AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Muhammed Ali Kaya şu ifadeleri kullandı;

“Belediye meclis üyelerinden bir tanesi ismini hatırlayamayacağım, ön sıralarda oturanlardan biri. Cumhurbaşkanımızla ilgili konuşmalar gerçekleştirdi. Bu konuda söylemek istediğim şudur. Kendilerinin Cumhurbaşkanımız hakkında konuşmaya ne siyasi vizyonlarının ne de kişisel itibarlarının yeteceğini düşünüyorum. Yetmez.

İkidir Ahmet Ataç da Cumhurbaşkanımızla ilgili önce bir televizyon programında, ardından da dün mecliste konuşmalar yapıyor. Öncelikle söyledikleriyle ilgili kendisinin aynaya bakmasını tavsiye ediyorum. Neden? Çünkü siyasetçi, ağzından çıkan sözlere dikkat etmelidir, diyor. Doğrudur, çok haklı. Fakat kendisi, hatırlatmak gerekirse, bir televizyon programında, ardından bir meclis üyemize, bir ay sonra da "terbiyesiz adam" gibi ifadeler kullanıyor. Yetmiyor, başka bir televizyon kanalında bizimle ilgili "Sen kimsin? Kısa donla gezerken..." tarzında AK Partililere yönelik sözler sarf ediyor. Bu sözler şahsıma da yönelikse, yine söylüyorum: Önce aynaya bakmasını tavsiye ederim. Bu siyasi dili Eskişehir’e siz getiriyorsunuz. Bugüne kadar karşınızda bu şekilde cevap verilmemiş olabilir ama daha önce de söylediğim gibi, ne söylerseniz karşılığını alırsınız.

Terörü bitirmek ve silah bıraktırmak çok ayrı bir konudur. Terörle kol kola seçime gitmek ise bambaşka bir meseledir. Meclis üyelerine ve Sayın Ahmet Ataç’a hatırlatmak istediğim bir şey var. 2019 seçimlerinde, arkadaşlarımızın yaptığı bir çalışmaya göre, HDP ile kol kola "Her evden bir oy" diyerek bir radyo programında açıklama yapılıyor. Bunu görseli hazırlayan kişi ise Sayın Ahmet Ataç’ın özel kalem müdürü Özcan Bey. Kendisi, elinde bulunan askerî kimlikle çocuklarımızı dağa kaçırdı. Yani dağla kimin işi var, bunu bütün Eskişehir biliyor. Hatırlatmak gerekiyor. Bir şey konuşurken önce kendimize bakmamız lazım. Biz de size diyoruz ki. Terörü bitirmek başka, terörle kol kola siyaset yapıp sandığa gitmek apayrı bir olaydır. Bunu vatandaşlarımız en iyi şekilde anlayacaktır.

Ben isterdim ki mecliste Eskişehir’in, Tepebaşı’nın sorunları konuşulsun. Örneğin maaşların neden geç ödendiği, bazı maaş farklarının neden hâlâ ödenmediği gündeme gelsin. Onlar konuşamıyor ama ben söyleyeyim. Eylül 2024’ten beri maaş farkları ödenmiyor. Geçen ay maaşlar çok gecikmeli yatırıldı. Emekli ikramiyelerinin çoğu 10-12 taksite bölündü. Emekli olanların ikramiyelerini ödeyemediğiniz gibi, daha önce emekli olan yakınlarınızı belediyeye işe alıyorsunuz.

Bunların isimlerini de tek tek vereceğim. Belediyenin 1 milyar 250 milyon lira borcu var. Buna rağmen, şirketlerin çalışanları, başkanları ve yönetim kurulu üyeleri büyük ihtimalle maaşlarını tam alıyor. Ayrıca, yine Eskişehir ve Tepebaşı Belediyesi ile ilgili hiçbir şey konuşulmazken, genel politikaya giriliyor. Zaten bu onların haddi değil.

Ben sormak istiyorum. Elektrikli otobüsler vardı, dört tane. Büyük reklamlarla Eskişehir’e duyurdunuz. Bugün tüm Eskişehirliler görebilir, bu otobüsler belediyenin yanında atıl vaziyette bir yıldır bekliyor. Hibrit araçlar haczedildi, 7 Eminden zor çıkarıldı. Spor ve sağlık işlerinin servis araçlarının muayeneleri bile zor yaptırıldı.

Siz bunları konuşmanız gerekirken mecliste bambaşka şeyler konuşuyorsunuz. Ben tekrar söyleyeyim: Hem işçilerin maaşlarını ödemiyorsunuz hem de işe aldığınız başkan yardımcılarının yakınlarını meclisten geçirerek memur yapıyorsunuz. Onları da söyleyeyim:

Ahmet Ataç’ın şoförünün kayınbiraderi İrfan Bey, emekli olduktan sonra yeniden işe alındı ve garajlardan sorumlu yapıldı.

Burcu Akçay, 2016 yılında Bursa’dan getirilip taşerona alındı, ardından memur yapıldı, sonra da kırsal hizmetler müdürü oldu. Yakınlığı malum.

