Eskişehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen şu ifadeleri kullandı;
“Yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde katı atık bedeliyle ilgili değerlendirmelerimizi tamamladık. Türkiye genelinde benzer uygulamaların olup olmadığı yönünde araştırmalarımızı da gerçekleştirdik. Bildiğiniz gibi, 2010 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılan bir yönetmelikle, belediyelere katı atık bedeli altında para tahsil etme yetkisi verilmişti. Bu yetki büyükşehir belediyelerine tanınmış, büyükşehir belediyeleri de söz konusu yetkiyi alt belediyelere devretmiştir.
Ancak, 2010 yılından bu yana uygulanmayan bu yönetmelik ve kanun, maalesef 2025 yılında uygulanmaya başlanmıştır. Dolayısıyla 15 yıldır alınmayan bir bedelin şimdi tahsil edilmek istenmesi ve bu kapsamda ödenemeyecek kadar yüksek meblağların belirlenmesi, esnafımızı adeta şoka uğratmıştır.
Esnaf ve sanatkârlarımızdan gelen şikayetleri incelediğimizde ve diğer büyükşehir belediyeleriyle kıyaslama yaptığımızda, Eskişehir’de belirlenen katı atık bedellerinin çok fahiş rakamlar olduğunu tespit ettik. Örneğin Aydın Büyükşehir Belediyesi, bazı işletmeleri sınıflandırarak belli bedeller belirlemiş ve bu rakamlar dâhilinde tahsilat yapmaktadır. Mesela 0-50 yatak kapasiteli bir otelden alınan bedel 606 liradır. Ancak Eskişehir’de aynı tür işletmeler için belirlenen bedeller bazı durumlarda bin katına, bazı yerlerde ise yüz elli ila iki yüz katına kadar çıkmaktadır.
Rakamlar öylesine yüksek ki; örneğin 51-100 yatak kapasiteli bir otel Aydın’da aylık 790 lira öderken, Eskişehir’de 50 metrekarelik bir çay ocağına 48-49 bin lira gibi bir bedel çıkarıldığı tarafımıza bildirilmiştir. Bu örneklerin belgeleri de elimizdedir.
Buradan her iki belediye başkanımıza da sesleniyoruz. Yapılan hesaplamalarda ciddi adaletsizlikler vardır. Bir kahvehanenin, küçücük bir çiğ köftecinin ya da küçük bir işletmenin ödeyemeyeceği tutarların tahsil edilmesi kabul edilemez.
Gerçekten esnafımızı zor durumda bırakacak bu uygulamanın, belediye meclislerinde tekrar görüşülerek gözden geçirilmesini, diğer belediyelerdeki örneklerden de yararlanılarak ödenebilir seviyelerde yeniden belirlenmesini talep ediyoruz.
İşletmelerimize, esnaflarımıza da şunu öneriyoruz: Tebliğ edilen bu yüksek meblağları ödemeden önce mutlaka belediyelere giderek itirazlarını bildirsinler. Bu çalışmaların ardından eğer belediyeler bu fahiş rakamlarda ısrar ederlerse, konuyu yargıya taşıyacağımızı ve esnaf ile sanatkârlarımızın haklarını sonuna kadar savunacağımızı herkesin bilmesini isteriz.
Belediyelerin kendilerine ait birçok gelir kalemi var. Bu gelirlerle kendi bütçelerini idare etmek zorundalar. Yani belediye borçlarını ödeyemedi diye esnafa fahiş rakamların yüklenmesi doğru bir yaklaşım değildir.
Bayramdaki hareketlilik, bayram sonrası biraz azalmış durumda. Dolayısıyla bu sene, geçen seneye göre tüm gurbetçilerin gelmesini beklemiyoruz. Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan ekonomik kriz, gurbetçi vatandaşlarımız için de bazı maddi zorluklar doğurdu. Bu durumun etkileri hâlâ sürüyor.
Bu yıl, yurda ve şehirlerimize gelecek gurbetçi vatandaşlarımızın sayısında azalma bekliyoruz. Bu nedenle gurbetçilerden esnaf açısından çok büyük bir beklenti içinde olmadığımızı belirtmek isterim.”