Macar halkının özgürlük mücadelesinde öne çıkan Lajos Kossuth, 1849 ile 1851 yılları arasında Osmanlı Devleti’nin himayesinde Kütahya’da sürgün hayatı yaşadı. Bu dönemde ailesiyle birlikte kaldığı konak, bugün “Kossuth Evi” ya da “Kossuth Müzesi” adıyla biliniyor ve Türkiye ile Macaristan arasındaki dostluğun sembollerinden biri olarak varlığını sürdürüyor.

Kütahya’daki bu tarihi yapı, Kossuth’un sürgün yıllarında siyasi düşüncelerini olgunlaştırdığı, ülkesinin geleceğine dair projeler geliştirdiği bir mekân oldu. Bu nedenle Kossuth Evi yalnızca bir müze değil, aynı zamanda iki milletin ortak geçmişini hatırlatan bir anı evi niteliği taşıyor.

Kültürel mirasın korunması amacıyla başlatılan “Kültürel Mirasın Korunması İçin Kossuth Müzesi’nin Sanal Gerçeklik ile Canlandırılması” projesi, İstanbul Macar Kültür Merkezi iş birliğiyle hayata geçirildi. Proje yürütücülüğünü Prof. Dr. Arif Gök üstlenirken, tasarım ekibinde iç mimar Kaan Şimşek ve İlayda Kuş yer aldı. Yapılan çalışmalarla Kossuth Evi tüm detaylarıyla üç boyutlu biçimde modellenerek sanal ortama aktarıldı.

Kütha

Bu proje, mekânın sanal gerçeklik aracılığıyla gezilebilmesini sağlamanın yanı sıra, daha önce resmi kaynaklarda bulunmayan mimari ölçüler ve detaylı modellerin de ortaya çıkarılmasını mümkün kıldı. Böylece yapı yalnızca dijital olarak korunmakla kalmadı, aynı zamanda arşivlenerek gelecek nesillere aktarılabilecek belgeler arasında yerini aldı.

2025 yılının Türkiye–Macaristan Bilim ve İnovasyon Yılı olması nedeniyle, projenin iki ülke arasındaki kültürel bağları güçlendirmesi bekleniyor. Dünyanın farklı noktalarında yaşayan Macar vatandaşları ile tarih meraklıları artık Kossuth Müzesi’ni sanal ortamda gezme olanağına kavuşacak.

Kültürel mirasın dijitalleşmesi için atılan bu adım, hem akademik hem de kültürel açıdan örnek bir uygulama olarak dikkat çekiyor.