Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan termal kaynaklar, son yıllarda sadece turizm için değil, sağlık arayışında olanlar için de önemli bir adres haline geldi. Özellikle Eskişehir ve çevresindeki tesislerde yoğun şekilde kullanılan termal sular, pek çok hastalıkla mücadelede destekleyici rol oynuyor.
Uzmanlara göre termal su, vücut üzerinde çok yönlü bir etki yaratıyor. İçeriğindeki mineraller sayesinde ilk olarak solunum sistemi hastalıklarında etkili oluyor. Astım, bronşit, nefes darlığı ve alerjik solunum rahatsızlıklarında düzenli kullanımda olumlu sonuçlar alınabiliyor.
Cilt problemleri de termal suyun temas ettiği alanlardan biri. Sedef, egzama, akne gibi yaygın şikayetlerde, cilt yüzeyinin yatışmasına ve iltihapların azalmasına katkı sağladığı belirtiliyor.
Kas-iskelet sistemi üzerinde ise etkisi oldukça dikkat çekici. Bel fıtığı, romatizma, kireçlenme ve felç sonrası hareket kaybı yaşayan kişiler, termal tedaviyi destekleyici bir yöntem olarak kullanıyor.
Termal suyun sadece fiziksel değil, metabolik sorunlar üzerinde de etkisi olduğu ifade ediliyor. Uzmanlara göre, obezite, karaciğer sorunları, gut ve insülin direnci gibi problemlerle mücadelede suyun bileşenleri vücudu destekliyor.
Sindirim sistemi sorunlarında da tercih edilen bu doğal kaynaklar, böbrek taşı ve prostat gibi hastalıklarda da geleneksel tedavilerin yanında kullanılabiliyor.
Kadın hastalıkları alanında da termal sulara ilgi artmış durumda. Bazı merkezlerde, kısırlık tedavisi gören kadınların destekleyici tedavi olarak termal uygulamalara yöneldiği belirtiliyor.
Sinir sistemi ve ruh sağlığı üzerindeki etkileri de azımsanmayacak düzeyde. Termal su, stresin azalmasına yardımcı olurken, nörolojik rahatsızlıklar yaşayan kişilerin de semptomlarını hafifletebiliyor.