Eskişehir’de kadınların yerel yönetimlerde daha etkili olmasını hedefleyen bir program başladı. Büyükşehir Belediyesi, Friedrich Naumann Foundation ve 1984 Derneği iş birliğiyle hazırlanan çalışma, Kentpark Sosyal Kütüphane’de düzenlendi. Program, kadınların yönetimde karşılaştığı sorunlara odaklanıyor ve onların hem bireysel hem de toplumsal alanda daha güçlü bir duruş sergilemesini desteklemeyi amaçlıyor.
Toplantıya farklı kurum ve siyasi temsilciler katıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Friedrich Naumann Vakfı Program Direktörü ve “Konuşmamız gereken Şeyler” oluşumu kurucusu Gülçin Sinav, D84 temsilcileri, CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Figen Kâhya, ayrıca CHP, MHP ve İYİ Parti’nin kadın kolları yöneticileri de programda yer aldı. Katılımcılar, kadınların yönetim süreçlerinde daha görünür olması gerektiğini belirten konuşmalar yaptı.
D84 Programlar ve İdari İşler Koordinatörü Kardelen Deniz, kadınların siyasi alanda daha fazla yer alması için uzun süredir çalışma yürüttüklerini söyledi. Kardelen Deniz, “Kadınların toplumsal ve siyasal alanda daha fazla yer almasını sağlamak üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda, kadın siyasetçilerin güçlenmesini destekliyor ve farklı yapılar arasında bağlar kurmaya çalışıyoruz. Türkiye’de kamusal alanın ve siyasetin daha rasyonel, kapsayıcı ve adil hale gelmesinin, siyasette kadın temsilinin artırılmasıyla mümkün olduğuna inanıyoruz.” dedi.
Gülçin Sinav da Eskişehir’de kadınlara verilen değere dikkat çekerek, Ayşe Ünlüce’yi tebrik etti. Gülçin Sinav, kentin kadınlara yönelik yaklaşımının örnek olduğunu ifade etti.
Programın açılışında konuşan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ise bu tür çalışmaların önemine vurgu yaptı. Başkan Ayşe Ünlüce şu ifadeleri kullandı:
“Eskişehir’de kadınların güçlenmesi ve dayanışması için yürütülen çalışmalar çok önemli. Eğitimin ve öğrenmenin hiç bitmeyen bir yolculuk olduğunu düşünüyor, bu yolculuğun kadınlar için çok değerli olduğuna inanıyoruz. Kadın hareketinin içinde uzun yıllar yer aldım, Eskişehir Kadın Platformu ve BARO Kadın Hakları Komisyonu gibi yapılarda aktif rol aldım ve 2000’li yılların başında Yılmaz Büyükerşen’in desteğiyle Eskişehir Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi’ni kurduk; burada gönüllü olarak hukuki ve psikolojik destek verdik. Bu süreçte kadınların yaşadığı hikâyeler, acılar ve dayanışma bize doğru bir iş yaptığımızı gösterdi. Ancak kadın hareketinde birbirimize üstünlük kuran dilden uzak durmak gerektiğini de öğrendik. Çünkü şiddet, eğitim, gelir ya da sosyal statü farkı gözetmiyor. Bu nedenle bu tür eğitimler, kadınların birbirinden öğrenmesi, güç alması ve dayanışmayı büyütmesi açısından büyük önem taşıyor. Kadınların siyasette ve yerel yönetimlerde daha fazla yer alması kadar, birbirine destek olması da çok değerli. Birlikte güçlü olursak, bu şehirdeki ve ülkedeki kadınlara daha fazla dokunabiliriz. Bu eğitimin hepimize yeni farkındalıklar kazandıracağına inanıyor, dayanışmamızın artarak devam etmesini diliyorum.”
Program, ikinci gününde de yine Kentpark Sosyal Kütüphane’de çeşitli eğitimlerle sürecek. Çalışmanın, kadınların yerel yönetimlerdeki rolünü güçlendirmek için yeni bir adım olduğu değerlendiriliyor.