Başkan yardımcılarından Fikriye Güven Zaptiye Hanımefendi’nin iki oğlu belediyede memur. Biri bilgi işlemde, diğeri spor işlerinde. Bir yeğeni kreşte çalışıyor.

Mete Yılmaz isimli çalışanın eşi özel kalem kadrosuna geçirilerek memur yapıldı.

Nuray Çayır’ın eşi park bahçeler müdürlüğünde çalışıyor. Kendisi de park bahçelerden sorumlu başkan yardımcısı.

Mustafa isimli kişinin oğlu, eşi ve damadı belediyede çalışıyor. Damadı zimmet suçundan hapse giriyor, ardından kardeşi işe alınıyor ve nikâh dairesinde görevlendiriliyor. Daha sayacak çok şey var.

Belediye işçilerine verdiğiniz yemek ücreti sadece 100 TL. Emekçinin yanındayız diyorsunuz ama 100 TL ile karnını doyurmasını bekliyorsunuz. Ama diğer harcamalarda maşallah sınır yok.

Ümit Belyurt belediyenin kredi kartıyla şahsi harcama yapıyor, buna rağmen işten çıkarılmıyor. Aksine, ablası da işe alınıyor ve meclisten geçirilerek memur yapılıyor. Ahmet Ataç’ın çocuğunun bakıcısının çocuğu özel şoför olarak belediyede istihdam ediliyor. Bunlar bize geliyor. Her türlü bilgi ve belge elimizde. Görevimiz bunları açıklamaktır.

Belediyeyi nasıl borçlandırdığınız ortada: 1 milyar 250 milyon lira Tepebaşı halkının borcu var. Bu borçları esnafa yükleyerek, harçları, reklam panosu ücretlerini artırarak karşılamaya çalışıyorsunuz.

Artık somut sorunları konuşalım. Her meclis toplantısında gündemi saptırmak için provokasyon yaptırıyorsunuz. Bunlardan haberiniz var mı bilmiyorum. Ama şunu söylemek isterim. Yanınızdaki yapı sizi aşağıya çekiyor. Farkında değilsiniz belki ama basın ve yayın ilişkilerinizden sorumlu müdürünüz size hiç mi uyarmıyor. Size, "AK Partililere hakaret etmeyin" diye hiç mi kimse demiyor?

Sayın Başkanımızın son dönemi. Eskişehir’e, Tepebaşı’na güzel hizmetler yaptı. Yanındaki başkan yardımcılarına sesleniyorum. O koltuğa göz dikmeyin. AK Parti Tepebaşı Belediyesi’ni almak için gümbür gümbür geliyor. O koltuklara gözünüzü dikmeyin, zaten size ağır gelir. Belediyeyi nasıl borçlandırdığınız ortada. Lütfen rica ediyorum, Sayın Başkanımıza biraz saygı duyun. Ve giderayak Sayın Başkanımıza bu hareketleri yapmayın, yaptırtmayın. Biz üzülüyoruz. Siz de bu konuda gerekli önlemleri alın.

Saha çalışması yapıyoruz. Her gün üye sayımız da artıyor. Her gün çarşıda, pazardayız. Dün de Pazartesi Pazarı’ndaydım. Pazarda vatandaşlarla görüştük. Vatandaşlar, Tepebaşı Belediyesi’nden hizmet alamamaktan yakınıyor. Bazı mahalleler ve bazı kesimler hiç hizmet görmüyor. Çöpler yerlerde, sokakların durumu ortada. Yaz geldi, pazarcılar şimdi de sıcağa dayanmak zorunda kalacak.

Elle tutulur tek bir mega proje dahi yok. Yaptıklarından bahsediyorlar ama zaten Tepebaşı’na yapılan hizmetlerin çoğu AK Parti döneminde gerçekleşmiş. Binaları biz yaptık. 2 büyük alışveriş merkezinin altyapısını biz getirdik. Üst yapısını da biz sağladık. Kapalı pazar yerlerinden birini biz yaptık, diğerini de Belde evi yaptı. Geri kalan tüm belde evlerini bizim dönemimizde hizmete alındı.

TOKİ’den bahsediyorlar. Yaşam kenti olarak TOKİ’yi biz getirdik. Ne demektir TOKİ? Altyapının ve üstyapının devlet eliyle gelmesi demektir. Yine Şeker Fabrikası tarafındaki ilk toplu konutu biz yaptık. Vatandaş bunun farkında. Tepebaşı Belediyesi’nin bugüne kadar yaptığı hiçbir mega proje yok.

Ne organize sanayimiz var ne de büyük bir mezarlığımız. Yukarı mahallede oturan vatandaş, cenazesini Seyitgazi’ye götürmek zorunda kalıyor. Bizim derdimiz Tepebaşı’na, Eskişehir’e neler kazandırabiliriz? Milletimize nasıl daha iyi hizmet edebiliriz?

Ahmet Ataç’ın meclisindeki arkadaşlar, olayları bambaşka yönlere çekmeye çalışıyor. Sayın Başkan da artık buna hâkim olamıyor gibi görünüyor. Üzülerek tekrar söylüyorum: Lütfen, Ahmet Ataç’ın çevresindeki yapılar sayın başkanımızın son döneminde, kendisine bu saygısızlığı yapmayın.”