Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası adına konuşan Evin Turgut şu ifadeleri kullandı;
“Dostlar, bizler vakıf üniversitelerinde, kurs merkezlerinde, kolejlerde bir senelik sözleşmelerle çalışıyoruz. Ama o da en iyi ihtimalle bir yıl. Aslında çoğu kurs merkezinde 9, 10, 11 aylık sözleşmelere mahkûm ediliyoruz. Yine en iyi ihtimalle 12 aylık sözleşme imzaladığımızda, sözleşmenin yanında aynı zamanda istifayı da bize zorla imzalatıyorlar. Yaz ayı geldiğinde kendimizi kapının önünde, işsiz ve maaşsız buluyoruz.
Buradaki çoğu arkadaşımız yaz aylarında başka işler bakmak, başka yerlerde çalışmak zorunda kalıyoruz. Ve bizi bu güvencesizliğe mahkûm eden düzene karşı bir kez daha diyoruz ki: Belirsiz süreli iş sözleşmesi hakkımızı istiyoruz! Yaşamak istiyoruz! Yaşamak istiyoruz!
Özel sektörde çalışan öğretmenlerin hak gaspları, hak kayıpları burada bitiyor mu? Tabii ki hayır! Bütün bunlar yetmezmiş gibi, biz torba işkolunda gösteriliyoruz. Ve sırf bu yüzden ne grev hakkımız oluyor ne de toplu iş sözleşmesi hakkımız.
Sendikamız kurulduğu günden bu yana, taban maaşın yanı sıra belirsiz süreli iş sözleşmesi ve “eğitim ve güzel sanatlar” işkolunun kurulmasını talep ediyoruz. Eşit işe, eşit ücret!
Kamudaki meslektaşlarımızla eşit özlük haklarına sahip olmak istiyoruz. Yeşil pasaport hakkımız olsun istiyoruz. Ek ders ücreti hakkımız olsun istiyoruz. Ve diğer bütün haklara sahip olmak istiyoruz. Bizler kamudaki meslektaşlarımızla aynı işi yapıyoruz. Aynı maaşı ve aynı özlük haklarını istiyoruz.
Bugün Eskişehir’deyiz ve hepinizin bildiği gibi Eskişehir aynı zamanda bir öğrenci kenti, bir öğrenci memleketi. Eğitim fakültesinden mezun olduğunuzda sizi bekleyen şey, özel sektörün soğuk zincirleri olacak. Sizler de tıpkı bizim gibi patronların “iki dudağından çıkan” o sözlerine mahkûm edileceksiniz.
Ama artık bu sömürüye, bu güvencesizliğe karşı yalnız değilsiniz. Bütün özel okullarda çalışan öğretmenlere, bütün eğitim fakültesi öğrencilerine çağrımızdır: Gelin, örgütlenin! Gelin, bu mücadelenin bir parçası olun. Bugün burada yaktığımız bu kıvılcımı, sizlerden aldığımız güçle büyütüyoruz, ileri taşıyoruz.”