Eskişehir Ticaret Odası Ekim ayı meclis toplantısı öncesinde konuşan Devlet Su İşleri 3. Bölge Müdürlüğü Havza Yönetimi, İzleme ve Tahsisler Şube Müdürü Gökhan Umur şu ifadeleri kullandı;

“DSİ, 1954 yılında kurulmuş ve su kaynaklarının ve su ve toprak kaynaklarının çeşitli amaçlarla planlanması, yönetilmesi, geliştirilmesine yönelik ve işletilmesinden sorumlu özel bütçeli bir kuruluştur. Yatırımcı bir kuruluştur.

1954 yılında kurulduktan sonra birçok bakanlığa bağlı olarak görevini yürüttükten sonra 2018 yılından beri Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı olarak faaliyetlerini devam ettirmektedir. Mevzuat; birçok mevzuata bağlıdır ama özellikle 6200 sayılı Kuruluş Kanunu, 1053 sayılı İçme Suyu Kanunu, 167 sayılı Yeraltı Suları Kanunu gibi belli başlı kanunlar çerçevesinde görev yürütmektedir.

Teşkilat yapımızı kısaca bahsedeyim. Genel müdürlük Ankara'da bir genel müdürlük ve 25 bölge müdürlüğünden oluşmaktadır. Biz DSİ Eskişehir Bölge Müdürlüğü olarak Eskişehir, Bilecik, Sakarya ve Kütahya illerine bakmaktayız. Genel olarak Sakarya Havzası özelinde bir yapılanmaya sahibiz. Eskişehir ilimizde tamamen Sakarya Havzasında.

Bu büyük projeleri özellikle koydum. Yıllar boyunca DSİ'nin başladığından itibaren Atatürk Barajı'ndan tutun Keban Barajı, Karakaya Barajı gibi büyük projeler gerçekleştirildi ama son yıllarda gerçekleştirdiğimiz büyük projeler: en basitten birkaç tane Yusufeli, Ermenek, Deriner Barajı gibi barajlardan, enerji amaçlı barajlardan yıllık yaklaşık 50 milyar civarında her yıl elektrik geliri elde edilmekte. Büyük projeler tamamlandı, artık gelir getirmeye başladı.

meteorolojinin 6 aylık bir kuraklık haritasında görüleceği üzere Eskişehir ilimiz baskı altında. Zaten yaşıyoruz. En önemli sebebi de yağışların azalması, sadece yağmur suyu değil, kar kar yağışlarının da azalması. Bunlar, Sakarıbaşı kaynaklarında özellikle burayı aldım, 5 yıllık bir ölçüm sonuçlarına göre baktığımız zaman normalde 3.5 civarında ortalama devam ederken 2023'ten sonra bir azalma trendine girdi. En son olarak bu sene 1.6 metreküplere kadar düştü. Yani kuraklık artık koç darbesi şeklinde hissedilir hale geldi.

Kar yağışlarının azalmasından dolayı yeraltı suları da çok etkileniyor. Burada geçen seneye oranla bizim Eskişehir genelindeki rasat kuyularımızdan aldığımız verilere göre farklı ilçelerde farklı veriler olsa da 3-4 metreleri bulan su çekilmeleri yeraltı suyu kuyularında görülmekte. Bu bir sene içinde yaşadığımız bir olay.

Sulama olarak da Eskişehir'deki sulamalara baktığımız zaman 2023'te yaklaşık %60 civarında olan sulama oranları bu sene %58'lere kadar düştü.

Baraj ve göletlerin doluluk oranlarına baktığımız zaman özellikle Eskişehir'dekileri aldım. Porsuk Barajı, bizim Eskişehir'imiz için önemli olan, hem içme suyu hem de Eskişehir sulamasının su kaynağı olan, geçen sene %40'lar civarındayken şu anda %30civarına düşmüş durumda. Diğer barajlarda da, Keskin Barajı'nda neredeyse %1'lere hatta tamamen kalmamış durumda.

Sektörel olarak baktığımız zaman Türkiye genelinde 112 milyar metreküplük bir su potansiyelimiz var, yıllardan beri söylenen şeydir. Şu anda işte 40-45 milyar civarında kullanılıyor. Bunun büyük bir bölümü tarımsal sulamada harcanıyor, %70'ler civarında. %11'ler civarında sanayi, %11'ler civarında da içme suyu olarak. Bu, gelecekte projeler tamamlandığında, nüfusun artışıyla veyahut da sanayideki gelişime bağlı olarak içme suyunun %16'lar seviyesine çıkacağı, sanayide %20 civarına ve sulama suyunda %64'lere düşeceği öngörülüyor ama %64'lere düşse de suyun daha büyük bir bölümü sulamada kullanılıyor.

Mevsim yağışlarda farklılıklar taşkınla ilgili sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Yani sonuç olarak suyun tasarruf edilmesi şart, o belli zaten. Özellikle de tarımda bu tasarrufun sağlanması gerekiyor. Yani bunun tasarrufu için öncelikle her şeyden önce depolama tesislerinin bir an önce hayata geçmesi lazım. Zaten son yıllarda büyük ölçüde depolama tesisleri yapıldı. Şu anda planlama projeleri bitti, ödenek imkanlarınca yavaş yavaş onlar da bitecek ve sulama sistemlerinin boruluya çevrilmesi çok önemli ve sayaçlı, kartlı sayaçlı sistemlere dönülmesi çok önemli. Su ücretinin metreküp üzerinden alınması, bunun gibi birçok şey var bizim için önemli olan. Biz anlık tedbirler olarak her sene kuraklıkla ilgili Valilik Başkanlığında toplantılar yapıp çiftçiyi uyarıyoruz. Yeşil ürünlerin çok fazla ekilmemesi anlamında. Ama diğer yandan hani kesin çözümlerin işte depolama tesisleriyle, sulamaların boruluya çevrilmesiyle bir an önce alınması gerekiyor.