ESKİŞEHİR HABER

Fesih Bingöl: "Böyle giderse Eskişehir büyük bir su sıkıntısı yaşayacak"

Fesih Bingöl, altın madenciliği ve bilinçsiz tüketim nedeniyle şehrin 2 yıl içinde büyük bir su sıkıntısıyla karşılaşacağını söyledi.

Abone Ol

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl şu ifadeleri kullandı;

“Eskişehir’de altın arama faaliyeti başlatılacak. Uygunluk raporu verilmiş durumda. Ancak meseleye iki açıdan bakmak gerekiyor.

Birincisi, toplum şunu bilmelidir Orada 700 futbol sahası büyüklüğünde ve 500 metre derinliğinde bir alan kazılacak. Yani hayal edin, 700 saha büyüklüğünde bir alan, 500 metre derinlik… Buradan yaklaşık 60 milyon ton hafriyat, yani toprak çıkarılacak.

Altın madenciliğinde ortalama şu: 1 ton topraktan, en iyi ihtimalle 10 gram altın çıkarılıyor. Türkiye ortalaması ise 3-4 gram civarında. Ancak 1 gram altın için 166 ile 400 litre arasında su harcanıyor. Bu çok büyük bir rakam. Yani yalnızca 1 gram altın için yüzlerce litre su tüketiliyor.

İşte asıl mesele burada başlıyor. Su, zaten bu ülkede doğru kullanılmayan ve yönetilemeyen bir kaynak. Susuzluk tehlikesi yalnızca Eskişehir’in değil, tüm Türkiye’nin kapısında. Su yönetimi mutlaka doğru ve bilinçli yapılmalı. Uşak örneği bu açıdan ders niteliğinde.

Fakat asıl tehlike şu. Bir gram altın için doğanın bu kadar tahrip edilmesi asla kabul edilemez. Çünkü devlet yalnızca 6 aylık dönemde faize 1 trilyon 110 milyar lira ödedi. Bu kadar büyük bir rakamın yanında, buradan elde edilecek altın miktarı “devede kulak” kalır. Dolayısıyla doğal alanlarımızın, ormanlarımızın ve arazilerimizin altın için heba edilmemesi gerekiyor.

Ben özellikle suyun önemini vurgulamak istiyorum. Bu konuda çalışmalar yapmış biri olarak söylüyorum: Su, insan sağlığı için vazgeçilmezdir. Eğer bilinçli tüketim olmazsa hepimiz ciddi problemlerle karşılaşırız.

Şu an Eskişehir için ayrı bir sorun daha var. 2030 yılında nüfusun 1 milyon 200 bin kişiye ulaşması bekleniyor. Eğer önümüzdeki 5 yıl içinde ciddi bir su temin projesi hayata geçirilmezse, Eskişehir büyük bir su sıkıntısı yaşayacak. Uşak ve İzmir örneklerinde olduğu gibi insanlar saatlerce susuz kalabilir.

Bu noktada merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin bir araya gelmesi şarttır. Şehrin ihtiyacı olan su miktarı belirlenmeli, kaynaklar doğru yönetilmeli ve israfı önleyecek tedbirler alınmalıdır. Ayrıca, madenin çevreye vereceği zararlar da unutulmamalı. Kullanılan su, Sakarya Nehri’ne aktarılacak ve bu gelecekte büyük tehlikelere yol açabilir.

Eskişehir’de henüz su kesintileri başlamadı. Çünkü kişi başı günlük su tüketimi ortalama 75 litre. İş yerlerinde ise bu rakam 150 litreye çıkıyor. Mevcut kaynaklar bu talebi karşılıyor. Ancak kuraklık ciddi boyutlara ulaştı. Barajlardaki doluluk oranı yüzde 31’e kadar düştü.

Bir kişinin günlük 75 litre, 4 kişilik bir ailenin günlük 300 litre su tüketimi yeterlidir. Bu da ayda 10 ton (10 metreküp) eder. Dolayısıyla 10 tona kadar su ücretsiz olmalı, sonrasında fiyatlar kademeli olarak artırılmalı. Bu uygulama hem israfı önler hem de tüketimde yüzde 60’a varan bir azalma sağlar. Böylece Eskişehir’de su sıkıntısı 2 yıldan 4 yıla ötelenebilir.

Eskişehir ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Hem altın madenciliği hem de bilinçsiz su tüketimi geleceğimizi tehdit etmektedir. Bugünden harekete geçmezsek, 2 yıl içinde Eskişehir’de büyük çaplı su kesintileri yaşanacak ve bu da insan sağlığını ciddi biçimde etkileyecektir.”