ES TV’de konuşan Eskişehirspor Teknik Direktörü Hakan Şapçı, şu ifadeleri kullandı:
“İsmi geçen oyuncu kardeşlerimizle daha önce de görüşmüştük. Kendi aramızda yaptığımız değerlendirmelerde onlar da durumlarını bize samimi bir şekilde anlatmışlardı. Biz hiçbir zaman diğer takımlara uygulanan disiplin süreçlerinin bize uygulanmamasını talep etmedik; böyle bir iddiamız yok. Ancak 10 Kasım’da yapılan sevklerin üzerinden 1 ay geçti.
45 gün ceza alan oyuncuların cezaları 15 gün ya da 1-2 ay içinde sonuçlanacakken, bizim oyuncularımızın daha geç sevk edilmesi bizim için bir dezavantaj oluşturdu. Bazı takımlar, iki maçta sevk edilmeyen veya cezaya gönderilmeyen oyuncularımızı oynattığımız için bizi eleştiriyor. Bu konuda bizim bir sorumluluğumuz yok. Federasyon sevkleri bize ne zaman ilettiyse o tarihten sonra işlem yapılabildi. Bugün itibarıyla oyuncularımız cezasını aldı. Onların 2 maçlık cezaları bile bizi farklı bir sıkıntıya sokuyor.
İkinci devrenin başında 45 gün ceza alsalar bile bazı oyuncularımızı yetiştiremeyeceğiz. En az 5, hatta 6 maç oynayamayacak oyuncularımız var. Aynı sayıda maçta, hatta belki daha geç sahaya dönecekler. Şunu açıkça söylemeliyim: Eskişehirspor bu süreçte hiçbir avantaj elde etmedi. Bu durumdan ciddi anlamda rahatsızım. Mağdur olan takımlardan biriyiz. Çünkü profesyonel transfer yapma imkânımız yok. Bu nedenle oyuncu havuzumuz çok dar. Birçok kulübün ceza alan oyuncusu var, saygı duyuyorum, fakat onlar profesyonel transfer yapabiliyor. Eskişehirspor ise zor şartlarda amatör oyuncu transferleriyle kadrosunu kurdu ve bu şekilde devam etmek zorunda. Diğer kulüpler profesyonel oyuncu ekleyebilirken bizim böyle bir şansımız yok.
Yine de her ihtimale hazırlıklıyız. Bu olasılıkların hepsi üzerinde çalışıyoruz. Transfer çalışmalarımız da var; kadromuza kattığımız oyuncular oldu, bundan sonra da olabilir. Burada asıl sorunun zamanlama ve sürecin yönetimi olduğunu düşünüyorum. Yoksa atalarımızın dediği gibi ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz’. Ne gerekiyorsa ona razı olacağız.
Mustafa geçen hafta oynamamıştı. Yedi oyuncudan sadece Talha’yı kullandık. Ancak yorumlarda ‘Eskişehirspor’a iyilik yapıldı, 2 maç atlatıldı’ gibi ifadeler görüyorum. Oysa Çökekspor maçına çıktığımız kadrodan 5-6 oyuncu şu an cezalı. Bazı takımların ise ilk 11’inde oynayan 3 ya da 5 oyuncusu ceza almış durumda. Bunun ayrımını yapmak mümkün değil.
Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız. Açık konuşmak gerekirse süreç çok kötü yönetiliyor. Belirsizlikler var, sevklerin gecikmesi büyük problem. Bir de üzerimizde oluşturulan kamuoyu baskısı var. Oyuncu kardeşlerim adına üzülüyorum ama şunu da söylemeliyim: Evet, biz de cezalarımızı aldık ve belki bundan daha fazla mağdur olacağız. ‘Mağdur edebiyatı yapılıyor’ deniyordu; ama cezalar bugün itibarıyla verildi. Bir mazeretin arkasına sığınacak durumda değiliz. Yolumuza devam edeceğiz.
Arda Okumuş da Hasan Şen de hem oynadıkları mevki hem de ceza aldıkları dönemde yakaladıkları form grafiği açısından takımımızın çok önemli oyuncularıydı. Aynı şekilde Mustafa İnan’ı da toparlamıştık, fakat bugün itibarıyla o da ceza aldı. Mustafa kardeşim çok ciddi sakatlıklarla mücadele ediyor. Dün ayağındaki şişi görseniz ‘Bu çocuk oynayamaz’ dersiniz. Davul gibi şişmiş bir ayakla 90 dakika çıkıp oynadı. Büyük ağrılarla, fedakârlık yaparak sahada kaldı.
Egemen’i dört maç üst üste oynatmıştık; şimdi onu da disiplin sevki nedeniyle kaybettik. Aramızdan ayrılan üç oyuncunun da sevki var. Berkin’in disiplin sevki bulunuyor. Bana göre burada ‘O ceza aldı, bu ceza aldı’ meselesinden çok, sevklerin yapıldığı zamanlama önemli. Şu anki zamanlama çok kötü ve maalesef bizi daha da zor durumda bırakıyor.
