Yunus Emre Halk Çarşısı’nda ayakkabı satan esnaf Fevzi Beysel şu ifadeleri kullandı;
Ülke olarak maalesef ekonomik bir sıkıntı var. İnsanların alım gücü düştü. Bu hepimizin bildiği bir şey. Yani eve ekmek zor götürülüyor. 2 poşet market ürünü 1500 lirayı geçiyor. Bu hepimiz için geçerli. Ürünlerimiz hani gıda kadar yükselmiyor ama maalesef yükseliyor. Şu son 6 ayda zam yapılmadı. Özellikle ayakkabı sektöründe ürün satılmadığı için zam yapamıyorlar. Fiyatlar aynı gidiyor. Yani geçen seneyle bu sene arası hemen hemen başa baş gidiyor. Öyle afaki bir farkımız yok.
Bizim şu anki sıkıntımız çevreden dolayı. Etrafımızda inşaatlar var. Çok şükür pazar yeri çözüldü, yan tarafta inşaat başladı, çok sevindik. Ama onun karşısında 2 binamız var kentsel dönüşümde, onlar yapılıyor. O yetmedi, elektrikleri yerin altına getirmeye başladılar, yapamadılar. Tozun toprağın içindeyiz. Maalesef çok dezavantajlıyız. Çoğu yolu tek yön yaptılar. Aşağıdaki otoparkımız yetersiz. İnsanlar araçlarıyla geliyorlar, otopark bulamayıp giden insanlarımız var. Yani bu bizim için büyük sıkıntı. Karşıda caddenin öbür tarafında ilkokula doğru gidiyorlar, oraya park eden var. Bir de çarşıda da hani Eskişehir'in yolları dar olduğu için hamam yoluna giden, o tarafa giden insanlar da arabasını buraya bırakıp gidiyor. Bu da bizim için sıkıntı oluyor.
Kasım ayı kampanyaları yaklaşık 10 yıldır var. İlk başlarda indirim vardı. Sonra takip ettiğimiz zaman fiyatları yükseltip sonra indirmeye başladılar. Ama şu bu sene hani mecburen depoları boşaltmaya çalışıyorlar, indirim yapmaya çalışıyorlar.
"İnsanlarda alım gücü bittiği için artık bir de hani fiyatlar çok dipte de olsa aşırı bir talep olduğunu zannetmiyorum ki, birkaç arkadaşım da var internetle birebir ilgilenen. Onlar hani geçen yıla kıyasla ilk haftayı, hatta dün bir arkadaşla görüştük, %65 daha altındayız dedi. Hani büyük bir rağbet yok, büyük bir şey yok, insanların alım gücü düştüğü için yok.
Onlarda da hani sıkıntıları büyük. Güya ucuz ürün satıyorlar ama onlarda da kargo maliyetleri var. Bizi illaki etkiliyorlar. Çünkü müşteriyle birebir ilgilenmiyorlar. Ürünün garantisi olmuş olmamış çok önemli değil onlar için. Hani hep genelde kullanıcı hatası; bilgisayar bile olsa, "İşte topraklama, prizden" diyor, bir şey diyor. Hani hiç kimse internet ürünlerinin arkasında durmuyor.
Hani bizim artımız birebir müşterilerimiz, yıllardır olan müşterilerimiz. Onlar geliyorlar, onlarla artı bir yerlere geliyoruz, ayakta duruyoruz. Hani Eskişehir halkı sağ olsun gene bizi tercih ediyor, yani rağmen, dediğim gibi çevredeki düzenlemelere rağmen geliyorlar, memnunuz. Hani internet illaki bütün Türkiye'ye, bütün dünyaya zarar veriyor.
Çin kökenli 4 harfli bir satış sitesi var. Çin'de işçilik çok çok ucuz. Yani bunu hepimiz biliyoruz. Hani ürün çıksın nasıl çıkarsa çıksına dönüyor. Ama hani söyleniyor, reklamları görüyoruz. Çevremde görüp de hani "Şunun şu firmadan aldık" diye bir şey görmedim. Hani reklamı görüyoruz, duyuyoruz ama kim ne kadar ne alıyor, eline ne geçiyor? Mesela bize geliyor insanlar, gösteriyor "İnternette şu fiyat" diyor. Bakalım sayfa diyoruz, hani isim vermeyeyim. Giriyoruz, eski reklam, 2 sene önceki botun fiyatını gösteriyor 400 lira diye, imkansız bir rakam mesela. Hani bu tarz şeyler de var. İnsanların uyanık olması lazım. Bilmiyorum artık Çin'de ne kadar, ne geliyor, ne ediyor. Çok bir bilgim yok."





