Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı;

“Bugün bir arkadaşımla konuşurken dedi ki: “Atatürk adını sildiler ama Fethi Heper adının konulacağının da garantisi yok.” “Neden?” dedim. “Nabi Avcı’ya, ‘Bu stadın adı Atatürk Stadı olacak’ diyenler sözünde durmadı. Nebi Hatipoğlu’na da ‘Fethi Heper olacak’ diyenler durmayabilir” dedi. TFF'nin sitesinde stadın ismi olarak hala Fethi Heper yazmıyor. Yani bu nedenle ben bu işin bir komedi olduğunu düşünüyorum. Ve açık açık söylüyorum. Bu Atatürk düşmanlığıdır. Atatürk’ün adını silmek için bahaneler uyduruyorlar.

Nabi Avcı kendi ağzıyla Eskişehirlilere şöyle denmişti; “Bu stadın adı Atatürk Stadı olacak, Millet Bahçesi’nin adı da Recep Tayyip Erdoğan olacak.” Bu açıklama, Eskişehirlileri bir ölçüde sakinleştirmişti. Bizim zihnimizde, kafamızda bu stadyum hâlâ Atatürk Stadı olarak devam ediyor. Ama tabelayı bir türlü oraya koymadılar. Meğer bunu düşünüyorlarmış.

Samsun’da, Mersin’de, Adana’da ve benzeri birçok yerde Atatürk adını taşıyan stadyumlar yıkıldı. Yerine yenileri yapıldı ama onlara da Atatürk adı verilmedi. Çünkü bu, programlı ve sistematik biçimde yapılan bir eylem. Bu Atatürk’e karşı yapılmış bir eylemdir. Bunu çok net söylüyorum. Eskişehir’de, Fethi Heper adının sanki sessizce, Atatürk’e rağmen kabul göreceğini zannettiler. İddia ediyorum Fethi Heper’in ailesine sorsalardı, kabul etmezlerdi. Aileden kiminle görüştüler? Fethi Heper’in adını kullanmak için kimden izin aldılar? Bazı şeyler özeldir. Aile adının bu şekilde kullanılmasına izin vermeyebilir. O zaman ne olacak? Tabelayı astıkları anda aileden biri çıkıp “Hayır, muvafakatim yok kardeşim,” derse ne yapacaklar? Yeni bir sorun çıkar. Yeni bir kavga doğar.

Ve bu tür meselelerle bizi oyalamaya çalışıyorlar. Doğalgaza zam gelmiş, mazota zam gelmiş. Kirazın tanesi 10 lira olmuş. Yani bu tür işler, bizim gerçek sorunları tartışmamamız için ortaya atılıyor. Yoksa biz Eskişehir’de Atatürk Stadı’nı biliyoruz. Onu da öyle kullanmaya devam edeceğiz. Onların ne dediği bizi bağlamaz. Ama bu işi ne hukuka uygun yaptılar ne de geleneklere. Yapamıyorlar, yapmıyorlar.”