ESKİŞEHİR HABER

Kazım Kurt: "Eskişehirli yatırımcılar yurt dışına kaçmaya başladı"

Kazım Kurt hükümetin ekonomik politikalarına ve şehri kalkındırma hedeflerine ilişkin önemli açıklamalar yaptı.

Abone Ol

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı meclis toplantısında konuşan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı;

"2026 yılı performans programımızla bütçemizi görüştüğümüz bu bugünkü mecliste hepinizi saygıyla selamlıyorum. Öncelikle, programın ve bütçenin hazırlanmasında emeği geçen bütün çalışanlarımıza, meclis üyelerimize ve komisyon üyelerimize de teşekkür ediyorum.

Önce şuradan başlamakta yarar görüyorum. Bu performans ve bütçe bir yıl önce hazırlanmaya başlıyor, bir yıl sonra uygulanıyor. Dolayısıyla da herkes elindeki veriye göre bir öngörüyle hareket ediyor. Ne yazık ki bu öngörünün tutmamasının başında ve birinci sırada Hükümetimizin uygulamaları geliyor. Bütçe ve performans hazırlığı devam ederken 15 Ekim'de mevzuat değişti. 15 Ekim'de değişen mevzuata göre bu çalışma tekrar harmanlandı ve bugün önümüze geldi. Dolayısıyla tutarsız, birinci düğme yanlış iliklenerek başladı, böyle gider.

Türkiye'de hiçbir program tutmadı. Arkadaşlarımız geçen yıla göre bizim programımızın ve performansımızın tutmadığını, denkleştirilemediğini eleştirerek başlıyor. Oysa bu program ve performans yapılırken nereden başladık, neye göre başladık, buna bakmak lazım.

Birleşmiş Milletler ne diyor? Bu Hükümet ne diyor? BEBKA ne diyor? Orta Vadeli Program ne diyor? Onların dışında bir çalışmayı kendi kendinize yapma şansınız yok. Bunları dikkate alarak, buralardaki hedefleri dikkate alarak bir hedef koyuyorsunuz ve elbette Orta Vadeli Program tutmadığı zaman sizin hedefinizin tutma şansı yok. Dolayısıyla da bakmak durumunda olduğumuz yer, merkezi Hükümetin dengeli bir kalkınma, dengeli bir ekonomi uygulayıp uygulamadığıdır. Bu uygulanmadığı sürece, hiçbir belediyenin ya da alt kurumun bütçesinin düzgün olarak, hedefinin %100 tutma şansı yoktur.

Ama Büyükşehir Belediyemizin bütçesine ve performansına baktığınız zaman, gerçekleşme oranı %90'lardadır ki, bu bir başarıdır. O nedenle eleştirileri düzgün noktadan yapmak lazım, derinlemesine yapmak lazım ve gerçekçi yapmak lazım. Şimdi siz seçim olduğu zaman farklı bir ekonomi uygulayıp, seçim yokken farklı bir ekonomi uygulamaya kalkarsanız Türkiye'de yatırımcıların hiçbirinin yatırım yapmadığını görürsünüz.

Eskişehir'imizde de gerçek anlamıyla ciddi bir yatırım yok. Hatta Eskişehirli yatırımcılar yurt dışına kaçmaya başladı, yurt dışına gitmeye başladı. Niye? Çünkü Türkiye'de güvenilir bir hukuk ortamı yok. Adaletin şüpheli bir durumda olduğu bir noktada insanların uzun vadeli yatırım yapma şansı hiç yoktur ve bizim de bu işi sürdürebilme şansımız yoktur.

Ama buna rağmen, şunun görmekteyiz ve bu noktada da yine ben arkadaşlarımızı tebrik etmek istiyorum: Büyükşehir Belediyemiz, dengeli kalkınan, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir Eskişehir temelini vizyon olarak kabul etmiş ve bu doğrultuda da bir çalışma, performans programı hazırlamış, bütçeyi de bu doğrultuda dengeli ve paralel bir biçimde götürmüştür.

Nedir şimdi performansın temeli? Arkadaşlar, "9 amaç" diye geçiştirdiler, öyle değil. Bunlar Eskişehir'in, Eskişehir halkının nasıl yaşayabileceğini öngören hedeflerdir ve bunu doğru bulmak lazım.

Sürdürülebilir ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi. Yani bunu yazmak demek, "Biz ulaşımdan şikâyetçiyiz, bu işi beceremedik, yenisini yapıyoruz" değil. Ulaşımın, insan yaşamına uygun bir halde sürdürülebilmesi için neler yapılması gerektiğini bir amaç olarak ortaya koyup, hedefleri de o doğrultuda geliştirmektir.

Kırsal bölgelerde çok yönlü kalkınmanın desteklenmesi. Şimdi merkezi Hükümet kırsal bölgeleri bitirmiş. Merkezi Hükümet, kırsal bölgelerdeki çiftçiye, üreticiye vereceği parayı Ukrayna köylüsüne, Fransız köylüsüne vermek üzere bir program yapmış. O nedenle bizimkiler işte 14 liraya mal ettikleri mısırı şimdi 9 liraya satıyorlar. Limanlarda da gemilerde hazır mısırlar bekliyor. Bu mısır üreticisini sıkıntıya düştüğü zaman Büyükşehir Belediyesi desteklemek gibi bir amaç güdüyor. Bu da gayet doğal bence ve tebrik edilmesi gereken bir şeydir.

skişehir kültürel ve sanatsal değerleri koruyarak turizmini geliştirmelidir diyor. Yani turizm elbette geliştirilmeli, her biçimde gelişir; ama bu kültürel değerleri, sanatsal değerlerimizi hiçe sayarak bir turizm çalışmasının doğru olmadığını düşünerek, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve iklim değişikliğine karşı dayanıklılığın artırılması amaçlanmıştır. Şimdi bu amaç varken, bu hedef varken Eskişehir Büyükşehir Belediyesi elbette Alpu'daki bu kötü maden arayışına, Kaymaz'daki altın arayışına ya da Alpu'daki yanlışlıklara itiraz edecek, karşı çıkacak ve toplumun örgütlenmesiyle ilgili bir çalışma işine girecektir.

Özellikle sosyal adaletin ve kapsayıcılığın artırılması demek, Türkiye'de bugün gelinen noktanın artık tamamen bittiği bir aşamadır ve iş belediyelere kalmıştır. İki gün önce yine okudum. Sayın MHP İl Başkanı, "Belediyeler bıraksın bu sosyal işleri, başka işlere baksın" demiş. Ben onun yanlış bilgilendirildiğini düşünerek burada kendisine seslenmek istiyorum: Sosyal adalet, sosyal belediyeciliğin en önemli unsurlarından birisidir ve bu doğrultuda da belediyemizin yapmak istediği işleri gerçekleştirmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum. Başarılı olmasını diliyorum. Ama geçen seneki mazot fiyatıyla 2026'daki olacak mazot fiyatını karşılaştırdığımız zaman ne hallere düşeceğimizi kestirmekte zorlanıyoruz.

Bu doğrultuda bütçe gelirlerinin 13 milyar 750 milyon gibi bir gerçekçi rakamda tutulması doğru bir yaklaşımdır. Fazla abartmadan, fazla bu Hükümete güvenmeden yapılmış bir hesaplamadır. O nedenle de doğrudur.

Sayın Başkan, bütçe ve performansımız borçlanma sınırımızı oldukça düşürmüştür. Bu noktada doğru kabul ederek, Cumhuriyet Halk Partili üyeler olarak olumlu oylar vereceğimizi bildiriyoruz."