ESKİŞEHİR HABER

Gürol Yer: "Tepki verdik, veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz"

Gürol Yer, Ekim 2024’ten bu yana süren gelişmeleri sert sözlerle değerlendirdi; meclisteki tutumu ve toplumsal etkilerini anlattı.

Abone Ol

İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer şu ifadeleri kullandı:

“Konumuz, Ekim 2024 tarihinde bir meclis kürsüsü açıklamasıyla başlayan ve bugünlere safhalar halinde getirilen; İmralı’da mukim ‘Bebek Katili’ tarafından adı konulan, Üniter Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temellerini yıkmak, Cumhuriyet’in asli kurucu ilkelerini ortadan kaldırmak ve devamında ülkemizi Amerikan–İsrail patentli ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ denilen bir melanetin merkezine çekmek olan; fiziki varlığı bitmeye yüz tutmuş, kaçan, saklanan maşa bir terörün adı verilerek ‘Terörsüz Türkiye’ diye ambalajlanan ihanet çalışmasıdır. Son süreçte sahada, diyaloglarda ve duygularımızın birikiminde oluşanları sizlerle ve kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.

Bizler İYİ Partililer olarak her zaman söylüyoruz: Milliyetçi, demokrat ve kalkınmacılık davamızın ilkeleridir. Milliyetçiliğimizi şeklen ve emir alan değil; milletimizin beklentisi ve sesi olacak şekilde hissettirme gayretinde olan biri olarak gösteriyoruz. Bu noktada vatandaşlarımız gerçekten milliyetçiliği soruyor.

Bizim mahallelerimize kadar gelip kapı komşusu olan ve her hak tanınan, davetsiz misafirlerin vatanın nüfus yapısını bozmasına sessiz kalmak, tepki vermemek milliyetçilik midir? Okullarda okutulan andımızın kaldırılmasına sessiz kalmak milliyetçilik midir? “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresinin her yerden silinmesini yutkunmak milliyetçilik midir? Kendi çocuklarımız işsiz, güçsüz, geleceksiz beklerken bu davetsiz gelenlerin çocuklarının okullara, liselere, üniversitelere her türlü destekle yerleştirilmesini ve iş verilmesini görmemek milliyetçilik midir? İnsanlarımız sağlıkta aylar sonrasına randevu bulurken, her türlü imkândan yararlandırılanlara bir kelam söyleyememek milliyetçilik midir? Elli bin insanımızın katlinin emrini vermiş, ülkemizin başına bela olmuş, Amerikan–İsrail piyonu ‘bebek katili’ne “Sayın” demek, “Kurucu önder” demek, “umut hakkından faydalansın” demek, “meclise gelsin” demek ne demektir?

Vatandaşımız bunu gerçekten soruyor. Milletin ekonomik ve sosyal olarak bitap olduğu bir durumda çaresizliklerin, sıkıntıların konuşulması gereken bir vaziyetteyiz. Sırf iktidar elimizden gitmesin, koltuk altımızda kalsın diye çok tehlikeli işlere imza atılıyor. Daha önce denenmiş, 793 vatan evladının can vererek, binlercesinin gazi olarak bedel ödediği ikinci çözüm süreci melaneti yeniden ilerletilmeye çalışılıyor. Bunu görüyor, yaşıyoruz.

Millet iradesinin tecelligâhı mecliste, İYİ Parti dışında olan tüm sözde millet temsilcileri bu senaryonun içinde rol almış ve verilen rolleri icra durumundadır. Meclis dışında ise büyük çoğunluk bu durumu kabullenmemekte; duygu ve vicdanla reddetmektedir. Son süreçte kongrelerimiz sebebiyle tüm kadrolarımızla sahadayız. İnanın, merkezde ve kırsalda her an ve her yerde bize sıkıntılarını ileten vatandaşlarımız, bu yaşananları dillendirmekte ve düşüncelerini paylaşmakta; tepkiler göstermektedir. Sorumluluk hisseden ve siyasi iktidarın tahakkümüne girmemiş olan kurum ve kuruluşlar da mevcut duruma ve gelişmelere yaptıkları açıklama ve toplantılarla tepkilerini göstermeye devam etmektedir.

Geçtiğimiz hafta, bölücü örgütün siyasi ayağı olan bir parti, Cumhuriyet’in kuruluş yeri yüce Meclis’e getirdiği terör artıklarına, meclis çatısı altında ‘bebek katili’ için slogan attırmış; devamında dağdan gelen bir teröristi meclis kürsüsünden konuşturmuştur. İYİ Parti olarak bu duruma ilk andan itibaren tepki verdik ve vermeye devam ediyoruz. Ancak ne hikmetse “Milliyetçiyim, Cumhuriyetçiyim, Atatürkçüyüm” diyenlerden bu konuda gür ve “Ne yapıyorsunuz siz, hadsizler?” diyecek bir ses şu ana kadar duyulmamıştır.

Yalnızca ikincil ağızlardan, yumuşak tonlu açıklamalar medyanın kıyısında köşesinde verilmiş ve konunun dillendirilmesi istenmemiştir. Bizim milliyetçilik anlayışımız ve duygumuz bu adi operasyonu tümden reddetmektedir. Tepki verdik, veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz. Kahrolsun bölücü aparatlar, destekçileri, ses çıkarmayanlar ve yol verenler.

Konuya genelde tepki veren kurumlarda ise şöyle bir ilginçlik var: Hukukçuların resmi sivil yapısı şehir barolarından ortak bir açıklama geldi. Gayet yerinde ve uygun lisanda milli hissiyat ile heyecanın tepkisi yansıtıldı. Ancak en büyük baro olan İstanbul Barosu, İzmir Barosu ve milliyetçi mukaddesiyatçı avukatların oluşturduğu İstanbul ile Ankara No. 2 barolarından bu konuda gık çıkmadı. Tabii bir de doğu illeri baroları zaten bizi şaşırtmadı. Bu durum, vatandaşlarımızda ve camialarda takdir toplamakta olduğunu söyleyebiliriz.

Biz İYİ Parti Eskişehir Odunpazarı Teşkilatı olarak, açıklamaya imza atan Eskişehir Barosu’nu, Başkan Sayın Av. Barış Günaydın nezdinde kutluyoruz. Hissiyati yansıttıklarından dolayı tebrik ve teşekkür ediyor; bu hissiyati taşıyan ve yaşayan Eskişehirli ve ülke genelindeki avukatlarımızı minnetle selamlıyoruz.

Yaşanan süreç bir mücadele sürecidir: Ya teslimiyet ya karşı durmaktır; bunun orta noktası yoktur. Bir tarafta makam, bir tarafta vatan vardır. Biz vatan diyenlerin tarafıyız; bunu yüz yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk söylemişti. Yüzyıl önce ne olduysa, ne yapıldıysa bugün aynısı gerçekleşmektedir. O günlerde Damat Ferit vardı, Kuvâ-yi İnzibatiye vardı, Ahmet Anzavur vardı, Sevr vardı, emperyalizm vardı.

Bugünlerde de aynı roller, görevlendirilenlere verilmiş olarak mevcuttur. O günlerde Mustafa Kemal’in yol arkadaşları, ona inananlar, ilkelerinden ve duruşundan feyz alanlar bugün de var ve biz İYİ Partililer onun tarafındayız. Milli güçlerle beraber aynı cephede, aynı siperde, aynı inançla duruyoruz. “İhanetin böğrüne saplanacağız” diyoruz.

İnanıyor ve biliyoruz ki gün, geri adım atma günü değil; başı öne eğme günü değil; İmralı’da yazılan bu paçavra projeyi yırtıp çöpe atma günüdür. İYİ’liğin güneşi altında biz cesur yürekler olarak Büyük Türk Milletine sahip çıkmada, Cumhuriyeti yaşatmada ve Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk’a bağlı kalmada ısrarcıyız, inatçıyız, azimliyiz ve kararlıyız.”