Eskişehirspor Teknik Direktörü Serdar Göçerler şu ifadeleri kullandı;

“1977 Eskişehir doğumluyum. 20 sene profesyonel futbol oynadım. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Spor Akademisi’ni bitirdim. Yaklaşık 10 senedir antrenörlük yapıyorum. Boluspor’da, PTT 1. Lig’de çalıştım. Karacabey Belediye, Bursa Yıldırım, İnegöl Kafkas, Antalya Serik, Diyarbekir gibi takımlarda antrenörlük yaptım.

Gönülden bir Eskişehirspor sevdalısıyız zaten. Tribünlerden geliyoruz. Her zaman takip ettiğimiz bir numaralı takımımız. Böyle şeyler ömür boyu unutulmaz. Gerçekten söylüyorum; kariyerimdeki unutamayacağım tek anı bu olacak. Eskişehirspor… Burayla anlaştım, burada çalışmak bana nasip oldu. Kariyerimdeki en önemli şeyin bu olduğunu düşünüyorum.

Eskişehirspor’da yeni bir takım ve yeni bir organizasyon içindeyiz. Şu anda profesyonel ligdeyiz, 3. Lig’deyiz. Bu lig çok değerli ama Eskişehirspor’un olması gereken yer her zaman en üst ligdir. Hak ettiği yer en tepesi. Biz de bunun için temeller atmaya çalışıyoruz. Bu yüzden belki 20-25 tane yeni sporcu, yeni futbolcu transfer edeceğiz. Yapılanmamız ve transferlerimiz devam edecek. Tabii bu oyuncuların oyuna, şehre ve takıma bir adaptasyon süreci olacak. Bununla ilgili başkanımız ve yönetimimiz gerçekten iyi çalışıyor. Transferi sonuna kadar bitirmek için herkes elinden geleni yapıyor.

İnşallah şehrimize, takımımıza, armamıza ve taraftarımıza en layık futbolcuları buraya getirmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz, transfer yasağımız var. Oyuncuları buraya amatör lisans ile getirmeye çalışıyoruz. Bu zorluklar bizi yıldırmıyor. Oyuncular, amatörde bile Eskişehirspor adını duyduğu anda inanılmaz motive oluyor, istekleri artıyor. Bu da bizim için büyük bir avantaj.

Bizim olduğumuz yerde kardeşlik, arkadaşlık, dostluk ve bağ olur. Hayatım boyunca buna önem verdim. Burada da birbirini tanıyan, uyum sağlayabilecek oyuncu profillerini tercih ediyoruz. Şu an baktığımda uyum süreci gayet iyi ilerliyor. Yeni gelecek arkadaşlarımız var. Belki toplamda 20’ye yakın yeni oyuncumuz olacak. Bu büyük bir rakam. Dolayısıyla bu uyum süreci ne kadar hızlı olursa bizim için o kadar iyi olacak.

Şehir de güzel, oyuncular dışarı çıktıklarında, gezdiklerinde, tesisleri gördüklerinde buraya daha çabuk alışıyorlar. Gençler bizim için çok değerli. Bu memleketin çocukları, dışarıdan gelen kardeşlerimiz de artık bu memleketin çocuklarıdır. Nereden geldikleri önemli değil. Genç oyuncuları A takıma kazandıran ve altyapıdan oyuncu yetiştiren bir kulüp olmayı çok istiyorum. Altyapımız gayet iyi çalışıyor, hocalarımızla iletişim halindeyiz. Ne kadar çok genci A takıma kazandırıp onlara süre verebilirsek o kadar mutlu olurum. Onlar da bu şansı en iyi şekilde değerlendireceklerdir.

Eskişehirspor taraftarı futbolu çok seven ve iyi bilen bir topluluk. Bu yüzden sahada mücadele eden, organizasyonlu, topa sahip olan bir takım göstermek zorundayız. Rakip sahada oynamaya, ön alan baskısı yapmaya, topun bizde kalma süresini artırmaya ve pas oyununu oynamaya çalışacağız. En önemli şey hem oyunu oynamak hem de kazanmak. Çünkü Eskişehirspor taraftarı sadece skorla değil, oynanan futbolla da mutlu olur.

Zor bir işimiz var. Taraftarımızdan sabır ve destek bekliyorum. Onlara en güzel cevabı sahada vermek istiyoruz. Eskişehirspor’da ekstra motivasyona gerek yok; sahaya çıktığında 35 bin kişinin önünde oynuyorsun, bu yeter de artar bile. Taraftarımızın bizi ve futbolcularımızı motive edeceğinden hiç şüphem yok.”