İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer şu ifadeleri kullandı:
“Önünde bulunduğumuz Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, siyasi irade tarafından 2023 yılında atanan Başkanı Dr. Raci Kaya, 24 Ekim 2025 tarihinde Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2026 yılı kurum bütçesiyle ilgili yaptığı sunumda ‘Emekliler eskiden 50-55 yaşında ölüyordu, şimdi yaş ortalaması 78 oldu. Maaş almaya devam ediyorlar ve bu bizim mali durumumuzu bozuyor’ diye oldukça nahoş, düşünülmeden ve hangi akla hizmet ettiği belli olmayan bir kelam etmişti.
Bunun üzerine şehrimizde ve ülkenin pek çok yerinde bu ağır ve anlamsız, hadsiz sözlere konuya hassasiyet gösteren STK’lar ve siyasi partilerce protesto edildi ve siyasi muhataba konuya dikkat çağrısı yapıldı.
Tüm bu tepkiler üzerine muhatap irade ya da sözün çıktığı ağızdan bir ses, bir savunma ya da bir yorum görmedik, duymadık.
Eskişehir’imizde emekli dernekleri haklı olarak konuya çeşitli vasıtalar ile tepki gösterdiler…
Biz İYİ Parti olarak gerçekleştirdiğimiz kongre süreci, araya giren 29 Ekim ve 10 Kasım programlarımızdan dolayı bu olumsuz ve bir o kadar bedbaht konuyu değerlendirmeyi bu hafta gündemimize aldık.
Sözün sahibi STK Başkanı’nın alanı bankacılık olup, tüm mesaisi banka sektöründe geçmiştir. Hâlen SGK Başkanlığı yanında Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı ve G20 Zirvesi nezdinde Türkiye Daimi Elçiliği görevini ifa etmeye devam etmektedir.
Yani aç insanın hâlinden anlamayacak tok durumunda olup, emeklileri bankaya gelen müşteri gözüyle gören ‘bankacı başkan’ öylesine maharet sahibidir ki bir koltukta bırakın iki karpuzu, üç karpuz taşımaktadır. Bu süreçte kendisine isnat edilen 3 maaş, 3 makam arabası iddialarına ise SGK görevinden maaş aldığını, SGK makam arabasını kullandığını, diğer iki görevden maaş almayıp vatan-millet aşkına yaptığını; ikinci makam arabasının kurumun diğer hizmetlerinde kullanıldığını, üçüncü makam arabasını ise Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası mesaisinde kullandığını Dezenformasyonla Mücadele Merkezi vasıtasıyla açıklamıştır.
Siyasi iktidarın 24 yılda atadığı 12. SGK Başkanı olan kendisinin göreve geldiği 2 yıllık süreçte emeklilerin olumsuz şartlarını düzenlemek ve düzeltmek adına vicdan rahatlaması için neleri sağladığını söylemesini beklerken emeklilerin ölmediklerini söylemesini biz gerçekten zor yorumluyoruz.
Yıllık iç ve dış borç faizine 50 milyar dolar ödenirken,
Müşteri garantili havaalanı, hastane, köprü ve öğrenci yurtlarına yıllık yüz milyarlarca TL ödenirken,
Tahsil edilemeyen 800 milyar TL sigorta primi ve kurum alacağı dururken,
Sistemin zora girmesinden ölmeyen emeklileri sorumlu tutan, emekliye verilecek üç kuruşun bütçe dengesini bozacağına inanan zihniyete karşı ne söylenir? Bunu kamuoyu yorumuna bırakıyoruz.
Lafı söyleyenin had bilmemesinin yanında üst sorumluluğu elinde bulunduran siyasi iradenin ise bu konuda hiçbir katmanından ses çıkmamış, çok iddialı oldukları kimsesizlerin kimsesi, mağdurun sesi, mazlumun kardeşi ilkelerini işletmemiş; 16 bin 881 TL ile yaşam sürdürmeye çalışan emekliler gözlerine, vicdanlarına gelmemiştir.
Böyle olunca bürokratlarının ‘ölmediniz ve bizim sistemimizi aksatıyorsunuz’ demesi bizim kanaatimizce siyasi irade tarafından kabul görmüş sayılmıştır.
16 milyon emeklimiz, nüfusun yüzde 18’i olarak mutsuz, çaresiz, sahipsiz ve umursanmayarak hak etmedikleri bir yaşama itilmiş ve mecbur bırakılmışlardır.
Buradan sesleniyoruz:
‘Nasılsa yakın süreçte seçim yok, onun için emekli ve asgari ücretliye fazla bir şey vermek gereksiz. Seçim yaklaşınca açarız muslukları.’ anlayışının bu sefer işlemeyeceğini biz çok rahat söylüyoruz.
Eğer bize inanmıyorlarsa Hamamyolu’nu doğrudan yürüyerek geçmesinler.
Ortada oturan emeklilere, Odunpazarı Meydanı’nda akşamı geçirmek için oturan emeklilere, Tepebaşı Parkı’nın etrafında oturan emeklilere, Emek Mahallesi’nde eski muhtarlık arkasında oturan emeklilere, 71 Evler’de Kafkas Caddesi boyunca oturan emekli vatandaşlarımıza ‘Biz geldik’ desinler, bakalım ne cevap alacaklar?
Devamında ikna olmazlarsa semt pazarlarının akşam toplanma vakitlerinde, marketlerin kapanma saatlerinde market önlerine gitsinler, bakalım ne görecekler.
Değerli katılımcılar, buraya yalnızca bir hadsiz söze tepki vermek için gelmedik.
Her gün bulunduğumuz mahalle, cadde ve sokaklarda bize iletilen, bize söylenen ve dile getirilen emeklilerin bitap hâline ses vermek, bir kez daha duyulsun demek için buradayız.
Milletten kaçanlara, yakın çevreleriyle çektirdikleri fotoğraf ve videoları çalışıyorlarmış gibi yapıp basına servis edenlere sesleniyoruz.
Biraz önce gideceğiniz adreslerin bazılarını sıraladık; cesaretiniz varsa gidin ve gerçekle yüzleşin diyoruz.
Aslında gerçeği çok ama çok iyi biliyorlar ama kaçıyorlar. Bu çok net bir durum, net bir tespit.
Filmin sonu yaklaşıyor. Emekliden, asgari ücretliden, köylüden, öğrenciden, kadınlardan, çocuklardan kaçamayacaklar.
Bu millet asildir; çektiği ezayı, cefayı ve buna sebep olanları asla unutmaz. Göreceksiniz, günü gelip sandık geldiğinde bugünlerin ne bedeli varsa ödetecektir.
İYİ Parti her an ve anlamda milletin en yanında, özünde, sinesindedir. Kesintisiz olarak olmaya devam edecektir.
Ses olacağız, ses vereceğiz.
El olacağız, el uzatacağız.
Göz olacağız, gözümüz gibi bakacağız.
Bitmeyecek bir sevgi ile gönlümüz gönüllerde olacak diyoruz.”





