Türk Eğitim-Sen Eskişehir 1 No’lu Şube Başkanı Kamuran Arıkan düzenlenen basın toplantısında şu ifadeleri kullandı;
"2025 yılını Öğretmenler açısından değerlendirelim, bir de eğitim açısından değerlendirelim. Öğretmenler açısından herhangi bir sorun çözülmüş vaziyette mi? Hayır. Yani, deyim yerindeyse kar yumağı büyüyüp gidiyor ve sorunlar da çözülmüyor.
Bunun için biz Millî Eğitim Bakanından, ilk öncelikli olarak öğretmenlerin sorunlarının çözümü noktasında adım bekliyoruz işin açıkçası. Mesela en basitinden söyleyeyim: İlçelerde görev yapan arkadaşlarımız var, bütün zorluklar içinde. Eskişehir'in çok uzak ilçeleri veya doğunun, güneydoğunun ulaşımı olmayan köyleri var. Orada görev yapan öğretmen arkadaşlarımız var. Burada görev yapan öğretmen arkadaşlarımız herhangi bir ücret farkı almıyorlar. Yani o kadar zorluk içinde en az 5 yıl, 6 yıl çalışıyorlar ve herhangi bir ücret farkı alınmıyor. Bu önceden alınıyordu, yani doğu tazminatı adı altında veya şey adı altında alınıyordu ama şu anda bu kaldırıldı öğretmenler açısından.
İkinci olarak bakarsak, yine öğretmen arkadaşlarımızın, özellikle göreve yeni başlayan öğretmen arkadaşlarımızın, bir nebze açlık sınırından biraz fazla, yoksulluk sınırının çok altında maaş aldığını görüyorsunuz. Yani Eskişehir gibi, ortalama 15 ile 30 arasında bir oturulabilecek ev bulunduğu ortamda, siz 50.000 lira maaş alıyorsunuz, yeni başlayan öğretmenler açısından. Dolayısıyla, öğretmenler açısından mali sıkıntılar da var.
Gelelim eğitim açısından. Eğitim açısından bakarsanız, hâlâ bir sistem oturulmuş değil. İşte Maarif Modeli. Bu Maarif Modeli, eğitim sistemindeki müfredatla alakalı bir sistem. Sendikamız olarak biz Maarif Modelini değerlendirme çalışması yaptık. Nasıl yaptık? Bütün illerde, Eskişehir de buna dahil, öğretmenlerimizi çağırdık. Maarif Modeline tabi tutulan öğretmenler. Mesela sınıf öğretmenleri geldi, branş öğretmenleri geldi ve Eskişehir'de, bir, atıyorum mesela, edebiyat öğretmenleri grubu oluştu. Edebiyat öğretmenleri Maarif Modelini değerlendirdi. "Neler artı, neler eksi, neler yapılmalı?" diyerekten Maarif Modelini değerlendirdi. Bu değerlendirmeler tüm Türkiye'de birleştirildi ve Ankara'da bir çalıştay yapıldı, Maarif Model Çalıştayı ve artılar eksiler olarak sendikamız tarafından belirlendi, Bakanlığa verildi.
Ama bizim en büyük sıkıntımız şu anda sistem sıkıntısı. Millî Eğitimin yaşadığı sistemde bir sıkıntı var. Nasıl sistem sıkıntısı? Mesela en son Bakanımız liselerle ilgili bir açıklama yaptı. 2 + 2 mi olsun, 3 + 1 mi olsun, yoksa 4 yıla devam mı edelim? Şimdi bunlar konuşuluyorsa, demek ki bilimsel herhangi bir altyapısı oluşturulmadan bir şeyler yapılıyor demektir. Yani şimdi siz eğitimi alakadar eden bir konuda, "O mu olsun, bu mu olsun?" diyemezsiniz. Bir uygulama yaparsınız, bilimsel bir çalışma yaparsınız, onun uygulamalarını getirirsiniz ve uygulamaları tüm Türkiye'ye yayarsınız. Yani şimdi hiçbir şey yapmadan "Hadi değiştirelim" olmuyor. Maalesef eğitim sisteminde bu.
İkinci olaraktan da yine sistemle alakalı: Öğrencilerimizi yönlendirmede çok büyük eksiklerimiz var. Yani diğer işte, OECD ülkelerine bakıyoruz, gelişmiş ülkelere bakıyoruz, efendim her nereye bakarsanız bakın, öğrencilerin 6 yaşından 9 yaşından itibaren farklı noktalara yönlendirildiğini görüyoruz. Burada ise yönlendirme işleminin, Türkiye açısından değerlendirirsek, pek bir yapılmadığını görüyoruz daha doğrusu. Maalesef en büyük eksiklerimizden biri bu. Şu anda öğrenci yönlendirilmesi maalesef yapılamıyor.
Eskişehir açısından değerlendirelim, ufak kardeşim. Eskişehir açısından bakarsak, hâlihazırda yıkılan okulların yapılmadığını görüyoruz. Hâlihazırda yıkılan okullarımız maalesef yapılmadı. Emek tarafında bir lisemiz yapılıyordu, hâlâ teslim edilmedi. Çünkü işte yapan firmalar gidiyor falan filan. Burada ben biraz, işin açıkçası, eğitim açısından bakarsam, şehrimizin yani siyasileri bazında veya milletvekilleri bazında yeterince böyle ilgilenilmediğini düşünüyorum. Diğer illeri geziyoruz. Yani diğer illerde yapılan okullara bakalım veya gönderilen ödenekler babında söyleyelim, ilgilenme adında söyleyelim veya bir eğitim seferberliği adında söyleyelim, herkes bir araya gelmiş vaziyette ve iliyle ilgili ne yapılabilir bununla ilgili maalesef çalışmalar Eskişehir için yapılmıyor.
Bu da karşımıza şunu getiriyor: Yani eğitimde şimdi yatırım yaparsınız ama siyasi sonucunu alamazsınız. Yani bir okul yaptığınız zaman bunun bir siyasi sonucu olmaz. Siyasiler genelde sonuç almaya yönelik çalıştıkları için eğitim yatırımının pek bir siyasi sonucu olmaz. Yani oy getirmez, efendim, kişiyi yükseltme adına bir şey yapmaz ama geleceği kurtarır. Bunu biz her zaman söylüyoruz. Eskişehir'de bu noktada bir eğitim birleşme noktasını siyasilerde göremiyoruz."





