Gençlik Örgütleri adına Bensu Özkan şu ifadeleri kullandı;

"Ali İsmail Korkmaz, bundan 12 yıl önce, Eskişehir sokaklarında bir hayali büyütmek isterken, devletin polisi, esnafı ve eli sopalıları tarafından bu sokakta dövülerek katledildi. Ali İsmail'i aramızdan koparılışının yıl dönümünde bir kez daha anıyor; Gezi Direnişi’nde yitirdiğimiz Ethem Sarısülük’ü, Abdullah Cömert’i, Mehmet Ayvalıtaş’ı, Medeni Yıldırım’ı, Ahmet Atakan’ı, Berkin Elvan’ı ve daha nicelerini selamlıyoruz. Onlar, bu topraklarda özgürlük ve adalet mücadelesinin onurudur. Failleri belli fakat aklama düzeni ve gençlik katliamları sistematik.

Gezi Şehitleri Ölümsüzdür. Ali İsmail’i hastaneye gittiğinde tedavi etmeyen, onu ölüme terk eden sağlık sistemi, suça ortak olan kolluk görevlileriyle, 33 yoldaşımızı Suruç’ta katleden canlı bombanın o alana girmesine izin veren, sözde güvenlik güçleri arasında hiçbir fark yok.

33 düş yolcumuz barbar IŞİD çetelerine ve onları destekleyen erkek egemen devlete karşı bir yaşamı yeniden filizlendirmek üzere yola çıkmıştı. Bugün, o düş hala bizimle. Katillerin yargılanmadığı, aksine korunduğu bu düzende, sadece Suruç’un değil; Gezi’de, Ankara’da, Soma’da, Roboski’de, Amed’de katledilenlerin, sokakta öldürülen kadınların, lubunyaların, Mesemlerde ölüme sürüklenen çocukların da hesabı sorulmamıştır.
Biz gençler, bu düzene karşı biriktirdiğimiz öfkeyi büyütmeye devam ediyoruz. Öfkemizi örgütleyip hesap soruyoruz. Çünkü biliyoruz ki Suruç Katliamı’nı planlayanlarla, bu sokakta Ali İsmail Korkmaz’ı döverek katledenler aynıdır. Alper Sapan'ı Eskişehirden yola çıkıp Kobane'ye umut olmaya giderken Suruç'ta katledenlerle Ali İsmail’i "vurmayın öldüm" haykırışları arasında döverek öldürenler aynı. Bu devlet aklı, cezasızlık politikası ve sistematik şiddet sonucu Ali İsmail'i tedavi etmeyen doktor Yunus Emre hastanesinde hala görevine devam edebiliyor.
Bugün burada, Ali İsmail’in dövülerek katledildiği sokakta haykırıyoruz: Failler belli, cezasızlık düzeni ortada! Bu nedenle Ali İsmail için adalet, Suruç için adalet, kadınlar için, lubunyalar için, işçiler için, ezilen halklar için, çocuklar için adalettir diyoruz. Yaşananları hafızamızdan silmeye çalışanlara karşı "unutmadık unutmayacağız" demek için
"Suruç’un izinde gençlik ayakta!" Demek için bugün burada toplandık.

Suruçun İzinde Gençlik Ayakta!

Bizler, Gezi’de “bu daha başlangıç, mücadeleye devam!” diyenleriz. Ve o mücadeleyi, Suruç’ta “Gezi’nin çocuklarını Kobanê’nin çocuklarıyla buluşturuyoruz” diyerek büyütenleriz. 33 düş yolcusunu, halklar arasındaki köprüyü kurmak ve dayanışmayı örmek için yola çıkan, umutlarıyla birlikte katledilenleri unutmadık, unutturmayacağız.

Ali İsmail’in düşleri yerde kalmayacak, düşlerindeki özgür yarınları kuracağız. Biliyoruz ki adalet sadece mahkeme salonlarında değil, adalet sokakta, kampüste, meydanda, dayanışmada ve ortak mücadelemizdedir. Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür."