Kahvaltı sofralarının klasik lezzeti biber, çoğu zaman kızartılarak servis ediliyor. Yanında bir dilim beyaz peynir ve çıtır ekmekle birleşince bu tabak oldukça iştah açıcı hale geliyor. Ancak uzmanlar, bu alışkanlığın sağlık açısından bazı riskler taşıdığını ve besin değerlerini büyük ölçüde düşürdüğünü belirtiyor.
C vitamini yönünden zengin olan biber, özellikle bağışıklık sistemine sağladığı destekle biliniyor. Fakat yüksek ısıya maruz kaldığında, özellikle 70 derece ve üzerindeki sıcaklıklarda C vitamini hızla parçalanıyor. Bu da biberin en kıymetli özelliğinin, yani bağışıklık güçlendirici etkisinin ortadan kalkmasına neden oluyor.
Uzmanlara göre, çiğ biber bu nedenle çok daha sağlıklı. Isıya maruz kalmadan tüketildiğinde C vitamini tam kapasiteyle korunuyor. Aynı zamanda vücuda enerji verirken mideyi yormuyor, fazladan kalori sağlamıyor.
Bir diğer önemli nokta ise lif içeriği. Biberin sindirim sistemine katkısı yüksek lif oranından geliyor. Bu özelliği sayesinde uzun süre tokluk sağlarken, bağırsak hareketlerini de destekliyor. Ancak yağda kızartıldığında lif yapısı bozuluyor ve sindirimi zorlaşıyor.
Özellikle diyet yapanlar için bu fark büyük önem taşıyor. Kızartılmış biber hem mideye yük bindiriyor hem de kolesterol seviyesini artırma riski taşıyor. Ayrıca, sürekli tüketildiğinde kilo alımına da zemin hazırlayabiliyor.
Uzmanlar, günlük sofralarda biberin çiğ olarak salatalara ya da atıştırmalıklara eklenmesini öneriyor. Bu şekilde hem besin değeri korunuyor hem de kalori yükü ortadan kalkıyor.
Kızartma alışkanlığına sahip olanların ise tüketim sıklığını ve miktarını kontrol altında tutmaları gerektiği belirtiliyor. Zira kısa vadede lezzetli gelen bu alışkanlık, uzun vadede mide ve kalp sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.