Aylarca süren hazırlıkların ardından milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) sonuçları açıklandı. Öğrenciler için sıradaki önemli adım, 30 Temmuz-11 Ağustos tarihleri arasında yapılacak tercih süreci olacak. Uzmanlar, bu dönemin sadece bir sonuç değerlendirmesi değil, aynı zamanda hayatı şekillendiren bir yol ayrımı olduğunu söylüyor.
Uzmanlara göre, sınav sonrası süreçte yapılan tercihler, öğrencilerin gelecekteki mesleki ve sosyal hayatını önemli ölçüde etkiliyor. Bu nedenle adayların yalnızca puanlarına değil, kişisel ilgi alanlarına, hedeflerine ve üniversitelerin sunduğu imkânlara da dikkat etmeleri gerekiyor.
Uzmanlar, tercihlerde bölüm mü yoksa üniversite mi öncelikli olmalı sorusuna da açıklık getiriyor. Eğer seçilecek bölüm ilgi çekici, sürdürülebilir ve gelecek vadeden bir alansa, tanınmayan üniversiteler dahi tercih edilebilir. Ancak mühendislik, tasarım ve yazılım gibi alanlarda üniversitenin sunduğu olanakların öğrencinin gelişimine katkısı büyük olduğundan, üniversitenin donanımı belirleyici hale geliyor.
İki yıllık bölümlerin de önemine dikkat çeken uzmanlar, sağlık, teknoloji ve lojistik gibi bazı sektörlerde bu programların güçlü bir başlangıç sunduğunu belirtiyor. Ayrıca Dikey Geçiş Sınavı (DGS) ile bu programlar 4 yıllık eğitime tamamlanabiliyor.
ÖSYM'nin resmi internet sitesinde yayımlanan sonuç ekranında, Temel Yeterlilik Testi (TYT), Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) puanlarının yanı sıra Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) ile hesaplanan yerleştirme puanları ve başarı sıralamaları yer alıyor.
Henüz tercih kılavuzu yayımlanmadığı için üniversitelerin bu yılki kontenjanları ve yeni açılan bölümlerin özel koşulları netleşmiş değil. Ancak uzmanlar, öğrencilerin şimdiden araştırmaya başlamasını öneriyor. Ders içerikleri, staj zorunlulukları, üniversitenin yurt dışı bağlantıları, sosyal olanakları ve akademik itibarı göz önünde bulundurulmalı.
Uzmanlar ayrıca, tercihler sırasında yalnızca başarı sıralamasına odaklanmak yerine, öğrencinin kişisel ilgi ve hedeflerinin belirleyici olması gerektiğini vurguluyor. "Sadece puan yettiği için tanımadığınız bir bölümü yazmayın" uyarısı yapılırken, okurken sıkılmayacağınız ve severek mezun olabileceğiniz alanlara yönelmenin uzun vadede daha faydalı olacağı ifade ediliyor.
Tercih sürecinde öğrencilerin yalnız kalmaması gerektiğini belirten uzmanlar, okul rehber öğretmenleri ya da eğitim danışmanlarından destek alınmasını, aynı bölümü okuyan öğrencilerle iletişime geçilmesini ve şehir, yurt ve yaşam maliyetlerinin araştırılmasını öneriyor.
Üniversite tercihi kadar yaşanacak şehir de önemli. Yaşam maliyeti, ulaşım, barınma ve staj olanakları, o şehirde geçirilecek yılları doğrudan etkileyecek.
Uzmanlara göre, üniversite yalnızca bir diploma anlamına gelmiyor. Orada kurulacak dostluklar, girilecek projeler, edinilecek deneyimler ve yapılacak stajlar, öğrencinin kişisel ve mesleki gelişiminde büyük rol oynuyor.
Araştırın, gözlemleyin, danışın ama en sonunda kararınızı kendi hedeflerinize göre verin. Puanlar size seçenek sunar. Seçimi ise siz yaparsınız.