoruz, kahvehanelere gidiyoruz. Kadınların el emeğiyle yaptığı işleri görüyoruz. Şöyle bir tespitimiz var: Şu an Türkiye’de dezavantajlı olmayan bir grup kalmamış. Sanayiciyle konuşuyoruz, “akşam yastığa başımı rahat koyamıyorum” diyor. Asgari ücret, açlık sınırının altında. Gençler “bir pasaport alıp yurt dışına gitsem” diye hayal kuruyor. Emekliler, öğretmenler, polisler, esnaflar… Bugün Türkiye’de dezavantajlı olmayan kimse kalmamış.

Bugün bize “Siz terörsüz Türkiye istemiyor musunuz?” diye soruyorlar. Elbette istiyoruz. Biz terörsüz ve hainsiz bir Türkiye istiyoruz. Bu ülkede bir evladımızı, bir damla kanı dahi feda etmeyiz. Ancak sizin seçtiğiniz müttefiklere de itiraz ediyoruz. Yanlış tercihlerinizin bedelini bu millet ödüyor. Biz sizin niyetinizden değil, yaptığınız tercihlerden korkuyoruz. FETÖ’nün başına hiç “hocaefendi” demedik. Bazılarının kafasındaki konfeti tanelerini temizlemedik. Alparslan Türkeş’in mezarı başında “Apo kurucu önderdir” demedik. Bizim kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. 2 ayyaş demedik, “Ne mutlu Türk’üm diyene” dedik. Ve yine söylüyoruz: Ne mutlu Türk’üm diyene.”