Eskişehir Yaş Sebze ve Meyve Üreticiler Birliği Başkanı Yıldıran Kılıç şu ifadeleri kullandı;
"Çarşamba Pazarı yaklaşık 1987-88 yıllarında üretici pazarı olarak kurulmuştur. Hatta ben de ilk kuran 18 kişiden biriyim. Kuruluşun ardından bir hafta sonra tuhafiyeciler geldi. O dönemde rakım yüksek olduğu için, önce üreticilerle başladık; ardından esnaflar da katıldı. O günden bu yana faaliyetlerimize devam ediyoruz.
Ancak son zamanlarda, şu anda bulunduğumuz mevcut alanda özellikle tuhafiyecilerle ilgili büyük bir sıkıntı yaşanıyor. Hem belediye hem de halk açısından ciddi bir sorun söz konusu. Tuhafiyecilerin yerlerinin değiştirilmesi isteniyor. Fakat mevcut bölgeden başka bir yere taşınmaları planlanıyor. Bu durumun bizi olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüyoruz.
Şimdi bizim pazarlarımız halk pazarıdır. Bunun içinde zeytincisi, tuhafiyecisi, üreticisi, esnafı iç içedir. Büyük marketleri düşünün; bir eksiklik olduğunda vatandaş orayı tercih etmiyor. Aynı durum burada da geçerli olur. Tuhafiyecileri oradan çıkardığınızda, hele ki bizim Çarşamba Pazarı’nın Türkiye çapında bir ünü olduğunu düşünürsek, ciddi bir sorun olur.
Bilecik, Kütahya, Afyonkarahisar hatta Bursa’dan insanlar tuhafiyeden alışveriş yapmaya geliyor. Sebze alıp götürenleri de biliyoruz. Burası aynı zamanda bizim en çok üyemizin bulunduğu pazar yeri. Eğer bu bütünlük bozulursa vatandaş da pazara gelmeyecek. Hatta tuhafiyecilerin Emek Pazarı’na taşınması gibi bir durum söz konusu.
Tabii ki oradaki vatandaşlarımızın da şikayetleri olabilir; haklılık payları da vardır. Ama biz, mevcut yerinde kalması ve mantıklı bir şekilde yeniden düzenlenerek devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Pazar ilk olarak şu anki Millet Bahçesi’nin alt kısmıydı. Ancak orasıyla ilgili bir dava açıldı. Mahkeme kararıyla Sami Ramazanoğlu Camii’nin bulunduğu bölgeye taşındık. Aslında o dönem tuhafiyecilerden bir şikâyet yoktu, bizden de yoktu ama bütünlüğü bozmamak adına hep birlikte gittik. Oradan da şu anki yerine geçtik.
Tuhafiyeci arkadaşların da bazı hataları var. Çok erken saatlerde gelip insanları rahatsız ediyorlar. Gece geç saatlere kadar çalışıyorlar, gürültü yapıyorlar. Sıra dışı bir işgaliye durumu söz konusu. Bu açıdan bakıldığında, orada yaşayan vatandaşlarımız yerden göğe kadar haklı.
Eskişehir genelinde de çok ciddi bir tepki var tuhafiyecilerin taşınması konusuna. Çünkü bu pazarın artık bir adı var. Popülerliği arttı. İnsanlar da pazarın orada kalmasını istiyor. Biz de ıslah edilerek, makul bir çerçevede düzenlenerek devam etmesinden yanayız.
Benim çözüm önerim şu. Mevcut sebze pazarımıza en yakın olan, Devlet Su İşleri’nin kanalının iki tarafındaki çalışma yolu kullanılabilir. Burası zaten belediyenin elinde. Gerekirse biz de sivil toplum örgütü olarak DSİ’den gerekli izinleri alırız. Buraya taşınırlarsa, muhtemelen 1-2 yıl içinde Eskişehir’e büyük bir kapalı sistem sulama altyapısı gelecek. Kanalların üzeri kapatılacak, çelik borularla su akışı sağlanacak. Belki ileriye dönük olarak bu alan da farklı amaçlarla kullanılabilir. Bu durumda hem pazarın özgün yapısı korunmuş olur, hem de herkes bu süreçten istifade eder."