Nisan ayında Türkiye’nin birçok bölgesinde etkili olan şiddetli don, tarlalarda ve bahçelerde büyük kayıplara yol açtı. Anahtar Parti Eskişehir Tepebaşı İlçe Başkanı Banu Şahin, yaşanan bu felaketin ardından yaptığı açıklamada, durumun yalnızca doğa kaynaklı bir afet olmadığını, aynı zamanda bir yönetim zaafı olduğunu söyledi.
Don olayının etkisinin sadece birkaç ili değil, ülkenin neredeyse tamamını kapsadığını vurgulayan Banu Şahin, İç Anadolu’dan Karadeniz’e, Trakya’dan Ege’ye kadar birçok bölgede kayısı, üzüm, fındık, narenciye, elma, ceviz, badem, pancar, patates, soğan ve şeker pancarı gibi stratejik ürünlerin üretilemez hale geldiğini belirtti. “Çiftçilerimizin yıl boyu verdiği emek, bir gecede -15 dereceyi bulan soğuklarla kül oldu” dedi.
Zararın boyutunu “felaketin ötesinde” olarak tanımlayan Banu Şahin, bazı bölgelerde yaşanan kayıpları da örneklerle anlattı. Malatya’da kayısı tamamen yok oldu, Manisa’daki üzüm bağlarında yüzde 90’a varan kayıplar yaşandı, Adana’da narenciye üretimi ciddi zarar gördü. Bursa, Karaman, Yozgat, Konya, Elazığ ve Tunceli’de meyve, pancar ve badem üretimi neredeyse durma noktasına geldi. Nevşehir, Eskişehir ve Çorum’daki patates, soğan ve ceviz tarlaları da aynı şekilde etkilendi.
Anahtar Parti’nin sadece izlemekle kalmadığını, sahada aktif olarak çalıştığını ifade eden Şahin, Genel Başkan Yavuz Ağıralioğlu’nun Elazığ ve Malatya’daki temaslarına, Tarım Politikaları Başkanı H. Hüseyin Demiröz’ün ise Elazığ, Malatya ve Ankara’daki incelemelerine dikkat çekti. Şahin, bu saha çalışmalarının ardından oluşturulan 8 maddelik acil eylem planının bir an önce uygulanması gerektiğini söyledi.
Tarım Politikaları Başkanı H. Hüseyin Demiröz’ün açıklamaları da dikkat çekiciydi:
“Malatya’da kayısı yok olmuş durumda, Elazığ’da badem bahçeleri yandı, Ankara çevresinde pancar ve meyve üretimi felç oldu. Üretici sahipsiz. Bu yalnızca bir doğa olayı değil, aynı zamanda ciddi bir yönetim zafiyetidir. Biz Anahtar Parti olarak hem tespiti yerinde yaptık hem çözüm yolunu belirledik.”
Banu Şahin’in açıkladığı 8 maddelik acil eylem planı ise şu şekilde:
-
Tüm zararlar şeffaf biçimde tespit edilmeli, hiçbir üretici dışarıda bırakılmamalı.
-
Etkilenen bölgeler derhal “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edilmeli.
-
Sigorta durumuna bakılmaksızın tüm çiftçilere doğrudan destek sağlanmalı.
-
TARSİM sistemi yeniden düzenlenmeli, devlet desteği artırılmalı.
-
Tohum, gübre ve mazot gibi girdiler ücretsiz veya indirimli sağlanmalı.
-
Her bölgenin ihtiyaçlarına özel Afet Destek Paketleri oluşturulmalı.
-
Tarımı geleceğe hazırlayan, iklim değişikliğine uyumlu politikalar geliştirilmelidir.
-
Gıda arzı ve fiyat istikrarı için düzenleyici kurumlar daha aktif hâle getirilmelidir.
Açıklamasının sonunda, ilgisizlik sorununun da en az don kadar zarar verdiğini belirten Banu Şahin, şu ifadeleri kullandı:
“Çiftçi üretmezse şehirler aç kalır. Tarım, sadece bir sektör değil; stratejik bir varoluş meselesidir. Anahtar Parti olarak bugün değilse ne zaman diyerek üreticimizin yanındayız. Sadece sorunları değil, çözümleri de ortaya koyduk. Bu sürecin hem takipçisi hem savunucusu olmaya devam edeceğiz.”
Anahtar Parti’nin yaklaşımı, yalnızca yaşanan felaketi değil, bu tür durumlara karşı alınacak tedbirleri de ortaya koyması bakımından dikkat çekici bulundu. Açıklamalar, çiftçinin yalnız bırakılmaması gerektiğini bir kez daha gündeme taşıdı.