Eskişehir Gastronomi Derneği Başkanı Murat Arnik şu ifadeleri kullandı;
“Belediyelerin yiyecek içecek işletmelerinden talep ettiği yüksek katı atık tebligat bedelleri esnafı isyan ettirmiştir. Bu bedeller yasallık, ödeme gücü ve adalet ilkelerine terstir.
Temizlik ve katı atık hizmeti belediyelerin asli görevidir. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 44’üncü maddesi gereği alınan çevre temizlik vergisi toplam sistem maliyetinden çıkartılmalıdır. Ayrıca hizmetten yararlanan her aboneyle sözleşme yapılması zorunluyken, bu tebligatlar hangi yasal boşluğa dayanılarak gönderiliyor?
Tüm işletmelerin katı atık üretip üretmediğine bakılmaksızın aynı veya farklı tutarlarda ücretlendirilmesi, ciddi bir adaletsizliktir.
Elektrik, doğalgaz, kira, vergi, stopaj, yüksek komisyonlar derken şimdi de ‘katı atık bedeli’ esnafın sırtına yüklenmiştir. Belediyeler hizmet üretmek için kaynak arayabilir, ancak bunu sadece esnaf üzerinden yapmak vicdana da akla da sığmaz.
Katı atık vergisinin yasal bir dayanağı olması, vicdani bir dayanağı olduğu anlamına gelmez. Çifte vergilendirme hukuka aykırıdır.
Bu konuya ilişkin çözüm önerilerimizi içeren dosyaları TBMM’de tüm siyasi partilere sunduk. Atık miktarına dayalı ve adil tarife sisteminin kurulması gerektiğini, sağlıklı veri toplama sistemlerinin oluşturulmasını ve karşılanabilirliğin dikkate alınmasını talep ettik.
Sayıştay’ın ‘bu geliri neden tahsil etmiyorsunuz?’ yönündeki raporu sonrası belediyeler gelir kaybı gerekçesiyle esnafa yönelmiştir. Ancak bu yaklaşım doğru değildir.
Çevre temizlik vergisi zaten ödenirken aynı hizmet için ikinci veya üçüncü bir tahsilatın gündeme gelmesi kabul edilemez.
Evsel Katı Atık Tarifeleriyle ilgili resmi kılavuzda da açıkça belirtilmiştir: ‘Aynı hizmet için birden fazla bedel alınamaz.’ Madem bu çevre temizlik vergisi değil, o zaman her ödemeye ilişkin sözleşme yapılmalı, çevre temizlik vergisi mahsup edilmelidir.
Vergi ödevine ilişkin Anayasa'nın 73. maddesi açık: ‘Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur.’ Katı atık bertaraf ücretinin belediye meclislerince belirlenmesi bu ilkeye aykırıdır.
Anayasa Mahkemesi daha önce belediyelerin tarife belirleme yetkisini iptal etmiştir. Aynı gerekçeler katı atık tarifeleri için de geçerlidir.
Esnaf ve sanatkârlarımızın atık miktarları ve ekonomik kapasiteleri göz önüne alındığında adil olmayan bir yükle karşı karşıya kaldıkları açıkça görülmektedir.
Bu nedenle mevzuat ivedilikle gözden geçirilmeli, çifte vergilendirme ortadan kaldırılmalı, adil, ölçülebilir ve sürdürülebilir bir sistem kurulmalıdır. Aksi takdirde bu esnaf bu hesabı bir gün mutlaka soracaktır.”