Devrimci Gençlik Dernekleri adına konuşan Orhan Yüksel şu ifadeleri kullandı;

“19 Mart süreci sonrası yükselen öğrenci hareketini bastırmak isteyen iktidar, örgütlü ve mücadeleci gençlere karşı yeni bir saldırı dalgası başlattı.

Ev baskınlarıyla, gözaltılarla, işkenceyle ve hukuksuz tutuklamalarla gençliği susturmak istiyorlar. Ama şunu herkes bilsin: Taksim de bizim, Konya da bizim!

Konya’da devrimci mücadele yürüten arkadaşlarımız Sezer, Hamza ve Melike, 29 Nisan’dan bu yana tutuklular. Peki ne için? Suçları neymiş, anlatalım:

Bu üç arkadaşımız Konya’da gençlik hareketinin öncülerinden. Üniversitelerde demokratik ve bilimsel eğitim için mücadele ediyorlar, Konyalı emekçilerin ve kadınların özgürlük taleplerine ses veriyorlar, Filistin halkıyla dayanışma etkinlikleri düzenliyor, halkların kardeşliğini büyütüyorlardı.

Tüm bu faaliyetler nedeniyle, 29 nisan, 1 Mayıs öncesi günü gençlerin kurduğu Ada Gençlik Kültür Merkezi polis tarafından basıldı, talan edildi. Sözde “delil” olarak yalnızca kitaplara el konuldu; içlerinden biri Nazım Hikmet’e aitti. Bu bile, baskının nedenini açıkça ortaya koyuyor.

Çünkü iktidar, Konya’yı kendi siyasi egemenliği dışında hiçbir sese yer olmayan bir alan haline getirmek istiyor. Devrimci gençlerin sesini kesmeye, Konya’da muhalefetin barınamayacağı mesajını vermeye çalışıyor. Yozgat’ta ayağa kalkan çiftçilerin öfkesinden korkanlar, şimdi bu öfkeyi Konya’daki devrimci gençlerden çıkarmaya çalışıyor.

Ama buradan ilan ediyoruz:

Konya da bizim, Yozgat da! Türkiye’nin her karış toprağı bizimdir.

Özgürlük, eşitlik ve bilimsel eğitim mücadelesi Anadolu’nun dört bir yanında sürecek.

Melike, Hamza, Sezer’e karşı yapılan bu hamleler, sadece onlara karşı değil; gençliğin temsil ettiği ilerici, değiştirici iradeye ve değerlere karşı yapılmış operasyonlardır.

Çünkü biliyorlar ki gençlik, yozlaşmış sistemi değişmeye muktedir, gençlik, barikatların en önünde adaletsizliklere, faşizme karşı en gür sesiyle ayakta.

Gençliğin bu haklı yürüyüşünü durdurmak istiyorlar. Korkutmaya çalışıyorlar. Ama nafile! Gençlik susmayacak, diz çökmeyecek! Mücadele eden arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın!

Açıklamamızı, devrimci şair Nazım Hikmet’in dizeleriyle noktalıyoruz:Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,Ben vatan hainiyim…Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.”