Eskişehir Kadın Dayanışma Komiteleri adına konuşan Ebru Oktay şu ifadeleri kullandı;

"Bugün burada bir kez daha tacizcilerin suçları aklanmasın diye bir aradayız. Çünkü biliyoruz biz takip etmezsek, biz hesap sormazsak, gözümüzü biraz olsun üstlerinden çekersek hemen olayların üzerini örtmeye, tacizcileri aklamaya ya da hiç ceza vermemeye ya da en alt sınırdan ceza vermeye yelteniyorlar. Bugün buradayız ve ilan ediyoruz gözümüz üzerinizde.

Ne olmuştu hatırlayalım dostlar. Eskişehir’de müftülük yapan İshak Yıldırım aynı zamanda bir imam ve meslek olarak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine giriyor. Dersine girdiği öğrencilerinden birine, 12 yaşında bir çocuğa attığı mesajlar yüzünden çocuğun ailesinin şikayeti ile gözaltına alınıyor.

Peki o mesajlar ne? “Senden hoşlanıyorum”, “seni seviyorum”, “seninle vakit geçirmek bana iyi gelir”, “şarlıp öpebilir miyim?” 12 yaşındaki çocuğa atılan bu mesajlar bunlar. Kız çocuklarının korunması gerektiğini konuştuğumuz çağda evlenebilecek çağa ulaşmadan bangır bangır dile getirilen bu gerici zihniyetin neferlerinden yalnızca biri İshak Yıldırım.

İşte ailenin şikayeti ile gözaltına alınan İshak Yıldırım önce adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Daha sonra gelen tepkilerin ardından tutuklandı. Yıldırım’ın tutukluluğu sadece 69 gün sürdü. Durulmasında savcının beraat talep ettiği davada istismarcının yargılanması bile suçsuz kalacakmış gibi takdir kararı verildi. Yetmedi Diyanet kendisini vaiz olarak atama kararı verip yine gelen tepkilerle vazgeçti.

11 Eylül’deki duruşmada ise tutuksuz yargılanan İshak Yıldırım’ın yurt dışına çıkma yasağı, adli kontrol şartı ve mağdur çocuğun ikametine 300 metreden fazla yaklaşmaması kararı kaldırıldı.

İşte dostlar ülkemizin özeti bu. Bizler hakkımızı yasal yollarla bile alamıyoruz. Dava açmamız kanıt sunmamız yetmiyor. Tepkilerin süreklileşmesi, gözümüzün biran olsun bu yalancı tacizcilerden ayrılmaması gerekiyor ki ceza yerine ödül almasınlar.

Bugün bu yüzden toplandık. Bir kez daha ilan ediyoruz. Kadın Dayanışma Komiteleri olarak iki elimiz tacizcilerin yakasında. Ama yetmez, söylüyoruz dostlar. Bu tacizcilere cesaret verenlerden de, onları unutmadan başka yerlere atayanlardan da, nasılsa fark edilmiyor sanıp suçların üstünü örtecek olanlardan da soracak hesabımız var. Suçu işleyenlerle birlikte suça ortak olan herkesten hesap soracağız, tek tek yargılayacağız. Hiç şüpheniz olmasın. Hiçbirinizi aradan sıyırmam, belki beni unutur, fark etmezler geçer gider diye düşünmeyin. İlan ediyoruz: Ensenizdeyiz. Hesap günü geldiğinde kaçacak delik bulamayacaksınız."