Kadın Sağlığı Uzm.Dr. Seval Çalışkan Pala şu ifadeleri kullandı;
"Kadın Sağlığı Projesi'nin ilk sürecinden beri projede çalışmaktayım. Bu yıl da ikinci yıl değerlendirme toplantısını yapıyoruz. İlk sağlığın tanımıyla başlamak istiyorum. Sağlık deyince biz üç sac ayağına oturtuyoruz bunu. Hem fiziksel, bedensel, hem ruhsal olarak, hem de sosyal yönden tam bir iyilik hali diyoruz. Yani sadece hastalık ve engellilik durumunun olmamasını kabul etmiyoruz. Ve baktığımız zaman da dünyanın yarısı ve ülkemizin yarısında da kadın nüfusunun olduğunu görmekteyiz. Ve kadınlarda ölüm nedenlerine baktığımız zaman 90'dan bu yana kardiyovasküler hastalıklar, yani değiştirebileceğimiz, yaşam tarzı değişiklikleriyle değiştirebileceğimiz, önleyebileceğimiz hastalıklar ve kanserler ilk iki sırada yer almakta ve güncelliğini korumakta bu durum.
Bizim takip ettiğimiz bir değer var. Bu, sağlıklı yılların kaybını ifade ediyor. Ve burada baktığımız zaman en çok kaybı kadınlarda biz yine kanserlerde ve kardiyovasküler hastalıklarda yaşıyoruz. Üçüncü sırada da kas ve iskelet sistemi hastalıkları takip ediyor. Peki kadın sağlığının bu riskleri nereden geliyor? Hem biyolojik, hem sosyal, hem ruhsal, birçok faktör kadınları etkiliyor. Hormonal olarak ve fiziki yönden erkeklerden farklılık gösteriyor. Ama tıp tarihi boyunca da daha çok erkekler üzerinde yapılan deneyler sonucunda ya da yapılan çalışmalar sonucunda sağlıkla ilgili bilgiler edinilmiş durumda. Ve kadın sağlığı aslında günümüzde geldiği en iyi durumda diyebiliriz. Ve kadınlar en önemli problemler arasında anne ölümleriyle karşılaşabiliyorlar ya da gebelikte bir komplikasyon yaşayabiliyorlar. İstenmeyen gebelikler yaşayabiliyorlar, düşükler meydana gelebiliyor. Kanserler en önemli problemlerden dedik. Meme, serviks ve kolorektal kanserler, üriner sistem enfeksiyonları ya da kas iskeleti etkileyen osteoporoz ya da diğer otoimmün hastalıklar kadınlarda sıklıkla karşımıza çıkabiliyor.
Peki biz sağlıklı bir kadın dediğimiz zaman sadece bir bireyi mi ifade ediyoruz? Hayır, aynı zamanda bir kadın sağlığı ise, onun çocuğu da, ailesi de ve toplumun da sağlıklı olmasını bekliyoruz. Bir metafordan bahsedeceğim. Bu metafor, kedi metaforu olarak geçiyor. Tıp fakültesinde de kadın sağlığını ifade etmek için anlatılır. Eğer bir ailede kedi bile mutsuzsa, kedi bile sağlıksızsa, o ailede anne de sağlıksızdır. Yani o annenin sağlıksızlığı kediye de etki eder. Ve bir ailede anne sağlıksız besleniyorsa ya da sağlıksız yaşıyorsa kedi bile şişmandır şeklinde bir metafordan bahsedeceğim.
Peki neden biz bu konuya önem verdik? Çünkü biz sıpayı baştan tıkamak istiyoruz. Biz sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını önemseyelim ve çok daha az çaba sarf ederek bunları engelleyelim ki kronik hastalıklar olmasın ya da yoğun bakım tedavisi gerektiren durumlarla kişiler karşılaşmasın istiyoruz. Ve Benjamin Franklin'in bir sözüyle devam etmek istiyorum: "1 gram önlem, 1 kilo tedaviye bedeldir." Ve bu amaçla da biz kadın sağlığını korumak için Sayın Valimiz Hüseyin Aksoy ve eşi Hülya Aksoy'un önderliğinde 24 Ekim 2023 tarihi itibarıyla Kadın Sağlığı Projesi'ni yürütmeye başladık. Asıl amacımız kadın sağlığını korumak, eğitim ve bilgilendirmeyle farkındalıklarını artırmak ve 15-69 yaş arasında da bütün kadınlara ulaşmayı hedefledik.
