Kiralık konutlarda son dönemde dikkat çeken yeni bir uygulama öne çıktı. Ev sahiplerinin bazı talepleri uzun süredir konuşuluyordu ancak son olarak senet isteme şartı birçok kiracının karşısına çıkmaya başladı. Artan anlaşmazlıklarla birlikte peşin kira, kefil, sabıka kaydı ve banka hesap özeti taleplerine şimdi de her ay için ayrı senet talebi eklendi.

Konut kiralamada ortaya çıkan bu yeni uygulama, hem belirsizlik hem de tedirginlik yaratıyor. Ev sahiplerinin bir kısmı bunu kira ödemelerini garanti altına almak için talep ettiğini söylerken bazıları senedin zorunlu olduğunu savunuyor. Kiracılar açısından ise bu durum farklı bir baskıya dönüşüyor. Kendilerini güvensiz hisseden birçok kişi, senet talebiyle karşılaştığında sanki ödeme yapmayan biriymiş gibi bir duyguya kapıldığını aktarıyor.

Senetle kira alınıp alınamayacağı tartışılırken Gayrimenkul Hukuku Uzmanı Ali Güvenç Kiraz konuya ilişkin önemli bilgiler paylaşıyor. Ali Güvenç Kiraz, ev sahibinin kira borcunu güvence altına almak amacıyla senet isteyebileceğini ve Yargıtay’ın bunu hukuka aykırı bulmadığını belirtiyor. Açıklamasında “Mal sahibi kira borcunu garanti altına almak amacıyla senet talep edebilir. Senet talep etmesinde Yargıtay herhangi bir hukuka aykırılık görmüyor” ifadelerini kullanıyor.

Depozito için düzenlenen senetlerde ise sınır daha net. Ali Güvenç Kiraz, depozitoya karşılık verilecek senedin üç aylık kira bedelini geçemeyeceğini vurguluyor. Bu sınır aşıldığında senedin geçersiz olacağını belirtiyor. Buna ek olarak kiracının demirbaşlar, eşyalar ya da apartman aidatı gibi başka kalemler için senet vermek zorunda olmadığını da hatırlatıyor. Uzmanlara göre üç aydan fazla talep edilen senet Türk Borçlar Kanunu'ndaki kiracı aleyhine düzenleme yasağı kapsamına giriyor.

Günümüzde kiralama sürecinde ortaya çıkan ağır şartlar, ekonomik koşullarla birlikte kiracıları daha fazla zorlayan bir tablo oluşturuyor. Senet talepleri ise bu baskıyı artıran yeni bir başlık hâline geldi. Kiracılar haklı olduklarını bilseler bile imza sürecinde mahcup hissettiklerini dile getiriyor. Bu durum kiralarken yaşanan ekonomik sıkıntılara yeni bir yük daha ekliyor.

Kiracıların senet imzalamadan önce dikkat etmesi gereken önemli noktalar olduğu aktarılıyor. Ali Güvenç Kiraz bu konuda iki büyük riskin öne çıktığını söylüyor. Buna göre kiracı hem kira borcunu ödeme yükümlülüğü hem de senette yazan tutarları ödeme sorumluluğu ile karşı karşıya kalabilir. Aynı borç için iki kez ödeme ihtimali de bu riske dahil oluyor. Kiraz ayrıca kira borcuna yönelik verilen senetlerin sözleşmeyle uyumlu olması gerektiğini belirterek şu açıklamayı yapıyor: “Kira borcuna yönelik verilen senetlerin hepsinin mutlaka kira sözleşmesinin içine veya kira sözleşmesinin içindeki bir ek protokole; yani senet protokolüne ne için verildiği ve senet numaraları senet tarihleri vade tarihlerinin açık ve aleni şekilde yazılması gerekir.”

Kira dönemlerinde senet talebi tamamen yasak olmasa da kapsamı oldukça sınırlı. Uzmanlar, kiracıların imza atmadan önce hem sözleşmeyi hem de senetleri dikkatle incelemeleri gerektiğini belirtiyor. Aksi halde aynı borç için iki kez ödeme riskiyle karşılaşmaları mümkün görünüyor. Bu nedenle kiralarken istenen şartların giderek ağırlaştığı bir dönemde senet konusu daha dikkatle takip ediliyor.