ESKİŞEHİR HABER

Nadir Küpeli: "Eskişehirspor'u yalnız bırakmamaya çalışıyoruz"

Eskişehir Genç İş İnsanları Derneği Genel Kurulu’nda konuşan Nadir Küpeli, gençlerin iş hayatına hazırlanması, derneklerin rolü ve Eskişehirspor üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Abone Ol

Eskişehir Genç İş İnsanları Derneği Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan Eskişehir OSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli şu ifadeleri kullandı;

"Buralara geldiğim zaman kendi yaşımı çok yaşlı görüyorum ama inandığımdan değil. Şimdi ben yakında 60'a geliyorum. Bugün 60 yaşındaki insanlara baktığım zaman bana çok yaşlı geliyor, hatta 50'ler de yaşlı geliyor ama kendimi öyle görmüyorum. Benim gibi görenleri de artık ayıplamayın çünkü yaş 40'tan sonra hep geri gidiyor, öndeki yaşlar... Biz Celalettin Kesikbaş Başkan, Metin Güler Başkan hep akranız. Değiştirmiyoruz, yok hoşumuza gitmiyor, buradaki herkesin hoşuna gitmiyor.

Şimdi ESGİAD 40 yaş sınırı ile bildiğim kadarıyla, 45 mi? 45, ben de 45 diyecektim, o zaman sesimi çıkarmıyorum. 45 yaş sınırı ile yönetilen bir derneğimiz, gerçekten müthiş bir okul. Bu gibi yerlerde sonradan konuşmak biraz sorun oluyor çünkü benden önceki konuşmacılarımız, kıymetli konuşmacılarımız hepsini söylediler ama ben de yine birkaç laf edeyim. Gerçekten müthiş bir okul. Hele hele günümüzde o kadar çok ihtiyacımız var ki böyle kurumlara, böyle nitelikli arkadaşlara, ahlaklı arkadaşlara çok ihtiyacımız var. Şimdi bir sanayici sıfatıyla ortak sorunlarımızdan bir tanesi işimizi devredecek bizden sonra nesil bulmakta güçlük çekiyoruz. Hepimizin ortak sorunudur bu. Çocuklarımız ya da bizden sonra gelecek nesiller bizim gibi düşünmüyorlar.

İşte genç iş insanları bu açığı kapatmak, gençlerimizi atalarının izinden ülkelerine, güzel bayrağımıza, bayrağımıza hizmet etmek adına alıştırmak, yetiştirmek üzere çok ulvi bir görev üstlenmiş vaziyettesiniz. Burada tabiri caizse bir staj yapılıyor. Tabii ki bir eğitim kurumu ama bu stajların büyük bir kısmında biraz evvel benden önceki başkanların anlattığı gibi kurumlarımızda görev alıyorlar. Yani neticede buralar olmasaydı belki bizim neslimizin sanayide, üretimde ya da bizim işimizi devralacak gençlerimizin bulunduğumuz yerlerde olmaları daha da sorun olacaktı. Belki daha kapalı bir kutu olacaktı çünkü onlar rahata alışmışlar, huzura alışmışlar. Bizler gibi sabah 7'de kalkacak ya da daha erken saatte kalkacak, çalışacak; yok böyle bir şey. Gece geç saatlere kadar arkadaşlarıyla vakit geçirecek, sabah da geç bir saatte işe gelecek. Türk filmindeki gibi o muhteşemleri giyecek, havuzun başında oturacak, gazeteyi verecekler, o minili sekreterler; iş yerine geldiği zaman da birkaç tane imza atacak

"Efendim şu şöyle, bu böyle tamam." diyecek. Şirket böyle yönetiliyor. Böyle değil. Ülkemizde o kadar çok problem var ki işimizin başından ayrıldığımız zaman başarılı olmamız mümkün değil. İşte ESGİAD bu açığı da önemli ölçüde kapattı. Ben de ilk genel kurulda vardım, birlikte yemek yemiştik Vişnelik'te orada değil mi? O kadar güzel işler yaptılar ki onlardan daha önemlilerinden birisi de her kurumla barış içerisinde, uyum içerisinde çalışması çok önemli. Emre Başkan biraz evvel dedi: "Evet, ben siyasetçiyim, genç iş adamlarını siyasete sokmadım ama herkesle iyi geçinin." Doğru söylüyorsun. Biz de siyasetçi değiliz, biz de siyasetle uğraşmıyoruz ama hem siyasilerimizle hem STK'larımızla hem de ESGİAD'larımızla ve bütün halkımızla da iyi geçinmek, onları dinlemek, onların sorunlarına çözüm bulmak gibi bir görevimiz de var. Bu anlamda gerçekten Ulaş Başkan ve ekibi bunu başardı. Bizler onlarla çok mutlu olduk, kendilerinden çok memnunuz.

İnşallah bundan sonraki başkanlar da aynı şekilde çalışacaklar. Bence bundan sonra bizim de yeni bir oluşumumuz var. Özellikle biraz evvel bahsettiğim gibi genç sanayicilerimizi; ikinci kuşak, üçüncü kuşakları işlere alıştırmak adına sizlerle birlikte çalışmamız gerekiyor. Sizin ve bizim tecrübelerimizi birleştirerek, daha az hata yaparak ama Amerika'yı bir daha keşfetmeden bu işleri yapmamız gerekiyor. Sizler iyi ki varsınız, iyi ki ülkemizde bu gibi toplum kuruluşları var. Bir elin hiç kimseye faydası yok ama biz bir araya geldiğimiz zaman sesimiz daha gür çıkıyor. Bu birliktelikle, bu güçle inanıyorum ki şehrimize, ülkemize, sanayimize ve üretimimize çok daha fazla katkı sağlayacaksınız.

Eskişehirspor, buradaki başarınızdan dolayı hepinizi canıgönülden kutluyorum. Sizin geldiğiniz günden beri biz de iyi kötü vakit bulabildiğimiz kadar Eskişehirspor'umuzu, en değerli markamızı yalnız bırakmamaya, bütün sevinçlerinizle beraber olmaya çalışıyoruz. İnşallah en kötü günümüz böyle olsun. Kısa zamanda şu Süper Lig'e Allah kısmet ederse o çok ünlü olan takımlara kök söktürelim.

Bir arkadaşım, bir anı tutup anlatıp ondan sonra sözlerime son vereceğim. Bir arkadaşım Eskişehir'e geldi: "Yahu," dedi, "bizim ne çektiğimiz var sizden, ne çekiyoruz?" dedi. Galatasaraylı kendisi. "Niye?" dedim. "Nereye gitsek," dedi, "geliyoruz, ESES'e geldiğimiz zaman biz yeniliyoruz." Ben de o maçta vardım, yine onları yenmiştik. Yani inanıyorum ki bu günler yakındır. Hepimiz bunları özlüyoruz ve başarınızdan dolayı da hepinize çok çok teşekkür ediyorum. İnşallah güzel günlerde yine birlikte çalışırız. Hepinize saygılarımı sunuyorum."