ESKİŞEHİRSPOR

Eskişehirspor Teknik Direktörü Hakan Şapçı'dan Deniz Keskin ve Ali Fırat Kasap açıklaması

Hakan Şapçı, uzun süredir forma giymeyen iki deneyimli oyuncuyu sahaya sürmenin zor bir karar olduğunu, takımın sakatlıklarla mücadele ettiğini ve kritik anlarda ayakta kalan ismin kaleci Bora olduğunu söyledi.

Abone Ol

ES TV’de konuşan Eskişehirspor Teknik Direktörü Hakan Şapçı, şu ifadeleri kullandı:

"Takımda çok deneyimli, tecrübeli ve karakterli oyuncular var. Ali Fırat Kasap ve Deniz Keskin özelinde söyleyeyim: Aslında onları dün oynatmamız riskliydi. Birisi yaklaşık 7 haftadır, diğeri ise 9 haftadır forma giymiyordu. Süre almamışlardı. Fizik olarak da maç ritmi ve temposu olmayan oyuncular olarak sahada yer aldılar. Buna rağmen hem Deniz hem de Ali Fırat büyük bir özveri gösterdi, fedakârca mücadele ettiler.

Dün açıkçası şunu düşünmüştük. Böyle bir seyirci atmosferinde tecrübeli ve deneyimli oyuncuların bu baskıyı daha kolay atlatabileceğini öngördük. Bu konuda da bizi mahcup etmediler.

İnanın, benimle birlikte 6 kişilik bir antrenör ekibiyle çalışıyoruz. Son oynadığımız Tire maçıyla iki gece yatıp kalktık. Gün içinde 4–5 kez izledik, sonra tekrar döndük izledik. Çok zor bir karardı. Bugün takımla yaptığım toplantıda da bunu açıkça söyledim.

Özellikle Cem için konuşayım. Egemen’e sonra geliriz. Cem belki de bu maçta oynamayı bekliyordu. Oynatmadık. Bir anlamda onun da hakkına girmiş olabiliriz. Ama kendisiyle konuştuk. Bu maç tecrübe gerektiren bir maçtı ve tercihimiz bu yönde oldu. Oyuncularımız da bizi mahcup etmedi.

Önce sahada oyuncuların gayreti, çabası maçı döndürmek için bir çabası olur. Daha sonra da bizde formasyon değişiklikleri, yani oyuncu değişiklikleri... Oyuncu değişikliğinden çok aslında saha içinde belki bir oyunu değiştirmeye çalışırsınız. Stratejiniz değişir, planınız değişir. Belki önde daha fazla sayıda oyuncuyu yerleştirmeye çalışır, karşı alanda baskılı bir oyun oynamaya çalışırsınız ki aslında biz belki onun da maçın başında tutukluğunu yaşadık.

Karşıyaka takımını analiz ettiğimizde çok iyi geçiş oynayabilecek, karşı alanda çok çabuk çoğalabilen bir takım. Bence zaten dün de buna benzer, mesela ilk yakalanan, Bora'nın karşı karşıya kurtardığı pozisyonda bize hakeme penaltı itirazında bulunurken tüm takım, top saniyeler içerisinde bizim kalemimizin içine geldi ve karşı takım bize o geçişi dört oyuncu ceza alanının içine girecek şekilde yaptı. Biz bütün hafta bu geçişe yakalanmamak için çalışmıştık aslında. Ama maçın başındaki o şaşkınlık, oyuna ısınamama, oyuna giremememe durumu bizi maalesef bir 3-5 dakika o başımıza gelebilecek senaryoları da aslında gösterdi. Yani biz maçtan önce analizlerde gösterdik, antrenmanlarda gösterdik, bir de maçın başında da yaşadık.

Allah'tan kalecimiz Bora Göymen bence orada çok kritik müdahaleler yaptı. Daha sonra onun biraz daha bence tedbirini aldık oyun içerisinde. Tabii skor da geldi, oyun biraz daha böyle şimdi bizim burada anlatacağımız şeye döndü. Ama zorlandığımız bölümler, maalesef oyuna iyi başlamadığımız dönemler de var. Bunu kabul etmem lazım. Kazanan takım her zaman haklı değil. Bugün oyuncularıma da söyledim, burada da herkesin önünde söyleyeyim. Geliştirmemiz gereken, çalışmamız gereken ve daha iyi duruma gelmemiz gereken bir takımımız var.

Mazeretlerinin arkasına sığınmıyorum ancak Deniz Keskin ve Ali Fırat Kasap bunlardan biri. Bahadır Söke maçından beri yan bağlarında yırtıkla oynuyor. Mustafa İnan'ın dün ayak bileği davul kadar şişti. Akın Akman bu hafta bir gün bile antrenman yapmadı. Arka adalesinde bir kanaması vardı. Mehmet Fuat iki gün antrenmanlarda sadece 10-15 dakika katılabildi, kasığının altında bir problemi vardı. Zaten Talha'yı görüyorsunuz, o Terminatör gibi, bir çenesi bir tarafı hep böyle bir problem, elmacık kemiği kırıldı. Yani Denizli ve Ali Fırat'ın da böyle çok hazır olmama durumlarını bir araya getirdiğimizde bizde maalesef hep biraz böyle sıkıntılı sahaya çıkma durumundayız. Bu bir mazeret değil ama maalesef performansımızı olumsuz da etkiliyor.

Geniş alanda yakalanmamızın bizim için çok zor bir maç anlamına geleceğini hafta boyunca antrenmanlarda konuştuk. Deniz’le ilgili en büyük beklentimiz, geriden oyunu başlatma becerisi sayesinde topu daha etkili şekilde oyuna sokabilmesiydi. Ali Fırat’ın tecrübesinden de faydalanmak istedik. Çünkü karşısındaki oyuncunun çok yetenekli ve etkili olduğunu biliyorduk. Egemen’e de bir hafta önce burada teşekkür etmiştim; zor dönemlerde bize çok katkı sağladı. Gerçi bugün o da disiplin cezası nedeniyle büyük ihtimalle ceza alacak.

Geçen hafta Tire’de de Egemen’in karşısındaki oyuncu çok formdaydı. Mustafa Çalışkan bizim maçta çok etkili oynadı; bu hafta da üç gol atıp iki gol attırdı. Bu kadar formda bir oyuncu Egemen’i zor durumda bırakmıştı. Bu hafta da benzer bir durumla karşılaşabileceğimizi tahmin ediyorduk. Bu nedenle Ali Fırat’ın pozisyon bilgisi, deneyimi ve doğru bek kademesi oluşturma becerisi nedeniyle ona forma şansı verdik.

Daha bir arada oynamak, mesafeyi korumak önemli. Çok geride kalmak istemedik ama istediğimiz şey, takımın dengeli ve kontrollü bir oyun oynamasıydı. Fakat ilk 5 dakika hiç böyle geçmedi. Rakip fırtına gibi başladı. Üç net pozisyona girdiler. Ama daha sonra oyunu elimize almayı başardık.

Eksiklerimiz olsa da takım savunması övülebilir. Ancak burada aslan payı kaleci Bora’nın. Evet, müthiş oynadı. İki maçtır çok önemli kurtarışlar yapıyor. Sadece Bora değil, herkesin katkısı var ama bir isim öne çıkarılacaksa o kesinlikle Bora olmalı. Dün maçın başında karşı karşıya pozisyonda yaptığı kurtarış, hemen ardından sağ kenardan sol ayakla içeri girip vuran oyuncunun şutunu çıkarması ve sonrasında yine çok estetik bir vuruşu çelmesi takımı ayakta tuttu.