Transfer dönemi kısaldı. Birçok takım 30 gün önce bunu planladı ve hazırlığını yaptı. Biz de boş durmadık, transferler yaptık. Ancak sevklerin bugün yapılması ve 10 gün sonra transfer döneminin bitiyor olması işlerimizi zorlaştırıyor.
Bugün sevklerin TFF’de açıklandığını gördük. Bunu zaten bekliyorduk. Ancak şunu özellikle belirtmek isterim: Bu ihtimali bilmemize rağmen kadro tercihlerimizi buna göre şekillendirmedik. Bunu bilmeniz önemli. Biz sadece oyuncuların kendi beyanları üzerinden hareket ettik. Hatta bugün ceza alan birkaç oyuncu bizi şaşırttı. Sürpriz isimler de var. İsim vermek istemiyorum ama bazılarını tahmin edebilirsiniz. Oynamadığını söyleyen, sürece dahil olmadığını belirten birkaç oyuncunun da cezaya sevk edilmesi bizi gerçekten şaşırdı.
Hiçbir zaman ‘Bu oyuncu yarın ceza alabilir’ diye düşünerek kadro planlamasına gitmedik. Ayrıca kadromuzda dört profesyonel oyuncu bulundurma zorunluluğumuz var. Arda ile Hasan’ın ceza alması, oynayan kadroda kullandığımız profesyonel oyuncu sayısını da düşürdü. Bu nedenle mecburen geçen hafta Emre’ye, daha fazla süre bulabileceği bir yerde oynaması için kulüp bulmasını söyledik. Emre Kılınç’tan bahsediyorum.
Şu anda profesyonel olarak kullanabildiğimiz oyuncular, altyapımızdan yetişip profesyonel sözleşme imzalattığımız kardeşlerimiz. İnşallah onlar da forma şansı bulacak, süre alacak, gelişerek daha iyi bir seviyeye gelecekler. Ancak özellikle Egemen ve Berk konusunda kadroda sayı olarak yer verme ihtimalimizin olmadığını belirtmeliyim. Bunun dışında başka bir planımız, düşüncemiz veya bilgimiz yoktu.
Bir de sanki bize iltimas geçilmiş, bu süreçten hiç yara almamışız gibi bir algı oluşturuldu. Bu, bana göre tamamen bir algıydı. Üzerimizde psikolojik olarak da baskı yarattı ve dediğiniz gibi bizi oldukça yoran bir durumdu. Bugün sevklerin açıklanmasıyla birlikte biz de ceza almış olduk. Ancak cezanın geldiği dönem ve şartlara bakıldığında, bugüne kadar basında ‘mağdur edebiyatı yapılıyor’ diye eleştirilerde bulunanların, aslında bizi daha fazla mağdur ettiğini düşünüyorum.
“Keşke bu süreç bu kadar uzamasaydı. Bugün yayımlanan, ‘Amatör, üçüncü lig ve ikinci lig profesyonel kadrolarında yer alan amatör oyuncular hakkında yapılan araştırma sonucunda 658 oyuncudan 197’si disipline sevk edilmiştir’ açıklaması keşke 10 Kasım’da tüm oyunculara eşit ve hakkaniyetli bir şekilde duyurulsaydı. Bir kez daha söylüyorum: Eskişehirspor olarak bunu bir mazeret olarak sunmuyoruz. Kadromuzda kalan oyuncularımız var ve ceza alanların yerini doldurabilecek isimlerimiz de mevcut. Yarışa devam edeceğiz. Kaldığımız yerden ilerleyeceğiz. Zaten iyi bir ivme yakalamıştık. Bizi asıl zorlayan, yaklaşık bir aydır üzerimizde oluşturulan bu baskı oldu.
Süreç doğru yönetilmediği için iki sevk arasında bir aylık bir ara oluştu. Bu nedenle hem bizim karşılaştığımız rakipler hem de bugün ceza alan kulüplerin oyuncuları, kalan süre içinde bu süreci nasıl değerlendirecekleri konusunda büyük zorluklarla karşı karşıya kalacak. Konu bizim için çok taze. Ayrılık olur mu bilmiyorum. Yönetim kurulumuzun toplanıp bu konuyla ilgili bir değerlendirme yapma kararı alması söz konusu olabilir. Ancak bugün itibarıyla Aralık ayının 9’undayız. Altı ay ceza alan bir oyuncunun bu sezon artık futbol oynama şansı kalmadı. Bu oyuncularla ilgili nasıl kararlar alınır, onu zaman gösterecek. Futbolu bırakması ya da başka bir yerde oynaması da mümkün görünmüyor. Üç ay ceza alan oyuncu şubat ayında sahaya dönebiliyor; cezası 9 Şubat’ta bitiyor. Kırk beş gün ceza alanın cezası ise 23 Ocak’ta tamamlanıyor. Altı ay ceza alan diğer arkadaşlar mart ayının sonuna ancak yetişebiliyor ve lig de zaten o dönemde tamamlanmış oluyor."