ESKİŞEHİR HABER

Eskişehir Eczacılar Odası Başkanı Mustafa Çelik açıkladı; "İlaca erişim sorunları ciddi boyutlara ulaştı"

Eskişehir Eczacılar Odası Başkanı Mustafa Çelik, sabit euro kurunun güncellenmemesi nedeniyle ilaç tedarikinde ciddi sıkıntılar yaşandığını açıkladı.

Abone Ol

Eskişehir Eczacılar Odası Başkanı Mustafa Çelik şu ifadeleri kullandı;

"İlaca erişim sorunları ciddi boyutlara ulaştı ve artık kalıcı bir çözüm bekliyor. İlaç fiyatlandırması, ülkemizde kamu otoritesi tarafından belirlenen sabit bir euro kuru üzerinden yapılıyor. Mevcut durumda şu anda euro kuru, bugün sabah baktığımda 48–49 seviyelerindeydi. Ancak ilaçta uygulanan sabit euro kuru geçen sene Ekim ayında, tam 1 yıl önce 21,67 olarak belirlenmişti ve 1 yıldır ilaçta euro kuru güncellenmedi. Yani ilaca zam yapılmadı.

Yine bir Ekim ayındayız ve ilaca zam beklentisi ile zam söylentileri var. Tam da bu sebepten dolayı ilaca erişim noktasında ciddi sorunlar yaşıyoruz. Başta kanser ilaçları, diyabet ilaçları, astım ilaçları, tansiyon ilaçları olmak üzere birçok kronik ilaç grubunda ve pediatri ilaçlarında ilaçlara ya hiç erişemiyoruz ya da kısıtlı olarak erişebiliyoruz. Depolar tarafından ürünler 3, 5, 10 adet gibi sınırlı sayılarla belirlenmiş ve o miktarlarda depolardan temin edebiliyoruz.

Bu konuyla ilgili görüşme gerçekleştirdiğimizde, dağıtım kanallarıyla yani ecza depolarıyla konuştuğumuzda ilaç sanayi tarafında, firma tarafında ilaç arzının ya durdurulduğu ya da yavaşlatıldığı yönünde bilgiler gelirken; sanayi tarafının temsilcileriyle görüştüğümüzde böyle bir durumun olmadığı, ilaç arzının aynı şekilde devam ettiği ve depoların ürünleri eczanelere yönlendirme noktasında sorunlar yarattığı belirtiliyor.

Tabiri caizse eczacılar iki taraf arasında top gibi oynatılır hâlde. Ancak şunu özellikle ifade etmem gerekiyor ki ilaç yokluğunun sorumlusu hiçbir zaman eczacı değildir. Bunu özellikle vurgulamak isterim. Burada aslında kamu otoritesinin yapması gereken bazı denetimler var. Şöyle ki, Sağlık Bakanlığı’nda bir sistem var. Sizler de biliyorsunuz, ilacın üzerinde bir karekod bulunur ve bu karekod ilacın kimlik numarası gibidir. Yani ilacın üretiminden hastaya ulaştırılmasına kadar her adım Sağlık Bakanlığı tarafından takip ve kontrol edilebilir durumdadır.

Sırf bu nedenden ötürü Sağlık Bakanlığı aslında ilaç arzının, ilaç tedarik zincirinin nerede tıkandığını rahatlıkla tespit edebilir diye düşünüyorum. Peki, biz ilaç yokluklarına artık alıştık. Ancak bu Ekim ayında zam beklentileri ve zam söylentilerinden dolayı daha ciddi boyutlarda yaşadığımız bu sorunu her yıl yaşamamak için neler yapmamız gerekiyor? Bununla ilgili çözüm önerilerimizi sunmamız gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle bu zammı bir beklentiye veya söylentiye mahal bırakmadan, yine bir gece Resmî Gazete’de yayımlayıp ertesi gün hayata geçirmesi gerekiyor kamu otoritesinin.

Diğer bir öneri de ilaca zammın yılda 1 kez değil, yılda 2, 3, hatta 4 kez; yani aynı oranı parçalara bölerek aylara yaymak. Bu yöntem, ilaç yokluklarının önüne geçecektir diye düşünüyoruz. İlaç yokluğunun sorumlusu eczacılar değildir. Piyasada şuan tahminen 300–500 ilaç hiç yok. Mesela insülin gruplarına hiç ulaşamıyoruz. Özellikle ithal ilaçların neredeyse hiçbirini bulamaz hâle geldik. Yerli ilaçların birçoğunda da kısıtlama uygulanmış durumda. Yeni bir gelişme yok ama dediğim gibi, mevcut euro kuru 48–49 seviyelerindeyken sabit euro kurunun 21,67 olması, aradaki makasın her geçen gün daha da açıldığını gösteriyor. Bu makas ne kadar genişlerse, bu tarz haberler maalesef ilerleyen süreçlerde yine gündeme gelecektir diye düşünüyorum."