CHP Odunpazarı İlçe Başkanlığına adaylığını açıklayan Selçuk Sürmeli şu ifadeleri kullandı;

"Diğer partileri eleştiriyoruz işte diploması sahteymiş falan diye ama önce yolumuzda düzgün yürümemiz için halkın güvenini kazanmak için kendi özeleştirimizi yapmak zorundayız; eleştiriye önce kendimizden başlayarak yola çıkarsak başarılı olacağımız kanaatindeyim.

Mesela bizim belediyelerde lise veya üniversite mezunları temizlik işlerinde çalışırken ilçe başkanımız meslek lisesi mezunu ve Eskişehirli değil, bu bizim şehrimizde ve partimizde yetişmiş, kültürlü, aydın, liyakatli kendi şehrimizden olan insanların ilçe başkanı olmaması ve ithal gibi başka şehirden kişinin görevlendirilmesinin temizlik işçileriyle aynı düzeyde olarak işe başlaması partimizin ayıbı; çünkü bizim şehrimiz İstanbul gibi 15 şehre bedel bünyesinde her şehrinden insanları barındıran farklı şehirlerden göç alabilen sanayi dolu bir şehir. Diğer yandan böyle güzel hâli varken bu şehri öz evladı yokmuş gibi başka şehirden ithal eder gibi sadece bu başkan üzerinde durulması hayatın akışına aykırıdır. Hâl böyle olursa bizim eleştirdiğimiz partiden ne farkımız kalır.

Kendimize gelelim; daha sonra halkın partisinde başkan olup halka tepeden bakmak ne demektir, bunu da anlamış değilim. Bir de bizim Cumhuriyet Halk Partisi kurucu ulu önder Atatürk’ten beri eğitim seviyesi yüksek kişilerin başkan olduğu bir partidir. Burada başkan olacak kişi liyakatli, eğitim seviyesi yüksek olmalıdır; adaylığı koyacak kişi aynı zamanda vicdani yapıya sahip olup bunları düşünmesi gerekmektedir.

Bu nedenlerden dolayı gördüğüm lüzum üzerine ismim Selçuk Sürmeli. Kamu yönetimi lisans mezunuyum, askerliğimi de en güvenilir kişi olduğumdan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın kurye subayı olarak yaptım. Eskişehir’in evladı olarak Eskişehirli ve Odunpazarı’nın daha iyi temsil edilip edilmediğini ilkesine daha faydalı olmak adına, iyi esnaflık sahibi, sahipsiz değildir Odunpazarı ilçe başkanlığına aday adaylığımı açıklıyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum."

"Gördüğüm lüzum üzerine ve buradaki halktan gelen şikâyetler doğrultusunda… Üstten, tepeden bakmalar gibi durumlar olduğu söyleniyor. Hatta buraya gelenlere çay bile ikram edilmiyormuş. Halkın seçtiği, iktidara gelen kişiler bunları bize yapamaz. Bu bize reva değil. Eskişehir’de de nitelikli insanlar var. Bu yapının değişmesi gerekiyor.

Kazım Kurt görüşmedim şu an için, ama düşünürüm. Kazım Kurt arkadaşımız, abimiz. Görüşürüz.

İnsanlara tepeden bakma, çay ikram etmeme, ilgilenmeme… Halbuki burayı yönetecek kişi halka ve partililere faydalı olmak zorunda. Ama böyle şeyleri duydukça ister istemez ben de duruma el atmak zorunda kaldım.

Yıllardır bu partideyim, yıllardır partiye üyeyim. Ancak iş yoğunluğum nedeniyle partiyi geriden takip ediyordum, fakat destek veriyordum. Kongrelerde konuşmalar yapıyordum. Bu kez işlerin farklı boyutlara ulaştığını görünce, diğer partilerden farkımız olmadığını anladım ve bu durumu değiştirmek gerektiğine inandım.

Aday olma konusunda en büyük etkenler söylediğim gibi, tepeden bakma, çay ikram etmeme, ilgilenmeme… Halbuki burayı yönetecek kişi halka ve partililere faydalı olmak zorunda. Ama böyle şeyleri duydukça ister istemez ben de duruma el atmak zorunda kaldım."