Bütün kadınlara ulaştık ve bu sene itibarıyla da 15 yaşına giren yeni gençlerimizin de bu eğitimleri alarak devamlılığını projenin sağlamaktayız.
Eğitim konularımız arasında kanser taramalar, özellikle öne çıkmakta. Kadın üreme sağlığıyla ilgili diğer problemler, sadece üreme sağlığı da değil, yeni doğan çocuk sağlığıyla ilgili konular ve sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını önemsiyoruz ve bu konularda ayrıntılı kapsamlı bir eğitim sunuyoruz. Diğer yandan kadını ilgilendiren akılcı ilaç kullanımı, yine kadına yönelik şiddetle ilgili, organ bağışıyla ilgili, yine sağlıkla ilgili, sağlık okuryazarlığını arttırıcı konularda da eğitimler düzenliyoruz.
Biz burada aslında sadece eğitim düzenlemek değil, kadınlarla ortak bir noktada buluşmak, bizim sunabileceğimiz hizmetleri ve hangi konularda farkındalıklarının artmasını istediğimizi paylaşıyoruz ve onlarla daha farklı bir iletişim kurmak istiyoruz. Onların kaygılarını, duyarlılıklarını da dikkate alarak zaman içerisinde de farklı konularda da eğitimlere öncelik veriyoruz.
Ve biz bu eğitimlerle Sağlıklı Hayat Merkezlerimize onları yönlendirmek istiyoruz. Neden? Çünkü burada bütüncül bir sağlık hizmeti sunumu gerçekleşiyor. Hem bedensel, yani fiziksel aktivite danışmanlığıyla, beslenme danışmanlığıyla hem de psikolojik danışmanlarımızla ruh sağlığı danışmanlığı hizmeti sağlanıyor. Aynı zamanda çocuk ve ergenlere yönelik danışmanlık, gebe bilgilendirme sınıfları, hatta şimdi bebek akademileri ve daha farklı eğitimlerle de bilgilendirmeler sağlıyoruz.
Biz bu projeyle daha bir ivme kazandık kanser taramasında diyebiliriz. Meme kanserinde özellikle %7.6, serviks kanserinde %53'lük ve kolorektal kanserde de %62'lik bir artış sağlandı diyebiliriz.
Peki nasıl oldu? Yani pozitif tespit edilen kadınlarımıza nasıl bir arkadaşlık ettik bu süreçte? Ayrıntılı muayeneler için onlara poliklinik randevuları aldık ve sonrasındaki süreçte de takiplerini yaptık. Onlara destek olmaya çalıştık bu süreçte elimizden geldiğince.
Ve ayrıca bir bilimsel kısmı da vardı bu projemizin. Kadınlarımızın sağlık okuryazarlıkları ve yaşam kalitelerini değerlendirdik. 27.493 kadına ait verileri değerlendirdik. Bu süreçte sağlık okuryazarlıkları ve yaşam kaliteleri neden önemliydi? Çünkü bunlar bir sağlık göstergesi açısından bize en değerli verileri sunuyorlar.
Ve sağlık okuryazarlığı dediğimiz zaman o bilgiye ulaşma, o bilgiyi anlama ve hayatında da kullanmayı ifade ediyor. Baktığımız zaman ilçelere göre bir değerlendirme yaptık. En çok Günyüzü, Mahmudiye ve Odunpazarı'nda okuryazarlığı yüksek olarak tespit ettik. Yaşam kalitesi açısından ise genel bir iyilik halini araştırmak istedik. İyilik hali ilçelere göre baktığımız zaman Günyüzü, Han ve İnönü'de daha yüksek olarak tespit ettik ve bir korelasyon tespit ettik. Gerçekten sağlık okuryazarlığı arttıkça yaşam kalitesinin de arttığını söyleyebiliriz.
Ve TÜİK verilerine göre kadınların istihdamı, eğitimi artış göstermekte ve bununla ilgili de Cumhuriyetin en erken dönemlerinden itibaren aslında Türk kadınları çok daha diğer kadınlara göre avantajlıydı. Ve ben bir Türk kadını olmaktan çok gurur duyuyorum. Bu projede de yer almaktan çok gurur duyuyorum. Sayın Valimize teşekkürlerimi arz ederim. Daha iyi günlerde, daha iyi durumlarda olacağımızı da umut ediyorum."





